12 Nisan 2024 Cuma

Atık Kâğıt Geri Kazanımında Endişeler

Ülkemizde atık kâğıt toplama ve geri kazanmanın bir süredir düştüğünden endişeliyim. Düşmesini: 
  • atık kâğıt toplama-ayırmanın pis bir iş olmasına,
  • gençlerin daha kolay para kazanabilecekleri başka işlere yönelmesine,
  • toplama-ayırma işinin emek yoğun yapılmasına,
  • otomasyon için ciddi yatırım ihtiyacı göstermesine,
  • kamunun kapsamlı bir düzenleme yapmak yerine “mış gibi” çözümlere yoğunlaşmasına bağlıyorum. 
Bayram önü konuyu etüt etmeye karar verdim ve internette bulduklarımı yorumlamaya gayret ettim. Ülkemizdeki rakamları henüz derleyemedim ama yurt dışında da benzeri düşünceler olduğunu fark ettim.

DS Smith'in "Wasted Paper" Raporu
DS Smith’in hazırladığı çalışmaya (1) göre Avrupa’da 2011’de 28 milyon ton atık kâğıt ve karton ambalajlar toplanmış. 2020’de bu rakamın ancak 33 milyon tona ulaştığı hesaplanırken ve toplama/geri kazanma bu oran da kalırsa 2030’da ise 39 milyon tona çıkması bekleniyormuş.
Rapora göre (yukarıdaki grafikte görüldüğü üzere) kâğıt-karton ambalajların toplama ve geri kazanma oranı 2021’den 2022’ye biraz düşmüş. Kâğıt-karton toplama ve geri kazanma oranı diğer ambalaj malzemelerine göre çok iyi olsa da toplama/ayırmaya ilişkin yaklaşımlar/düzenlemeler böyle giderse; (aşağıdaki grafikte) 2030’da geri kazanım oranının daha da düşeceği tahmin ediliyor.
Recycling Today'den Alıntılar
Amerikalılar da benzeri çalışmalar yapmışlar. 2023 yılının son günlerinde yayınlanan yazıya (2) göre 2019’da 4 milyar USD’lik atık kâğıt toprağa gömülmüş olabilirmiş. Gerçi 2019 ABD’de atık kâğıt fazlalığının olduğu bir yıldı toplama-ayırma tesislerinin kapandığı ve toplamama eğiliminin arttığı bir dönemdi. 

Rapora göre “AF&PA (American Forest & Paper Association), Mayıs 2022'deki en son hesaplamasında, kuruluş tarafından kaydedilen en yüksek oran olan yüzde 68'lik bir kâğıt geri dönüşüm oranı bildirmiş. Aynı kuruluş ayrıca ABD OCC geri dönüşüm oranını 2019'da yüzde 92,3 ve 2022'de yüzde 91,4 olarak bildirmiş.” Yani geri kazanım oranı artsa da realitede oluklu mukavva ambalajların geri kazanılması düşmüş.

“The optics are there; the systems are in place. These are some of the most technologically advanced MRFs we’ve ever seen sitting here right now. It really is going to come back to either the responsibility of the consumer or the responsibility of the brands to help get that recycling rate up.”

Aynı adreste bu sene yayınlanan bir yazıya (3) göre önceki rapor teyit edildikten başka özetle “Toplama-ayırma tesislerine son model optik ayırıcıları koyduk. Artık tüketiciler ile markaların sorumluluk üstlenmesi gerekiyor.” Denilmiş.

Konu tüketicilere gelince
DS Smith’in çalışmasında yaş gruplarının geri dönüşüme duyarlılığı da incelenmiş:
Araştırmaya cevap verenlerin ancak yarısı bütün kâğıt-karton ambalajı geri dönüşüm kutusuna attığını söylemiş. Geri dönüşüm duyarlılığı yaş ilerledikçe artmış, genç kuşaklarda ise düşük çıkmış.

Raporun Önerilere Yorumlarım
  • Kaynakta ayrıştırmaya önem verilmesi: Hane halkının ambalaj atıklarını evsel atıklarla karıştırmadan toplanmasına destek olması şart. İnsanların bilinçlendirilmesi yetmiyor.
  • Ulusal bazda tutarlı geri kazanım hedefleri konulması: Makul-mantıklı hedefler sektör mensuplarıyla, yöresel farklılıkları dikkate alarak konulmalı.
  • Ambalaj atıklarının nasıl toplanıp-geri kazanılacağının açık olması: Bu hedeflere ulaşmak için kimin neyi, ne zaman yapacağı tarif edilmeli. Çıkan maliyeti kimin ödeyeceği belli olmalı.
  • Uzun dönemli ve tutarlı şekilde geri dönüşüm mevzuatının uygulanması: Varsa mevzuat eksiklikleri (bence var) adil şekilde, belli grup-çevrelerin çıkarını gözetmeden düzeltilmeli. İlgili mevzuat herkese adil şekilde uygulanmalı.
Tavsiyelerinde bulunuyor.

Bence
Çalışmasının tavsiyelerine ilaveten ülkemizde konuyu ciddiyetle ele almak gerekiyor. Toplama ve geri dönüşüm konusu gündeme geldiğinde kamu ve/ya belediyeler ya sokak toplayıcılarını toplama-ayırma tesisleri kadrosuna alsın gibi bir saçma düşünceye kapılıyor veya uygulamada yürümesi pek imkân dahilinde olmayan kurallar getirmeye çalışıyor. Elbette bunlar toplama ayırma tesislerinin ve/ya marketlerin maliyetini arttırıyor. Yapılması gereken maliyet artışını sübvanse etmek. Her türlü  hurda ithalatını azaltmaya çalışmak, mümkün olursa önüne geçmek ve yeni kuşakların konuya duyarlılığını arttırmaktır.


Referanslar
1- Rapor şu linkten indirilebilir: https://www.dssmith.com/media/wasted-paper
2- https://www.recyclingtoday.com/news/nrel-study-highlights-recovered-paper-market-value-lost-to-landfills/
3- https://www.recyclingtoday.com/article/addressing-paper-recovery-and-cost-in-the-new-year/

16 Mart 2024 Cumartesi

Davulun Sesi

Önce iki olay
Bu hafta yeni kurulmakta olan bir ambalaj tesisinin hikayesini duydum. Anlatılanlara göre esasen başka bir sektörde olan grup, her nedense kağıt ve ambalaj üretimine soyunmuş. Davulun sesi uzaktan hoş gelirmiş. Muhtemelen hiç fikirleri olmadan aldıkları kağıt fabrikası çalışmamış. Kurmaya çalıştıkları oluklu fabrikasında da başarılı olamamışlar. Yatırdıkları parayı kaybettiklerinden başka sürekli değişen danışman ve yöneticilerle olumlu netice alamamışlar.

İkinci örnek ise bana telefonla ulaşan ve petek panel yatırımı yapmak isteyen biriyle ilgili. Kendisine özetle “petek panel oluklu mukavva gibi değil, en çok kullanacak olanlar beyaz/kahverengi eşya üreticileri olacak. Dolayısıyla bir müşteriyle iş birliği yapmadan, yatırım yapmayın” dedim. Bana cevaben X şehrindeki Y marka beyaz eşya fabrikasında tanıdıklarımız var” dendiğinde bana “hayırlı olsun” demek düştü.

Çeşitli kereler yazılı veya sözlü olarak, paldır küldür bir yatırım yapılmaması gerektiğini yazdım ve anlattım. Şimdi bir kez daha vurgulamak istiyorum.
  • Bilmediğiniz, mevcut işinizle ilgisi olmayan sektöre girmeyin. Pandemi sırasında kağıt ve kutu talebi patlamış olabilir ama şu an için paradigma değişiyor.
    • Bir yandan tüketiciler yüksek enflasyon nedeniyle daha az para harcayabiliyor. Raflar normalden daha geç boşalıyor, dolayısıyla hızlı tüketim maddeleri üreticileri daha az koli siparişi veriyor.
    • Öte taraftan oluklu mukavvanın daha ucuz alternatifleri çıkıyor ve gelişiyor. (1) Pandemi öncesi başlayan e-ticaret kaynaklı oluklu mukavva talebi patlaması artık yok ve normal şartlarda hiç olmayacak.
    • Ayrıca sürdürebilirlik (ve maliyet azaltma) gereği genel olarak her türlü ambalaj tüketimini azaltıcı rüzgarlar var. Bakliyat gibi bazı ürünlerde ambalajsız satışı deneyenler var. Önceden yurt dışındaki örneği açıklarken yazmıştım, ülkemizde de diş macunu karton kutusuz satılmaya başlanmış.
  • Kağıt veya oluklu mukavvayla ilgili yatırım yapacaksınız doğru insanlarla çalışın.
    • Kolayca bulunan, çok sayıda tesiste şu veya bu aşamada çalışmış, “hallederiz” modunda olan insanlara dikkat edin. Size verdikleri imaj iyi olabilir ama en azından referans kontrolü yapın. Maalesef sektörde, ilk yatırım sırasında oyuna giren, yatırımcının parasını çarçur eden, çok şey biliyormuş havasında insanlardan fazlaca var.
  • Pazarda bir boşluk var mı diye analiz edin. Boşluk coğrafi olabileceği gibi, belli bir ürün cinsinde veya yeni yaygınlaşan bir ürün cinsinde de olabilir. Ülkemizde pek yok ama yurt dışında çeşitli ürün cinsleri bazında, nadir olduğu için oldukça pahalı raporlar var. Bu türlü çalışmaları yapabilecek yerli kuruluşlarda mevcut. Bu türlü harcamaları gözünüzde büyütmeyin, pahalı olabilir ama sizi ileride batmaktan kurtarabilir.
  • Makine satıcılarına güvenmeyin. Adı üzerinde adamın işi makinesini satmak, size doğru bilgi vermeyeceğini baştan kabul edin. Makinenin teknolojisinin en yeni olması, kadranda hızının şöyle olması pek bir şey ifade etmez. Sizin hizmet vereceğiniz pazara/müşteri grubuna uygunluğu, onu çalıştıracak uygun nitelikte çalışan bulup-bulamayacağınız daha önemlidir.
  • Planlamaya dikkat edin. Çalışmaya karar verdiğiniz doğru insanla iş-zaman planı üzerinde mutabık kalın. Hangi tarihte ne yapılacak, kim yapacak vs.

Düğmeye basmadan önce hem kar-zarar hesabı hem de nakit akışını yapmış olun. Şirketler zarar ettiklerinden değil, nakit akışını sürdüremediklerinden batar. Bu iki tablodan eminseniz, Allah yardımcınız olsun.


Okunması tavsiye edilen yazı
https://www.linkedin.com/pulse/fazla-para-tehlikelidir-mesut-koyuncu-ctadf/?trackingId=ePpbbT9zUpaQKnlOf0OCsA%3D%3D

Refere edilen yazı
(1) https://www.packworld.com/news/sustainability/article/22885098/thepackhub-amazon-subway-and-pizzarette-introduce-paper-packaging-innovations

4 Şubat 2024 Pazar

Futing ve Testlayner Cinsi Kağıt İthalatında Korunma Önlemi Başvurusu

AGED Kağıt Geri Dönüşüm Sanayicileri Derneği (www.aged.org.tr) bu yazının başlığındaki ifadeyi taşıyan bir rapo ile Ticaret Bakanlığına başvurarak; artan oluklu mukavva kağıdı ithalatına karşı önlem talep etmiştir. Gizli olmayan başvuru metnine (1) numaralı linkten ulaşılabilir.

AGED’in yaptığı başvuru bence kesinlikle yerindedir ve Türkiye Cumhuriyeti mevcutta artmış olan ve daha da artma potansiyeli olan oluklu mukavva kâğıdı ithalatına önlem almak mecburiyetindedir. Bu yazıda yakın zamanda okuduğum dünyadaki örnekleri ve görüşlerimi açıklamaya çalışacağım.


Dünyadan Güncel Örnekler

ABD ithal gelen kâğıt torbalarda damping yapıldığını tespit etmiş (2) 
Amerikan Ticaret Bakanlığının yaptığı ön incelemede, Kamboçya, Çin, Kolombiya, Hindistan, Malezya, Portekiz, Tayvan, Türkiye ve Vietnam’dan gelen belli evsaftaki kâğıt alışveriş torbalarında içerdeki normal fiyatlara göre ithal fiyatların %3,1 ila %248,81 düşük olduğu bulunmuş. Bakanlık, gümrüklerden yazının çıktığı günden itibaren ithalatçılardan yazıdaki oranlarda nakit ödeme alınmasını istemiş. Anladığım kadarıyla Haziran 2024 sonunda bitecek soruşturma sonunda vergi oranları kesinleşecek. ABD altı aylık dönemde ithalatın artmasına engel olmak üzere önden para alıyor.

Bahse konu olan kağıt torba tipleri şöyleymiş: Saplı-sapsız, üst kısmı (torba ağzı) yapışmış veya yapışmamış olan bütün torbalar; derinliği 2,5 inçten ve genişliği 4,5 inçten fazlaysa ve 300 gr/m2’den daha düşük gramajdaki kağıt, karton ve benzerlerinden yapılmışsa vergiye tabi tutulacakmış.

Türk torba ihracatçılarının ürünlerinde %26,32 ila %47,56 oranında damping olduğu kanısına varılırken; Kamboçya’dan gelen torbalarda %248,81’e varan damping yapıldığı tespit edilmiş.

Hindistan Kağıt Üreticileri Derneği (IPMA)kağıt ithalatında koruma önlemi istemiş (3)
IPMA, AGED’in yaptığı başvuruyu daha geniş olarak ele almış. GTİP kodları 4802, 4803, 4804, 4805, 4808 ve 4810 olan kâğıt cinslerinde gümrük vergisinin %10’dan %25’e çıkarılmasını talep etmiş. (AGED’in başvurusu yalnızca 4805 grubu içindir.)

IPMA, Çin, Güney Kore ve Asean bölgesinden (Endonezya, Malezya, Tayland, Filipinler, Singapur, Vietnam, Laos, Kamboçya,…) gelen ithal kağıt miktarında artış var içerdeki fabrikalar kapanıyor demiş. Dernek ilaveten “stock lot” kâğıt ithalatının yasaklanmasını da talep etmiş.

Güney Kore belirli kuşe kağıtların ithalatındaki gümrük vergisini sürdürmeye karar verdi (4)
Güney Kore Ticaret Komisyonu GTİP kodu 4810 ile başlayan ve 13, 14, 19, 22 ve 29 ile devam eden 55 ila 110 gr/m2 arasındaki kuşeli baskı-yazı kağıtlarındaki vergilerin beş yıl daha devam etmesine karar vermiş. Temmuz 2018’de konulan verginin süresi bitmesi üzerine bu karar alınmış.

Çin ve Japonya’dan gelen kağıtlara %16,23 vergi uygulanırken; UPM kağıtlarına %8,22 ve diğer Fin üreticilerinin kağıtlarına %12,94 uygulanmaya devam edilecekmiş.


Neden Böyle Oluyor?
  • Pandemi döneminde çok fazla kâğıt ve ambalaj yatırım kararı alındı. Yeni tesisler devreye girdikçe neredeyse arz patlaması oldu. Yeni oyuncular pazardan pay kapmak için önceden bulunmadıkları coğrafyalarda fiyat kırıp-iş almaya çalışıyor.
  • Ayrıca pandemi sırasındaki kadar kâğıt ve kağıt esaslı ambalaj tüketilmiyor, e-ticaret devam etse de e-ticarette daha az kağıt tüketiliyor.
  • Bizdekine söyleyecek laf bulamıyorum ama dünyadaki %4-5 gibi enflasyon dahi insanların harcanabilir reel gelirini azaltıyor, bir nevi talep azalıyor. Bu durumda fabrikalar bulundukları yerlerde daha az mal satabiliyor. Önceden yapılan projeksiyonlar tutmuyor.
  • Hem kapasite dengesi kurulana hem de enflasyon azalana kadar sıkıntı sürecek. Bu durumda ülkelerin yerli sanayilerine korumaları kadar doğal bir şey yoktur. Kaldı ki pek çok konuda ülkelerin içe kapandığını (yani ithalatı azaltmaya çalıştığını) göreceğiz. Daha uzak bir yerden gelen malların ulaşımında sorunlar (Kızıl Deniz gibi) çıkabiliyor, hayatından memnun olmayan yerli üreticiler (Fransız çiftçiler gibi) ithal sebze kamyonunu yakabiliyor.
  • Pandemi öncesi görünüşte her şey normaldi. Dengeleri bozan ilk etki pandemi oldu. Sonrasında bölgesel çatışmalar-savaşlar dengeleri bozmaya devam ediyor. ABD ve Güney Kore örneklerinde olduğu gibi (toptan bir vergi yerine) ülkeye ve şirkete özel vergilendirmelerin artacağı bir döneme giriyoruz. Önümüzdeki dönemde ülkeler herhalde “benden aldığın yaş meyve sebzeye şu kadar vergi koyarsan ben de senden gelen kağıda bu kadar vergi koyarım” şeklinde anlaşacak.
Bence
Ticaret Bakanlığımızın soruşturmasına en çok Avrupalılar takmış görünüyor. Ancak Avrupalılar alttan alta sınırda karbon düzenlemesi, araçların karbon emisyonu vb konularda hazırlık yapıyor. Hazırlığın sonunda bir vergi gelecek, verginin adı “korumacılık” olmayacak ama realitede kendi yerli sanayisini korumaya gayret edecek.

AGED’in başvurusunu destekliyorum. Ticaret Bakanlığımızın ithal kağıda uygun miktarda vergi koyması yerinde olacaktır.
 

Yazıda Verilen Referanslar:
(1) https://ticaret.gov.tr/data/65a1018413b876fb4cb780a3/Ka%C4%9F%C4%B1t%20%C4%B0thalat%C4%B1nda%20Korunma%20%C3%96nlemi%20Ba%C5%9Fvurusu%20-%20Gizli%20Olmayan%20%C3%96zet.pdf
(2) US preliminary probe finds 3.1-248.81% dumping margins in certain paper shopping bags imports. www,risiinfo.com’da 10 Ocak 2024’de yayınlanan yazı
(3) https://thepulpandpapertimes.com/news/india/ipma-urges-stringent-984 24 Ocak 2024
(4) South Korea upholds anti-dumping duties on certain coated paper imports from China, Finland and Japan
www,risiinfo.com’da 25 Ocak 2024’de yayınlanan yazı

28 Ocak 2024 Pazar

Petek Panel Ambalajda Gelişmeler

Bu yazıda petek panelle ilgili internette yaptığım araştırmaların sonuçlarını paylaşacağım.

Avrupalıların strafor yerine alternatif ambalaj malzemesi arayışıyla, petek panel çok öne çıkan ambalaj malzemesi oldu. Çok eskiden beri triplex oluklu mukavva yerine üretilmiş aşağıda soldakine benzer petek panel kutular vardı. Az adetli üretim yapan oluklu mukavva kutu makineleri şimdiki kadar yaygın değilken, triplex yerine petek panel kutuların tercih edilmesi normal idi.

Beyaz Eşya
Çoğunlukla beyaz eşya üreticilerinin talebi üzerine ve yastıklama/koruma amaçlı üretilen ambalajlarda (üst sağdaki) artış görüldü. Bunlara alternatif olarak, elle katlamalı veya otomatik katlamalı oluklu mukavva parçalar üretiliyor olsa da beyaz eşyanın altında bunların petek panelle aynı performansı göstermesi pek mümkün değildir.

Petek panel işine soyunanları üçe ayırmak mümkündür: Yalnızca petek paneli üretenler, petek paneli üretmeyip-aldıkları petek panel levhayı işleyenler ve petek paneli diğer ambalaj malzemesiyle (mesela oluklu mukavvayla) kombine eden ve ürün geliştirenler.

İlk gruptakiler genellikle tirajı yüksek (örneğin demonte mobilya satan mağazaya) palet veya cam sektörü için plaka da üretiyorlar. Yani petek panelden başka ürünler (mesela üstteki gibi) geliştirmeye fazla önem vermiyorlar, zira tiraj düşük.
İkinci gruptakiler köşebent gibi alıp-sattıkları ve/ya ürettikleri malzemeleri petek panelle birlikte kullanmaya gayret ediyor ve müşterilere öneriyorlar.

Son gruptakiler ise köşebende göre çok fazla kullanımı olan oluklu mukavvayı hem üretip-hem de petek panel ile çeşitli şekillerde birleştirerek yeni ürünler geliştiriyor. Oluklu mukavva üretiminde çok büyük olanların, petek panel üretimi olsa da “petek panel ürün geliştirme” işine büyükler girmiyor. Orta büyüklükteki oluklu mukavva üreticileri petek panel ürün geliştirmeye biraz eğilmiş görünüyor.

Adı Benzer Ürünler

Çinliler sol üstteki ürüne de honeycomb veya honeycomb core veya core paper demişler ama gerçekte bunun petek panelle ilgisi yoktur. Balonlu naylon tabir edilen sargılık kağıt/naylon görevi yapan bir üründür ve petek panelle bir ilgisi yoktur.

Ortadaki ürün ise honeycomb core olarak adlandırılması doğrudur ve petek panelin orta kısmıdır. Bu ürünü mobilya sektörü kapı ve masaların iç kısmında kullanmaktadır. İnternette plaka halinde veya blok halinde satanlar bulunmaktadır.

Üstteki en sağdaki ise dik olukludur (vertical corrugated) ve üretimi petek panele benzemektedir. (1) numaralı linkte tek yüzlü oluklu mukavvanın nasıl dik hale getirilip-yapıştırıldığı ve panel şeklinde üretildiği görülmektedir. 
Üreticilerden biri dik olukluya Xanita adını (2) vermiş. 
İtalya’da bir üretici ise petek paneli tamamen oluklu mukavvadan ürettiğini söylüyor. (2A) Bu ürünün yoğunluğu petek panelden fazla olduğundan maliyetinin daha yüksek olduğunu ama ağır eşya taşıma kabiliyetinin daha yüksek olduğunu düşünüyorum. 
Bulunabilen en kalın ondüle valsi ile en düşük gramajlı kâğıttan üretilirse belki petek panelle maliyet rekabetine girebilir.

İlerleme Kaydedilen Hususlar
Konuyu araştırırken kendimce çok ilginç şeyler buldum.

Üretim Şekli
Petek panel üretim prosesini ikiye ayırmışlar. (3) İlk aşamada core paper dedikleri aradaki hücreleri üretip-kumaş gibi dürerek; palete yığıyorlar. Daha sonra ikinci bir makinede alt ve üst kağıtlarını yapıştırıyorlar. (3A)

Hücre Boyutları
Kullanım alanı az iken genellikle 15-25 mm kalınlığında üretilirken; 6 mm kalınlığa kadar indirilmiş (4) ve çift dalga oluklu mukavva kutu yerine geçmeye başlamış (5).

Kesme Kalıbı
Petek panelin kesimi için Marbach özel bir kesme kalıbı ve ekipmanı geliştirmiş. (6) Bu şekilde petek panel kesimi plotterden kurtulmuş ve hızlanmış (yani maliyeti düşmüş.)

Küçük Parçalar Kesme ve Kanal Açma
Petek panelden plotter olmadan ve plotterden daha hızlı küçük parçaları kesmek için (7) ve panele V şeklinde kanal açmak için makineler (8) geliştirmişler. V kanal açma, sanki bilinen marangoz/mobilya makinesine benziyor.

Yukarıda Bahsettiğim Videolar
1 https://www.youtube.com/watch?v=jzJjcZbSVKk dik oluklu panel üreten hat
2 https://xanita.com/xanita-vs-honeycomb/ dik olukluya üretici kendi adını vermiş, Xanita
2A https://www.giordanobui.com/en/main-products/honeycomb-2/ tamamen oluklu mukavvadan petek panel
3 https://www.youtube.com/watch?v=IqfO5378I4M petek panel alt ve üst kağıdı olmadan kumaş gibi çıkıyor.
3A https://www.youtube.com/watch?v=XWfzBtwcgHI 2:41’den itibaren peteğe, alt-üst kağıt yapıştırma hattı görülebilir
4 https://www.youtube.com/watch?v=Lkgbfl3kjI4 6 mm peteğe, alt-üst kağıt yapıştırma hattı
5 https://www.youtube.com/watch?v=v-sBUI5biZ0 petek panelden buzdolabı kutusu
6 https://www.youtube.com/watch?v=wfm0OT4LPnQ petek paneli özel kesim makinesinde kesilmesi
7 https://tantan.kr/home/products/xy-cutter/?ckattempt=1 otomatik slitter
8 https://packagingmachinery.en.made-in-china.com/product/pZITflBKbrtj/China-Honeycomb-Board-Engraving-Machine-Honeycomb-Board-V-Cutting-Machine.html  
V şeklinde kanal açma makinesi

Bu yazıda oluklu mukavva mı yoksa petek panel mi daha iyi iş görür gibi hususlara girmedim. İnternette bu kıyaslamayı yapan iki linki buraya bırakıyorum. Bana göre kullanım yerine göre iki malzeme de iyidir.
Bana Göre
Petek panel önü açık bir ambalaj malzemesidir. Oluklu mukavva kadar yaygınlaşmasa da şu anki kullanım alanları artacaktır. 6 mm kalınlığında üretilip-çift dalga oluklu mukavva ambalajın yerine geçmesi mümkündür ama kolay olmayacaktır. Çünkü hali hazırda üretim hızı çok düşüktür.

Strafor vb şeyler yerine ikame olması ürün geliştirilmesiyle ilgilidir. Ürün geliştirilmesini isteyenler, mesela beyaz eşya üreticileri; petek panelden ürün geliştirecek olanlara fırsat vermelidir. Bu sektördeki alıcılar büyük olduklarından, ürün geliştirme potansiyeli ve yetkinliği olanlara yeterince destek olmadıklarından (=her yeni parça için bakayım bunu rakibin kaça yapacakmış kafası) yeni kombine ürünlerin piyasaya çıkması çok yavaştır.

Sanıyorum bu yavaşlık ve desteklenmeme, Avrupalı üreticiler için de söz konusudur. Zira petek panel ürün geliştirmeye ilk başlayan Avrupalı oluklu mukavva ve petek panel üreticisinin web sayfasında bir tane kombine ürün resmi dahi yoktur.

1 Ocak 2024 Pazartesi

Dijital Baskıda Gelinen Yer

Kaynaklarda listesi verilen üç yazıyı, editör “üç yazıyı bir seri” olarak bildirdiği için okudum. İçlerindeki yalnızca oluklu mukavva sektörüne yönelik faydalı bilgileri (artık herkesçe bilinen hız, az adet, çeşit/versiyon/renk sınırsızlığı gibi konular ile bakım onarımda yapay zekâ kullanımı ve çeşitli barkod uygulamaları gibi hususları atlayarak) kendi yorumlarımla aşağıda sunuyorum.

·        Keypoint Intelligence danışmanlık şirketinin sağladığı verilere göre dijital baskılı ambalajlar toplam ambalaj sektörünün ancak %2’sini oluşturuyormuş.
Yarısından biraz fazlası oluklu olmalı, rakamın ABD’de hesaplandığını da unutmamak lazım. Türkiye'de dijital baskılı oluklu mukavva ambalajın %0,5'den az olduğunu tahmin ediyorum.

·        Mevcut baskı tekniklerinden dijitale geçişin biraz yavaş olduğu kabul ediliyormuş. Smithers’in yaptığı Pazar araştırmasına göre dijital baskıya geçiş 2022-2027 döneminde en yüksek hıza ulaşacakmış.
Şirket olarak dijital baskıya başlamamız 2017’dir, mevcut mürekkep maliyeti ve yedek parça pahalılığıyla ben halen ciddi bir ilerleme veya emaresini görmüyorum.

·        Oluklu mukavva ambalajda dijital baskı uygulaması ilkin 2001’de yapılmış, teknolojinin ilerlemesiyle 2016’da bir üst seviyeye geçilmiş. Ambalaj sektöründe dijital baskının esas büyüme potansiyelinin oluklu mukavvada olduğu kabul ediliyormuş. Keypoint Intelligence’in bir araştırmasına göre üreticilerin %73’ü dijital baskıyı bir dönüştürücü ve yıkıcı teknoloji olarak görüyormuş. Yazara göre dijital baskıya başlayanlar “öncüler” olarak kabul edilmekle birlikte halen öğrenme aşamasındaymışlar.

·        Oluklu mukavva ambalaja yönelik temelde iki türlü dijital baskıdan bahsediliyor: Kağıt bobinine baskı (web press) ve levhaya baskı (sheet-fed.) Bloomberg Intelligence’deki bir oluklu sektörü analizcisine göre bobine baskı teknolojisi, levhaya baskıya göre daha kolaymış. Analizci sheet-fed baskının çok çeşitli dengesizlik ve hatalara açık olduğundan bahisle bobine baskının diğerinden 10 kata daha fazla üretim kabiliyeti olduğunu ifade ediyormuş.
Bobine baskı reklamları. Medyada ahkam kesen biri hangi yöntemin ne zorluğu olduğunu nereden bilecek. Web-pres üreticisinden gelen bilgileri söylemiş olmalı.

·        Aynı kişi tekrar eden siparişler için bobine baskıyla teslim süresinin 18-20 günden 5 günden aza indiğini, ABD’deki büyük oluklu gruplarının da bobine baskıya yöneldiğini açıklamış. Aynı kişi ABD oluklu sektöründe 60 tane single-pass dijital baskı makinesi olduğunu tahmin ediyormuş.
Yazının önceki bölümlerinden bu makinelerin EFI, Barberan, Domino, Durst veya HP olduğu anlaşılıyor.

·        Dijital mürekkep üreticileri, klişelerin devrede olmamasını önemli bir sürdürebilirlik adımı olmasından, emisyon azalmasından bahsediyormuş. Baskının her değişmesiyle yılda milyonlarca klişe hurdaya çıkıyormuş. Ayrıca dijital baskı makinelerindeki kurutma sistemlerinin flexo makinelere göre daha çevreci ve daha enerji verimli olduğu açıklanıyormuş.
EFI temsilcisi UV mürekkeplerin geri kazanılabilir olmadığını ama elyaf geri kazanılırken bir ayrıma işlemi yapılabileceğinden bahsetmiş.
Doğru anladıysam kullanılmış kutu eritilip-tekrar kağıt olacakken; UV mürekkepten arındırılacak. Nedense hiç inandırıcı bulmadım.

·        Dijital baskılı ambalaj çözümleri şirketi Fortis Solutions Group’dan biri, “Dijital baskı makinesi aldığınızda 12-18 ayda ne yaptığınızı ancak öğrenmeye başlayacak, takip eden 6-12 ayda işinizde uzmanlaşacaksınız. Para kazanmaya başlamanız için en az 6 ay daha geçmesi gerekecek.” Demiş.
Düşük rakamlardan iki yıl hesapladım, yükseklerden ise üç yıl. Makineyi alıp da o kadar beklenir mi diyorsanız, alanlara ne kadar para kazandıklarını sormak lazım.

·        Yazara bilgi veren kaynaklar, ambalaj şirketleri dijital baskının avantajlarını fark etti ama müşteriler gelip “ambalajımı dijital baskılı yap” demiyor şeklinde konuşmuş.
Çünkü dijital baskılı ambalaj maliyeti, beş binlik partide flexo veya ofsete göre pahalı.
Yine aynı kaynaklara göre bu durum değişmeye başlamış. Zira dijital baskı makinesi üreticileri markalara makinelerini tanıtmaya başlamış.
Makineciler yanlış yolda, mürekkep maliyetinde indirim yapsalar daha kolay sonuç alacaklar.

·        Tetra Pak US’den biri “marka, farklı pazarlarda neyin en iyi sonuç verdiğini test etmek amacıyla dijital baskıdan yararlanmalı” şeklinde tavsiyede bulunmuş.
Bir başkası, özellikle küçük markaların oyuna girmek ve pazardan pay almak amacıyla bu yola başvurmalarını tavsiye etmiş.
Tetra Pak ambalajlarda satılan meyve suyu piyasaya sürüldüğü bölgenin futbol takımını basmak gibi örnek verilmiş.
Benzin istasyonları veya marketlerdeki sandviçlerin büyük bir şirket tarafından satıldığı uzaklarda bir yerde üretildiği; ancak satıldığı dükkânın logosunu taşıyan sandviçin müşteride sanki oracıkta üretilmiş hissi uyandıracağı dile getirilmiş. Ürüne yerellik katmak için dijital baskının tek çare olduğu anlatılmış.

·        Atlanta’daki esnek ambalaj şirketi Printpack’tan bir yetkili “flexo ve gravürden dijitale dönemiz on ila yirmi yıl alacak” derken, Fortis Solutions Group’tan konuşan kişi “önümüzdeki birkaç sene içinde dijital baskı orta büyüklükteki siparişlerimizin çoğunu alacak” demiş.
Keşke orta büyüklükteki parti derken kaç metre kare veya adedi kastettiğini bilseydim.

·        Georgia-Pasific’ten bir yetkili “Dijital baskı, oluklu hattı ile konfeksiyon ve tamamlama makineleriyle entegre olacak. Hem markanın hem de ona hizmet eden ambalaj üreticisinin kabiliyetleri bu şekilde artacak.” Demiş.
Yazara göre başka uzmanlar ise dijital baskı makinesiyle inline çalışan laser kesim makinesinin rotary kesim makinelerini devre dışı bırakacağından, kesim hassasiyetinin artmasından bahsetmiş.
BHS’nin oluklu hattında dijital baskı yapan ilk makinesi çalışıyor diye biliyorum. Bu hattın mürekkep maliyeti düşükse oluklu sektörü başka bir yöne gider. İkinci bölümdeki görüşler ise oluklu hattının mevcut şekilde korunacağını varsayıyor. Kim haklı çıkacak, göreceğiz.

Sonuç
Oluklu fabrikası açısından: Dijital baskının oluklu mukavva sektöründe kullanımı halen çok zayıf. Oluklu fabrikası dijital baskıyı kullanmak istemiyor değil, ilk yatırım tutarı ile mürekkep ve kafa maliyeti çok yüksek. Fabrika daha pahalı olan bir baskıyı satamayacağından uzak duruyor.

Müşteri açısından: Hızlı teslimat, az adet, sık değişen baskı, deneme baskılar, versiyon baskıları durumunda müşteri ister istemez dijital baskı farkını ödüyor.

Dijital baskı makinesi üreten açısından: Flexo baskılı makinelerin yerine dijital baskılı makinelerin geçmesi gerektiği gibi hedef koymak ve klişe maliyetini dikkate alarak dijitalin daha ucuz olduğunu iddia etmek ahmakça. Saçma sapan hesapları, yoğun rekabet içinde kavrulmuş bir sektöre yutturmaya çalışmak ise…

24 Aralık 2023 Pazar

Aralık Üçüncü Haftasında Yayınlanan Haberler

Geçtiğimiz 10 gün içinde ambalaj atıkları, kahverengi kağıt, oluklu mukavva sektörlerini etkileme potansiyeline sahip uluslararası haberler yayınlandı. Aşağıda bana göre önemli olanlarını bir araya getirip-en sonunda kısaca yorumladım.

Almanya (1)

Almanya hükümeti plastik ambalajlara vergi getirmeye kara vermiş. Habere göre Avrupa Birliği 2021’den itibaren toplanıp-geri kazanılmayan/dönüşmeyen plastik ambalaj atıklarına 80 Euro Cent/kg vergi getirmiş. Çoğu Avrupa ülkesinde olduğu gibi Alman hükümeti bunu devlet kasasından (1,4 milyar Euro) ödeme yoluna gitmiş. Şimdi devlet kasasından ödemekten vaz geçeceklermiş. Şirketlerin plastik vergisini ürün fiyatlarına yansıtacağı kabul ediliyor. Alman vatandaşları yılda ortalama kişi başına 30 € plastik vergisi ödemiş olacaklarmış.

Benzeri uygulamalar İspanya ve İtalya’da da başlamış. Örneğin İspanya’da plastik üretici ve ithalatçıları kilo başına 45 Euro Cent vergi ödemeye 2023 başında başlamışlar. 

Birleşik Krallık (2)

Hükümet yukarıdaki Almanya gibi 1 Nisan 2024’ten geçerli plastik ambalaj ve plastik eşya üretici, ithalatçı ve bunların müşterilerine vergi getiriyormuş. Yazıda verginin kaç olacağı açıklanmamış ama yılda 10 tondan az plastik üreten veya ithal edenlere muafiyet verilmiş.

Verginin amacı geri dönüşümden elde edilmiş (recycled) plastik kullanımı arttırmak, geri toplama ve dönüşüm miktarını arttırmak, çöpe atılmayı ve toprağa gömülmeyi azaltmak şeklinde açıklanmış. 

Rusya (3)

Rusya “ekolojik toplama ücreti” şeklinde adlandırılan atıkları toplama vergisini 37 kat arttırmayı planlıyormuş. Oluklu mukavva sektörü açısından bunun anlamı ambalaj fiyatlarına %15 zam yapılması demekmiş. Ülkedeki kağıt esaslı ambalaj üretici dernekleri yaygarayı koparmış. Üreticiler yeterli toplama ayırma işletmesi olmadığından, geri toplama/kazanma mevzuatı şartlarının yerine getirilmesinin imkânsız olduğunu ileri sürmüşler. Bir kısmı ise yatırımlarını ülke dışına kaydırmaktan bahsetmişler.

Çin (4)

Çin Finansman Bakanlığı, 21 Aralık 2023 tarihli duyurusu ile çok sayıda kâğıt/karton ürün ithalatındaki gümrük vergisini sıfırladı. Bu yıl başından itibaren hurda esaslı kağıtlara uygulanan %5-6’lık vergiler de sıfırlanırken, virjin Kraftlara uygulanan %2-3’lük vergiler yerinde kaldı.

Vergi düzenlemesinin Çin’in hurda kâğıt ithalatını arttırması bekleniyormuş. Bu yılın ilk 11 ayında ondüle kağıtları ithalatı %48 artışla 3,22 milyon ton ve linerlerin ithalatı %67,7 artışla 3,55 milyon tona ulaşmış.

Kızıl Deniz (5)

Yemen asıllı Hutsi’lerin Kızıl Deniz’deki gemilere yönelik eylemleri kağıt sektörünü de etkilemiş. Kızıl Deniz yoluyla gitmek üzere yola çıkacak gemilerin planlanmış yüklemelerinin yapılamadığı, nakliye şirketlerinin konteyner başına üç-beş bin USD ilave ücret talep ettiği, Ümit Burnu’ndan dolaşan gemilerde en az on günlük ilave teslimat süresi gerektiği gibi örnekler varmış. Çin yeni yılı sonrasına hazırlık yapan bazı alıcılar konteyner fiyat artışını sineye çekerken; Çin’e ihracattan başka yolu olmayan Avrupalı kâğıt üreticileri durumdan memnun değilmiş.


Yorum

Almanya ve Birleşik Krallık’taki plastik ambalaj vergileri oluklu mukavva sektörü açısından oldukça iyi. Kullan-at plastik ambalajların bir kısmının (mesela fast food kutuları) oluklu mukavvaya dönebilir.

Rusya’nın geri kazanmaya, toplama-ayırmaya bu kadar önem vermeye başlaması ilginç. Bakalım arkasından ne gelecek?

Çin neredeyse oluklu mukavva kağıdını ülkede üretmeyin demeye başlamak üzere. Yıldan yıla oluklu mukavva kâğıdı ithalatındaki artış korkunç ve daha da artacak. Avrupalılar için iyi, bir de Kızıl Deniz sorunu hallolursa.

Kızıl Deniz sorununun ülkemize etkisi olumsuz. Avrupalı satıcı uzak doğudaki alıcıdan fiyat farkını alamazsa elindeki malı (hurda, kâğıt) ülkemize vermeye çalışacaktır.


Kaynaklar

(1) https://www.packagingnews.co.uk/news/international/german-government-planning-to-introduce-plastic-packaging-tax-14-12-2023

(2) UK to raise plastic packaging tax from April 2024, www.risiinfo.com, 14 Aralık 2023

(3) Environmental tax increase raises red flags for Russian packaging producers, www.risiinfo.com, 19 Aralık 2023

(4) China to keep zero import tariffs on major P&B grades in 2024, www.risiinfo.com, 21 Aralık 2023

(5) Red Sea crisis threatens to impact European P&B exports to Asia, www.risiinfo.com, 20 Aralık 2023

18 Kasım 2023 Cumartesi

Kim, Ne Yapmalı?

Kahverengi kâğıt yatırımları sürüyor, yılbaşında, ilk çeyrekte, ikinci çeyrekte devreye girecek yeni tesisler var. Çeşitli sektör toplantılarında, doğal olarak bu konu konuşulmakla beraber net bir fazla kapasiteden çıkış planı yok. Görebildiğim kadarıyla; gerektiği kadar üretim kesintisi yaparız diyebilen patronlar/yöneticiler var, eski teknolojili olanlar dursun diyen hesap-kitap bilmeyen yöneticiler var ve iki seneye işler düzelir diyen iyimserler var. Bu yazıda aklım erdiğince konuları tüm yönleriyle ele almaya çalışacağım.

İlk 9 ay
Açıklanan SKSV verilerine göre ilk 9 aydaki oluklu mukavva kağıtları üretim, ithalat ve ihracat rakamları şöyle gerçekleşmiş:

2023 tam yıl nasıl biter?
Tahminlerimle birlikte rakamları yıllığa taşıdığımda;
Oluklu mukavva kağıdı üretiminin geçen yılın 370 bin ton kadar altında kalacağını, ithalatın yıllık 85 bin ton kadar artacağını, buna karşılık bobin ihracatının %50 azalacağını ön görüyorum. Depremin de etkisiyle kapasite kısıldığından, esasen bu sene oluklu mukavva kağıdının fazla kapasitesini görmemişiz. Bir başka deyişle henüz fragmanı seyrediyoruz.

Eski teknolojili olanlar kapatsın
2023 yıl ortası itibarıyla, kurulmuş ve çalışır durumda olan (depremden etkilenen makineler çalışıyor kabul edilmiştir) oluklu mukavva sektörüne hurda esaslı kağıt üretmek amacıyla 26 kağıt makinesi bulunmaktadır. Bunlardan kapasitesi 100 bin tonun üzerindeki 10 makinenin toplam kapasitesi 3,1 milyon tonu aşmaktadır ve ülkemizin ihtiyacına fazlasıyla yetmektedir. (Esasen 10 makine bütün ülkeye yetip-artıyor ama 26 makine var ve 5-6 makine ise kuruluş aşamasında.) 2023 yıl ortasında montajı süren beş makinenin toplam kapasitesi ise 2 milyon tonu aşmaktadır.
Kapasitesi 100 bin tonun altında olan makine sayısı 16’dır ve kapasitelerinin toplamı bir milyon ton civarındadır. Yani 16 makinenin hepsi kapatılsa dahi oluklu mukavva kağıdı sektöründeki kapasite fazlalığına çare olmayacağı açıktır.

Kapasite kesintisi
Peki çare ne? Çare kapasite kesintisidir. 2023’de deprem nedeniyle zorunlu veya planlı yapılmış (yıl bitmediğine göre daha da yapılacak) duruşlarla kabaca 350-400 bin tonluk kesintinin gelecek yıl (2 milyon tonluk kapasitenin ancak yarısının devreye gireceği varsayımıyla) bir milyon tona kadar çıkması mümkündür.

Esas sorun finansman
Kapasite kesintisi şirketlere büyük bir finansal yük getirecektir. Finansal yük dolayısıyla bazı eski teknolojili makinelerin kapatmayı düşünülmesi mümkün olsa da esasen bu makinelerin ürettiği malı kime satacağı düğümü çözecektir. Entegre olanların işi nispeten daha kolaydır. Ürettiği kağıdı tamamen açık pazarda satmaya çalışacak şirketlerin durumu daha zor olacaktır.
Öte yandan kağıttaki arz/talep dengesi varken, kağıt üreticileri vadeli satış yapmamayı tercih eder ve müşterinin kendi evrakını kabul etmezlerdi. Halbuki kapasite dengesi bozulunca mecburen prensiplerinden esnemek zorunda kalacaklardır. Zaten Avrupalı rakipleri ülkemizdeki alıcılara çoktan açık hesap kağıt vermeye başladılar. İçerdeki üreticiler da yurt dışına uyacak ve finansman giderleri daha da artacaktır.

Fiyat düşmek satışları arttırır mı?
Talep düşük olduğu (ve olacağı) için fiyatın düşmesi kağıt satışını arttırmaz. Nitekim Avrupalılar kağıt fiyatının pratikte önümüzdeki üç yıl boyunca değişmeyeceğini öngörüyor. (1) 2023 son çeyreğinde 475 € kabul edilen TL2 fiyatı 2024, 2025 ve 2026’da sırasıyla 490, 493 ve 491 € olacağı tahmin edilmiş. Fiyatın büyük değişiklik göstermeyecek olması talep düşüklüğü ve kapasite ilavelerine bağlanıyor.
Yurt dışında kağıt fiyatı böyle tahmin edildiğine göre bizde de € bazında büyük değişiklik beklememek gerekir. Ülkemizdeki fiyat € bazında artarsa, ithal kağıt cenneti oluruz. Aynı yazıda oluklu fiyatlarında da benzeri bir hareket beklenmektedir.

İhracat yapalım
İlk 9 ayda kağıt ihracatı yarı yarıya azalmış. Para otoritesi şu veya bu nedenle TL’nin değer kaybına izin vermiyor, yani kur nedeniyle ihracat şansı sıfır. Yurt dışı pazarlarda da bizdeki kadar olmasa da kağıt kapasitesi ilaveleri ihracat yapmamızı engellediği gibi ithalatı arttırıyor. Ayrıca yine bizdeki kadar çok yüksek olmasa da oralarda da enflasyon var ve tüketicilerin reel harcanabilir gelirleri düşmüş durumda. Tüketici reelde geliri azaldığı için daha az para harcayabiliyor dolayısıyla ambalaj tüketimi de kağıt talebi de azalıyor. Özetle yeni bir pandemi veya benzeri önemli bir durum ortaya çıkmadıkça kağıt ihracatı hayal.

Bu zor durumdan çıkmak için
  • Önce bizi bu duruma getiren Ankara’nın her önüne gelene kağıt ve/ya ambalaj teşviki vermekten hemen vaz geçmesi gerekiyor. Yalnız fazla kapasite değil, nihai tüketicilerin değişen beklentileri, sürdürebilirlik kaygıları, iklim değişikliği ve çevre konuları da kişi başına ambalaj dolayısıyla kağıt tüketimini azaltacak. Sektörün içinde bulunduğu bu durumdan kaç yılda çıkabileceği hesaplanmalıdır. Sektör mensupları ile ilgili devlet daireleri ortak bir plan üzerinde mutabık kalmalıdır. Bu plana göre, süren yatırımların ötelenmesi, teşvik kapsamında olan yatırımlara yeniden bakılması, durum düzelene kadar sektöre finansal destek verilmesi ve hatta ihracatı teşvik veya ithalatı zorlaştırma  gibi hususlar ortak ve işbirliği içinde değerlendirilmelidir. Eğer sektöre finansal destek verilecekse, bu yalnızca belli grupları değil sektörün bütününü kapsamalıdır. Almanya’nın bütün kağıt sektörüne elektrik desteği iyi bir örnektir.
  • Hurda, kağıt ve ambalajla ilgili dernekler “şu kadar büyüdük, acayip iyiyiz” türünden geçmişteki konuları şov amaçlı böbürlenmeyi bırakıp-önümüzdeki sıkıntıları her ortamda dile getirmelidir.
  • Sektör oyuncuları “eski kapasiteler kapatsın” gibi hesaba dayanmayan söylemler yerine gelecek iki-üç yıl nakit akışını nasıl sürdüreceklerini makul mantıklı planlamalıdır. Hazır 2024 planları/bütçeleri yapılırken bu konu oldukça önemlidir.

Yararlanılan kaynak
(1) Paper Packaging Monitor Europe, 27 Eylül 2023, www.risiinfo.com