Sanırım
2009 yılında Omüd bir arama konferansı düzenlemişti. Aklımda kalan,
katılımcıların büyük çoğunluğunun “müşteriler oluklu mukavvayı bir komodite/emtia
olarak kabul ediyor, sanki standart bir ürünmüş gibi satın alıyor, fiyatı
düşenden alıyor” şeklinde yakınmasıydı. Görünüşe göre haklılardı, yakınmanın
arkasındaki düşünce ise karşısındakini (yani rakibi) fiyat düşmekle itham
etmesiydi. O gün ben dahil hiç birimizin aklına, “ürettiğimiz oluklu mukavvanın
müşteriye ne ifade etmesi gerekir” sorusu gelmedi ve tartışmadık.
Aradan
uzun yıllar geçtikten sonra “fiyatı düşerek değil, yarattığınız değer ile
satın” gibilerden bir şey okuduğumda, (tabir yerinde ise) kafama dank etti:
Oluklu mukavva ambalajın müşteri açısından değeri nedir? Müşteri bizden ambalaj
satın aldığında ne bekliyor? Yalnızca fiyata bakarak mı satın alıyor?...gibi
konularda biraz düşündüm ve aklıma gelenleri yazdım.
Değer
Nedir?
Teorik
olarak değerin tanımı yukarıdaki gibiymiş. Formülün ilk kısmı ürünün
fonksiyonelliği, kalitesi, fiyatı ve zamanına ilişkin görünüyor. Ürün işe
yarıyor mu? Ürün kalitesi, müşteriyi memnun edecek derecede iyi mi? Fiyat çok
yüksek veya çok düşük mü? Çok yüksek fiyat seviyesi, uzun dönemde müşteriyi
satın almaktan vazgeçirebilir mi? Belki bir kez deneyip-markaya bağlı müşteri
olarak kalmayabilir mi?
Formülün
diğer kısmı ise müşterinin ilgili ürünü almakla nasıl hissettiğini
açıklamaktadır. Müşteri-satıcı/üretici ilişkisi, satış sonrası servisi de
kapsar. Şirket imajı, marka bağlılığı gibi soyut, müşterinin dikkatini çeken
ama elle tutulamaz bir kavramdır.
Şimdi
benzeri bir formülü oluklu mukavva ambalaj için yazmaya çalışalım:
Bize
göre ambalajın değerini oluşturan üç temel öğe vardır. Bunlardan ilki ürün yani
ambalajın kendisi, ikincisi tedarikçi yani üretici/satıcı ve sonuncusu ise
müşteri ile olan ilişkilerdir.
Ürün
En
azından aşağıdaki kalemler bir arada ürünü oluşturmaktadır.
Fiyat,
en bilinen ve en çok konuşulan öğedir.
Miktar,
hem müşteriye yeterli sayıda ambalaj verilme durumunu (kapasite) hem de
siparişte talep edilen sayıya uyulma durumunu gösterir. Üreticinin kapasitesi
dolu olabileceği gibi, istenilen miktarda, daha azı veya daha çoğu üretilme ve
teslim edilme durumu önemlidir.
Spesifikasyon,
beklenen test değerlerine ve fiziksel koşullara uyumu gösterir. BCT, ebat,
baskı, renk vs.
Fonksiyon,
spesifikasyondan farklı olarak ambalajdan beklenen görevi yerine getirmesidir.
Spekte ifade edilen değerler sağlandığı halde, ambalaj müşterinin beklediği
görevi (taşıma, koruma, rafta durma, istifte bekleme,…) yerine getiremiyor
olabilir.
Zamanında
teslimat, müşteriye arzu ettiği anda teslim yapılmasını sağlamaktır.
Ödeme
koşulları, fiyatın bir parçasıdır. Müşteri kaç günde ve nasıl (nakit, evrak)
ödeyecektir.
Tedarikçi
Yani
üretici/satıcı (şirket) denince şunlar akla gelmektedir.
Marka/imaj,
şirketin piyasadaki nasıl algılandığıdır. Yüksek kaliteli ürün verir, en hızlı
teslimatı yapar, kalitesinde varyasyon var, çok yavaştır ama en ucuza
satar,…gibi markayı sembolize etmek mümkündür. Acaba müşteri tedarikçi (yani
marka) hakkında nasıl düşünüyor?
Sunduğu
diğer ürünler, tedarikçinin tercih edilmesine yol açabilir. Bazen müşteri
nezdinde o ambalajın önemi yoktur. Diğer ürünleri satın aldığı için onu da
alıyor olabilir.
Rakiplere
göre durumu, tedarikçinin daha iyi (yani tercih edilen) veya daha kötü (daha az
tercih edilen) olduğunu söyler. Müşteri kafasında bu sınıflandırmayı yapar.
Esneklik,
tedarikçinin değişikliklere nasıl uyum sağladığını gösterir. Siparişte acil bir
değişiklik yapma yeteneği, önceliğin değişmesine uyum gerçekte çok önemlidir.
Çok sayıda rutin işin arasında acilen az miktarlı bir iş yapılabiliyor mu?
Mevcut siparişte renk, baskı vb değişiklik kolaylıkla yapılabiliyor mu?
Ulaşılabilirlik,
tedarikçinin farklı bölümlerine müşterinin ulaşma imkanıdır. Müşteri, doğrudan
kendisi ile temas etmeyen mesela planlama bölümüne telefon ettiğinde veya mail
yazdığında dikkate alınıyor mu?
Hız,
müşteriye göre tedarikçinin iş yapma hızıdır. Üstteki maddede yazılan maile kaç
zamanda geri dönülmektedir? Müşterinin yeni bir ürünü nasıl (hızlı/yavaş) ne
kadar zamanda (dakika/saat) tanımlanabilmektedir. Yeni bir müşteriye cari kod
açılması kaç gün sürmektedir?
İstikbal, tedarikçinin
geleceğine ilişkin piyasadaki dedikodu, algı vb beklentilerdir. Çoğunlukla
rakibine çamur atmakla iş yapacağını sanan, basit/kafasız satıcıların uydurması
olsa da müşteriyi çok etkiler.
İlişki
Müşterinin sipariş öncesi ve sonrası, tedarikçi ile olan çeşitli düzey ve
yoğunluktaki temasların toplamıdır.
Sipariş
öncesi hizmetler, müşterinin siparişten önce tedarikçiden aldığı tasarım
desteği, numune, grafik hizmeti, vb servislerdir. Çoğunlukla tedarikçi bu
hizmetleri ücretsiz yapar ve fiyata eklemeye çalışır. Bu servisleri yapması
tedarikçi açısından artı puandır.
Satış
temsilcisi, ilişkiyi sürükleyen kilit kişi, esas oğlandır. Onun profesyonel,
çalışkan, iş bitirici, kendine güvenen, iletişim becerisi,…gibi meziyetleri
olması hem tedarikçi hem de müşteri için büyük bir avantajdır. Giyimi/kuşamı,
duruşu/konuşması tedarikçinin müşterideki saygınlığını belirler. Saygınlık
artışı diğer şartlar sağlanmışsa, fiyatı arttırabilir.
Evrak/bilgi
akışı, müşterinin talep ettiği bilgilerin sağlıklı akmasıdır. Sorulduğunda
kamyonun plakası, stoktaki miktar, işlem gören mal bilgisi,…vb enformasyon
müşteriye ulaşıyor mu? Yoksa bilgi, çeşitli kademelerde dolaşırken dejenere
oluyor mu?
Satış
sonrası servis, malda sorun çıktığında tedarikçinin nasıl davrandığını gösterir.
Problem yokmuş gibi davranma, müşteriyi kusurlu malı tüketmeye zorlama, malı
geri alıp-yenisini verme, müşteride düzeltme,…gibi çok çeşitli yaklaşım
gerçekte tedarikçinin müşteriyi nasıl gördüğünü açıklar. Tedarikçinin bu
yaklaşımı, müşterinin kafasındaki marka/imaj kavramını kuvvetlendirebilir ya da
rezil eder.
Toparlarsak,
değer yalnızca fiyatla ifade edilemeyecek kadar büyük bir kavramdır. Buna
karşılık sadece fiyata odaklanmak ve hep onun pazarlığını yapmak hatadır.
Maalesef bu hataya öncelikle şirket yöneticileri, sonra satış yöneticileri en
sonra da satış temsilcileri düşmektedir.