27 Mayıs 2013 Pazartesi

Ürünleri Sınıflandırma

Önceki yazımda, yaş meyve sebze kasaları ile heavy duty ambalajların birer segment olarak alınması gerektiğinden bahsetmiş idim. Ülkemizde, oluklu mukavva ambalajların 4-5 kategoride satıldığını düşünüyorum. Bunlar:
·         Amerikan box
·         Özel kesimli
·         Levha/safiha
·         Yaş meyve sebze kasası
·         Heavy duty/triplex ambalajlar

Ürünleri sınıflandırmanın temeli, fabrika içinde makine/zaman/kaynak planlaması yapmak ve her grubu farklı fiyattan satmak fikirlerine dayanır. Maalesef, satış ekipleri yeterince motive edilmediğinden veya yeterince eğitilmediğinden (elbette yönetimin hatasından); sanki her ürün aynı imiş gibi satılmaya çalışılmaktadır. Satıcı, ton veya metrekareye odaklanmakta, farklı fiyata satması gereken ürünü sanki herkeste varmış gibi satmaktadır. Bu durum, öldürücü fiyat rekabetine yol açmakta ve şirket karlılıkları düşmektedir.

Geçtiğimiz hafta, İstanbul seyahatimde Akgül Ambalaj’dan Yücel Akgül bey, çok yüksek kalite flexo baskı yapan  kutu makinesini devreye almış olan bir önemli oyuncunun; hatalı fiyatlandırma yaptığını anlatmıştı. Devreye alınan makine, ülkemizde ilk olmasına rağmen; üretilen yüksek nitelikli ürünler,  alalade imiş gibi satılıyormuş.

Acaba yabancılar bu işi nasıl yapıyor diye baktığımda, çok farklı segmentler ile karşılaştım:
SCA Packaging (artık DS Smith) nihai ürünleri öne çıkarmış.
 
Nihai tüketicinin bakış açısına göre ürün tasnifi yapılmıştır. Dikkat edilirse 15 ürün grubu mevcuttur. Ve bunlardan Do-it-yourself  henüz ülkemizde yaygınlaşmamıştır.
Her bir nihai ürünün arkasında ise, Pazar segmentlerini açıklanmış. Örneğin, process foods’a tıkladığınızda;
Çıkmaktadır. Bu aşamada, ülkemzideki ürün grupları oluşmaktadır. SCA, önce hangi nihai ürün için ambalaj arıyorsun ve bunu ne amaçla kullancaksın şeklinde sorgulayarak; ambalaj önermektedir. Çok güzel bir yaklaşım örneğidir.

Buna karşılık DS Smith
adresinde, SCA’nın tersine bir yaklaşım sergilemiş görünüyor. Ürün grubundan veya Pazar segmentinden seçim yapılarak; nihai ambalajı görmek mümkün oluyor. DS Smith’in sitesinin anlaşılması biraz daha zor olmakla birlikte (tekrarlar olsa dahi) çok çeşitli alternatif ambalajlara ulaşılabiliyor.
DS Smith “products” sayfasında,  hangi amaca uygun ambalaj arıyorsun diyor.
Pazar dağılımından, FMCG’yi tıkladığımızda; FMCG’nin alt kırılımları orataya çıkıyor. Ayrıca, sağdaki kayar pencerelerden, çeşitli örnekleri görmek mümkün oluyor.

Bu sitede, potansiyel müşteriye, “ister ürüne göre ister pazara göre ara”, biraz geç de olsa benim çözümlerim bunlar denilmiş.

İncelenen iki örnekten çıkan sonuçlar şöyledir:
  • Ülkemizdekinin çok daha ötesinde nihai ürüne odaklanılmış.
  • Şirketler, bize göre daha geniş olanaklara sahip. Aynı çatı altında olmasa bile, hem ofset hem de flexo üretebiliyor. Müşteriye daha geniş bir hizmet alanı sunabiliyor. Buna karşılık ülkemizde; hem ofseti hem de flexoyu aynı anda sunabilen gruplar yeterince güçlü değil.
  • Bizde işimizi, oluklu mukavva üretim ve satışı şeklinde tanımlanır. İncelenen örneklerde ise, iş “ambalaj” olarak tanımlanmış. Daha geniş açıdan bakıldığından, ambalajla ilgili yan kollara da girilmiş. Vizyon farkı çok açık.

 





19 Mayıs 2013 Pazar

Pazar (veya müşteri) bölümleme (segmentation)

Çopikas’ta çalıştığım sırada, yabancıların zorlaması ile heavy duty (HD)  ürünlerin satışında bir arkadaşımızı görevlendirmiş idik. Fransızlar ısrarla, bütün HD ürünlerinin bir elden satılmasının faydalarından bahsetmiş idiler. O ana dek, ülkemiz pazarında, benzeri uygulama pek yok idi. Ancak başarılı olunca,  yaş meyve sebze ambalajlarının satışını da tek elde toplamaya gittik. Yaş meyve sebzede çoğu ambalaj üreticileri aynı uygulamaya devam ediyorlar.
Bu bölümlemeden esinlenerek; acaba yalnızca beyaz eşya, yalnızca içecek sektörlerine bakan satıcılar olsa iyi olmaz mı diye düşünmüş idim. Buna karşılık, sektöre girdiğim yıllarda (ve halen) bölgesel örgütlenme (yani coğrafi bölümleme) yoluna gidilmiş idi. Geçtiğimiz hafta Coca Cola’yı ziyaret ettiğimde, Coca Cola satın alma bölümlerinin bile kendi içinde sektörel organize olduğunu gördüm. Bir yerde ki satın alma bölümü oluklu mukavvaya konsantre olmuş iken, bir başkası lojistiğe ve diğeri makine ve yedek parçalara yoğunlaşmış. Konuyla ilgili tüm tedarikçiler, ilgili satın alma bölümü ile fiyat ve diğer şartları konuşmak zorunda imiş. Buradan yola çıkarak; Pazar bölümleme üzerine biraz araştırma yaparak yorumladım: 
Pazarı bölümlemek nedir?
Bu bir pazarlama stratejisidir. Müşterileri, kabaca ihtiyaçlarına göre alt gruplara ayırıp-her grubun ihtiyacına göre, onlara daha çok/kolay mal satmak amaçlanır. Bazen bölümlere, aynı gruptaki müşterilere  ulaşmak için benzer iletişim/dağıtım kanallarının kullanılmasını sağlar. Pazarı bölümleme, ürünlerde farklılık yaratma (yeni ürün geliştirme) için çok önemli bir başlangıçtır. http://en.wikipedia.org/wiki/Market_segmentation

Pazarı bölümlerinden bahsetmek  için gerekli şartlar
Pazarı bölümlemeye değip-değmeyeceği için şu kriterlere bakılmalıdır. Segmentler aşağıdaki özellikleri taşımalıdır:
  • Tanımlanabilir olma: Bölümdeki müşterilerin ihtiyaçları  belli olmalı ve ölçülebilmeli; ayrıca diğer bölümden farklılık göstermelidir.
  • Ulaşılabilir olma: Her bölüme (segmente) ulaşmalıdır. Bir iletişim/satış kanalı olmalıdır. İletişim kuramadığımız müşteriler, bir segment değildir.
  • Yeterince büyük olma: Her bir segment yeterince büyük olmalıdır ki, ona hizmet edildiğine değsin. “Attığımız taş, ürküttüğümüz kurbağaya değsin.”
  • Benzer ihtiyaçları olma: Segmentlerin farklı  ürün karmalarına talebi olmalı, farklı fiyat tekliflerine cevap veriyor olmaları gerekir.
  • Devamlı olma: Pazarın bölümleri her sezon değişmez. Yeterince uzun dönemde segment devam etmelidir. Yaş meyve sebze sektöründeki mevsimsellik, bu maddeyi bozmaz.
Doğru şekilde yapılmış Pazar bölümleme; her bölümdeki müşterilerin mümkün olduğunca homojen olmasını ve diğer bölümlerden mümkün olduğunca farklılık göstermesini sağlar.

Nihai tüketici pazarlarının bölümlenmesi
Literatürde, çoğunlukla (ve doğal olarak) nihai tüketiciler üzerinde durulmuş. Ambalaj, nihai tüketiciye hitap eden bir ürün olmadığı için; ben üzerinde durmak istemiyorum. Nihai tüketici pazarının; hangi kriterlere göre bölündüğünü açıklayarak, geçmek istiyorum:
  • Coğrafi bölümleme: Milliyet (Türkler), ülke (Avrupa’daki Türkler veya Türkiye), bölge (Ege), havza (Ege kıyıları), şehir (İzmir),...gibi bölümler mümkündür. Her coğrafyada satılabilecek ürünler farklıdır.
  • Psikografik bölümleme: Müşterilerin hem demografik özellikleri hem de psikolojik özelliklerine göre bölümlenmesidir. Yaşam tarzı (şehirli, varoş,..), kişisel özellikleri (üniversite mezunu/lise, evli/bekar), değer vediği şeyler (gece hayatı, tuttuğu takım, marka tutkusu), ait olduğu sosyal sınıf (orta düzey, A gelir grubu, sosyete)
  • Davranışsal bölümleme: Tüketiciler ürünü algılamasına göre bölümlenir. Bu konuda aklıma gelen en iyi örnek mısır çerezidir. Aynı ürün hem Ödemiş köylüsünün ağzı ile reklam yapılırken hem de dünyaca ünlü bir kadının can kurtaran rolü ile yayınlanmış idi. Birinci grup, köy kökenli şehirlilere yönelikken ikincisi yeni yetmelere yönelik idi.
  • Dönemsel bölümleme: Resmi/milli tatiller (yeni yıl, şeker bayramı, sömester)  ile insanın başına hayatı boyunca bir-iki kez gelebilecek (evlenecek olanlar, cenazesi olanlar) olaylar için Pazar bölümlemesi yapılabilir.

Endüstriyel pazarlarının bölümlenmesi
Ambalaj (daha doğrusu oluklu mukavva ambalaj) bir endüstriyel ürün olduğu için, yukarıdaki gibi Pazar segmentlerine ayrılamıyor. Literatüre göre, endüstriyel ürün pazarları aşağıdaki kriterlere göre bölümlenebiliyor:
  • Lokasyon:  Ülkemizde en çok uygulanan bölümleme yöntemidir. Belli bölgedeki müşterilerin talep ve beklentilerinin aynı olduğu varsayımına dayanır. Bu bakımdan hatalıdır. Ancak, uzak mesafelerdeki potansiyel müşterilere ulaşmak için daha etkili bir yöntem yoktur.
  • Müşterinin özellikleri: Müşteri şirketin büyüklüğü, bulunduğu sanayi, karar alma merkezinin bulunduğu yer ve satın alma kriterleri; müşterinin özelliklerini belirler. Otomotive yan sanayi son üç kritere aynı şekilde cevap vermektedir. Otomotiv sektöründe bulunan irili ufaklı yan sanayi şirketleri, ana şirketin (Renault) belirlediği tedarikçilerden, ana şirketin belirlediği spesifikasyon ve fiyatla, just in time alım yapmaktadır.
  • Davranış özellikleri: Kullanım miktarı (kamyon/palet bazında, çok/az), satın alma durumu (ilk defa, düzenli, potansiyel alıcı) ve satın alma prosedürü (ihale, pazarlık, dönemsel fiyat) şeklinde açıklanabilir.

Oluklu mukavva sektöründe nasıl olmalı derseniz?
Yukarıdaki tavsiyelerden şöyle bir reçete çıkmaktadır:
  • Mevcut bölgesel bölümleme devam etmeli
  • Bazı sektörlere, bölge farkı gözetmeksizin hizmet verilmeli. (Heavy duty, yaş meyve sebze, otomotiv)
  • Yeni müşterileri bulma (onlara ulaşma) yine bölgesel olarak olmamalı
  • İhale ile alanları, merkezi olarak takip etmeli
Bölgesel segmentasyonun dışına çıkıldığı durumlarda, matris organizasyon modelleri (bir kişinin asıl işinde üstüne rapor ederken, başka bir iş için bir başka üste rapor etmesi gibi) ortaya çıkmaktadır ki; bizim kültürümüze pek uymamaktadır.  Kurum kültürü, matris yapılara müsait ise, yukarıdaki bölümleme çalışır.
Öte yandan müşterileri segmentlere ayırır iken, ürünümüzün de segmentlerini bildiğimizi varsayıyoruz. Ürün segmentlerine önümüzdeki dönemde değineceğim.

İnternetteki  literatür
Endüstriyel Pazar bölümleme üzerine çeşitli teoriler de geliştirilmiş:
Geliştiren kişilerin adları ile yapılan aramalarda, çok sayıda tekrar var. Anladığım kadarı ile endüstriyel Pazar bölümlemesine çok fazla kişi kafa yormuyor.

5 Mayıs 2013 Pazar

Büyük ebatlı tavaları yapıştırabilen makineler

Şapka olarak tabir edilen Fefco 0452 veya 0453 model, büyük ebatlı tavaların hacim haline getirilmesi için genellikle köşelerine zımba atılmaktadır. Özellikle otomotivde zımba tercih edilirken; plastik şişe ve kavanozların taşınması, cam kavanozların taşınmasında zımba tercih edilmeyip-ya manuel kilit mekanizmaları ya da yapıştırma talep edilmektedir. Palet ebadında bir tavayı ayaklı dikiş makinesinde dikme, yoğun işçiliğin yanı sıra maharet de gerektirmektedir.

Büyük ebatlı tavaları yapıştıran/diken var mı şeklinde araştırdığımda, ne kadar geri kaldığımızı bir kez daha anladım.

İlk bulduğum makine, Kippenstein Corporation’a ait ve videosu http://www.klippenstein.com/LargeTrayFormer.htm#
Linkinden izlenebilir. Bu makine, istifleme süresi dahil dakikada 8 şapka yapıştırabiliyor.

İkinci makine, MSK firmasına ait. Firmanın web sayfası  http://www.mskcovertech.com/ dir. Web sayfası makineler hakkında hiç detay vermiyor. MSK’ya ait tray formerin aşağıdaki resmini ise www.directindustry.com adresinden aldım.


Üçüncü makine, Mezger Heftsysteme’ye ait ve videosu  http://www.mezger.eu/index.php?section=product&pro_id=50&lang=en
Linkinden izlenebilir. Dakikada 3-4 şapka çıkarabilen bu makine, yapıştırmak yerine kulaklara ikişer zımba  atmaktadır.
Geçmiş yıllarda Renault şapkalarının dikişi için, çift kafalı bir dikiş makinesi hayal etmiş idim. Makineyi tarif ettiğim iki ayrı yerli dikiş makinesi üreticisi, bu makine olmaz demişler idi. Ancak Mezger’in sitesinde tam hayalimdeki, çitf kafalı dikiş makinesini de gördüm.


http://andyor.com/?page_id=254&lang=en adresinde MSK’nın makinesine benzer bir hat bulunmaktadır.

Emmeti MT-420 makinesi dakikada 3-4 şapka yapıştırabilmektedir.

linkinden izlenebilir. İncelediğim makineler arasında ortalama değerde (10 şapka/dakika) olandır. Wayne Automation diğerlerine göre, sanki biraz daha çeşitli makineler yapıyor gibi.

Freddi firmasının FO-AM-H2/16 modeli dakikada 16 şapka yapıştırabilmektedir. Bulabildiklerim arasında en hızlısıdır.

Bu çalışmayı niçin yaptım?
Özel amaçlı makineler, hem maliyet düşürmede hem de verimlilik artışında çok etkilidir. Çok yakın gelecekte, oktabin şapkalarından, plastik şişelerin taşındığı tavalara dek yuarıdaki gibi makineler ihtiyaç haline gelecektir.
İkinci konu ise, yerli makine üreticilerimizin, biraz “özel amaçlı” makine konularına kafa yorması gerekir. Mezger örneğinde, tavaya bildiğim dikiş (2-2,5 cm sırtı olan) yerine zımba (4-5 cm sırtı olan) atılması ile yeni bir ürün geliştirilmiştir. Bizim makineciler, kopyaladıklarının üzerine fazla bir şey koymadan gitme arzusundadır. Buna karşılık plastik ambalaj makinelerini üretenler, kendilerini çok geliştirmiştir. Ambalaj fuarına her gittiğiniz de, plastik ambalaj makinecilerinin daha da çoğaldığını görmemizin nedeni budur.