18 Aralık 2016 Pazar

Teknolojiye ve Eğitime Yatırım Yapmalıyız

Paper 360 dergisinin Eylül/Ekim sayısında (alıntı yapılan yazının internet adresi, aşağıdadır) dünya genelindeki en büyük 100 kağıt-karton şirketini sıralamaya tabi tutmuşlar. Tam tabloyu orijinal metinden görmek mümkündür, aşağıdaki nispeten kısa tablo ülkemizde bilinen şirketleri göstermektedir. Ayrıca Procter & Gamble ve Kimberly Clarke gibi selüloz veya kağıt üretmeyenlere tabloda yer vermedim.


























Kağıt işi pahalı bir yatırım olarak bilinir. Acaba en büyüklerin sabit varlıkları ne kadar, kişi başına ne kadar ciro yapıyorlar ve kar elde ediyorlar diye baktım. Hesaplamalarda eksik bilgisi olanları dikkate almadım.
 
Bulgularım şöyle:
Kağıt-karton (bazılarında selüloz ve/ya oluklu mukavva üretimi de var) net kar marjı 7,5%.
Şirketler toplam varlıklarının ancak 74,7%’si kadar yıllık ciro yapabiliyor.
Her bir çalışanın sağladığı ciro 311.762 USD civarında.

Bizde Durum Nasıl?
İSO’nun 2015 yılı ilk ve ikinci 500’nde yayınlanmış kağıt-karton şirketlerinin paylaştığı bilgileri aşağıdaki tablodadır.



Aynı metrikleri bizim şirketlerimiz için hesapladığımda;
Kağıt-karton sektöründe vergi öncesi kar marjı 0,67% (yabancılar için net karın yani vergi sonrasının hesaplandığını unutmayalım.)
Şirketler toplam varlıklarının ancak 84,4%’si kadar yıllık ciro yapabiliyor.
Her bir çalışanın sağladığı ciro 623.164 TL civarında.

Yabancılarla kıyaslayarak, yerli sonuçları yorumlamaya çalışırsam;
Kağıt-karton (ve hatta oluklu mukavva) sektöründe karlılık çok düşük. Karını açıklamayan şirketlerde muhtemelen kar sektör ortalamasından daha yüksek.
Açıklamadıkları için bilmiyoruz. İlk tabloda, sahibi tarafından yönetilip de karını açıklamayanlar da var. Ancak sanki biz de “açıklamama” daha fazla gibi.
Kazancın düşük olması, yoğun rekabet, haksız rekabet, kötü satış stratejilerine delalet edebilir. Oluklu mukavva kağıdı üreten hem çok yeni hem de çok eski teknolojili makinelerin olması, (ihtimaldir ki) yeni teknolojililerin, eskilerin oyundan çıkmasını arzu etmesi ürün (yani kağıt, karton) fiyatını düşük tutuyor olabilir.


Bizim şirketlerimizin çalışan sayılarına baktığınızda, yaratılan cirolar arasında anormal ötesi farklar görülmektedir. Bu durum teknolojinin çok eskidiğini, kadroların gereksiz yere şişirildiğini veya kayıt dışı çalışılmış olabileceğini gösterebilir. (Bu konuda kesin ve doğru karara varmak çok zordur. Birebir aynı teknolojiyi kullanarak benzer ürünleri üreten iki şirketi kıyaslamak gerekir.)


Yabancılara kıyasla, şirketlerimizin varlıklarının daha yükseği kadar ciro yapıyor olması, yatırım yapmakta geri kaldığımızı ve teknolojimizin eskidiğini gösterir.
Tanıdığım kadarı ile kağıt üretimi için bu gerçektir. Yatırım yapmak için sermaye birikimi ve teşvikler gerekiyor. Mevcut teşvik programları, küçük işletmelere kolaylıklar getirirken, büyük grupları inşaata kanalize ediyor. İnşaat yapacak çok adam çıkarken, kağıt yatırımına cesaret eden adam çok az sayıda çıkıyor.


Kişi başına sağlanan ciromuz gerçekten çok düşük. Teknolojinin eskiliği, otomasyon seviyesinin düşüklüğü ve çalışanların eğitim/kalifikasyonunun düşüklüğünün en önemli faktörler olduğunu düşünüyorum.

Özetle: Teknolojiye ve eğitime yatırım yapmalıyız
Yatırımı yeni makine/fabrika olarak sınırlandırmamak gerek. Mevcut tesislerin ömrünü uzatan, teknolojisini güncelleyen, ekonomikliğini arttıran her şey yatırım demektir.


İnsanımızı eğitmeliyiz, beceri seviyesini yükseltmeliyiz (=herkese diploma vermek anlamında değildir.) Yani çalışanlarımıza da yatırım gerekli.


Şirketlerin/işletmelerin küçük kalmasını değil, daha büyük kurumlara dönüşmesini teşvik etmeliyiz. İş sahiplerinin işe bakış açısını geliştirmeliyiz. İş sahiplerinin kafasına da yatırım yani. Şirketinin sonuçlarını saklamak herhalde bu kafa yapısıyla ilgilidir.




Paper 360 dergisindeki yayının linki:
http://www.nxtbook.com/naylor/PPIS/PPIS0516/index.php?startid=29#/30