30 Eylül 2018 Pazar

Oluklu Mukavva Kutu Fiyatlarındaki Artışlar Üzerine


Sektörümüz, fiyat artışlarını müşterilere açıklamakta zorlanıyor. Bazı müşteriler ise fiyat artışını yalnızca kur artışına bağlı olduğunu düşünüp; “kurlar düştü, kutu fiyatı neden düşmüyor?” şeklinde soruyor.

Artışlar gerçekte ne kadar olmuş, bundan sonra neden artar veya azalır,…gibi hususları analiz etmek amacıyla bu yazıyı yazıyorum. Son birkaç aylık hareketlere yoğunlaşmak yerine analiz periyodunu Ocak 2017’den itibaren ele aldım.

Yukarıdaki tabloda geçen yıl Ocak’tan başlayarak; enflasyon, kur ve Tüik’in 17.1 numaralı kağıt hamuru, kağıt ve mukavva endeksi var. Tablonun sağına, bir oluklu fabrikasının (gerçek verilerini) ortalama satış fiyatı, değişken maliyeti ile hammadde maliyetini de koyarak; endeks tablosu hazırladım:

Çok az ithal ham ve yardımcı madde kullanan bu fabrikanın, baz rakamları TL/ton’dur. Hammadde, oluklu mukavvayı kutuyu üretmek ve müşteriye göndermek üzere kullanılan tüm malzemelerdir. Kağıtlar, nişasta, kostik, boraks, mürekkep, lak/vernik, köpük kesici, tutkal, dikiş teli, streç film, palet, palet çemberi,…vb malzemelerin kullanımlarının (yani tutarlarının) üretim miktarına bölünmesiyle hesaplanır. Ortalama hesap edildiğinden, yeni girenler (eğer daha pahalıysa) rakamı yukarı iterken, stoktakiler aşağı indirir. Hesaplamaya esas olan kağıt maliyeti, kağıdın alış fiyatı, nakliyesi ve her türlü masrafı dahildir.

Fiyat, (KDV hariç) fatura edilen cironun, müşteriye gönderilen miktara bölünmesiyle bulunur.

Değişken maliyet ise yukarıdaki hammadde ile üretim ve yüklemede kullanılan her türlü enerji (elektrik, LNG, kömür, mazot,…) ile mamulün müşteriye nakliye maliyetinin toplamıdır. TL/ton şeklinde ifade etmek için üretim miktarına bölünmüştür. Değişken maliyet ile hammaddenin içinde personel, genel giderler (ofis, bilgisayar, iletişim, müşavirlik, seyahat,…) bakım onarım, faiz/finansman, banka masrafı, amortisman gibi kalemler yoktur.

Tablonun özeti şu şekildedir:

2017 yıl başından bu yana Tüik indeksi 101% artarken, şirketin hammadde maliyeti 108%, değişken maliyetleri 96% artarken; kutu fiyatı yalnızca 90% arttırılabilmiştir.

Şimdi indeks tablosunu çeşitli açılardan analiz edelim ve anlamaya çalışalım:

İlk grafiğe göre, Üfe ile Tüfe’nin ayrışması Kasım-2017’de başlıyor. Bu tarihten sonra belli ki üreticiler (yani bizler) artan maliyetleri sineye çekmişiz ve müşteriye yansıtamamışız. Ağustos enflasyon rakamlarına göre Üfe-Tüfe farkı 14 puandan fazla, yukarıdaki grafiğe göre iki yıllık kümülatif fark 16 puandan fazladır.

Bazı müşteriler, kağıt fiyatlarındaki artışı yalnızca kura bağlıymış gibi algılıyor. Bu doğru değildir. Tüik’in hazırladığı “kağıt hamuru, kağıt ve mukavva endeksi” düzenli olarak artarken sepet kur 2017 yılı başından Eylül sonuna dek düşüyor. (Dolar kurunun 2017 başındaki değeri ile 2018 Şubat sonu değerinin birbirine çok yakın olduğuna lütfen dikkat.) Buradan şu sonuçlar çıkarılabilir:

Kurların artışı, kağıt fiyatını arttıran ve/ya düşüren tek faktör değildir. Kağıt fiyatını arttıran çok başka kalemler vardır. Yazıyı genişletmemek için girmiyorum ama enerji ve atık kağıt fiyatı, kağıt fiyatını daha çok etkilemektedir. Üretim prosesinde kullanılan kimyasal maddelerin maliyetleri de önemlidir. Bununla beraber Temmuz’dan Ağustos’a kur zıplamasının Tüik 17.1’in eğimini dikleştirdiği de açıktır.

Peki Tüik 17.1 endeksi, oluklu fabrikasının maliyet artışını yeterince yansıtıyor mu?

Grafik çok açık. Tüik, oluklu fabrikasının hammadde maliyet artışlarının altında kalıyor. Çünkü kağıt dışındaki malzemelerde de ciddi artışlar var. Örneğin:

Mürekkepte analiz dönemindeki artış 66% iken, yalnızca 2018’in ilk 8 ayındaki artış 50%’dir. Eğer Eylül’ü de dikkate alırsak, artış 79%’a çıkıyor. Zira mürekkep üreticisi de (Grafik-1’deki gibi) davranıyor.

Beyaz tutkalda ise daha feci rakamlar var. Analiz döneminde artış 40% iken bu Eylül ayıyla birlikte 91% artış olacak.

Bir diğer önemli kalem nişastanın fiyatı € cinsinden sabit olduğu için kur kadar 45% artmış.

Hammadde, Tüik 17.1’den fazla artmış ama bakalım oluklu fabrikası bunu müşterisine ne kadar açıklamış?

Maalesef pek açıklayamamış. Hammadde maliyetindeki artış, açık ara fiyat artışından fazla görünüyor.

Peki, oluklu mukavva kutu fiyat artışının bir periyodu var mı?

Grafik-5’e göre, fiyat her 3-4 ayda bir doğru yere geliyor. Buradaki “doğru yer” fiyat artışının değişken maliyet artışından bir birim daha fazla olmasıdır. Trende bakarak, Eylül’de oluklu fabrikası değişken maliyetten zarar etmeye devam edecek ve Ekim’de fiyatı arttırmak zorunda kalacak demektir. Değişken maliyet sabit kalırsa, fiyat 7 puan arttığında doğru yere oturacaktır.

Bundan sonra ne olur?

Yeni Ekonomi Programına (YEP) göre Tüfe, 2018 sonunda 20,8% ve 2019 sonunda 15,9% olacaktır. Ağustos itibarıyla 17,9% olan Tüfe’nin bu yılın sonunda 20,8%’e çıkacağı bekleniyor. Yani maliyetler artmaya devam edecek.

YEP’e göre ortalama USD kuru bu yıl 4,9030 TL, 2019’da 5,5975 tahmin edilmiş. Kur tahminleri şaşarsa, enflasyon ve de maliyetler daha yüksek olacaktır.

Artan maliyetler, gecikerek de olsa kağıt ve kutu fiyatlarını arttırmaya devam edecektir. Çarşıda-pazarda fiyat artışından şikayet ederken, kutu ve kağıt fiyatlarındaki artışa itiraz edilmesini anlamak mümkün değildir.

Bazı üreticilerin, daralan talebe göre kendilerini ayarlayamayıp-yüksek miktarlarda üretime devam etme düşünceleri olabilir. Bunlar anlık, o güne/haftaya özgü fiyatlarda geri çekilmeler yaratabilir. Ama maliyetlerin artış trendi devam edecektir. Ta ki, enflasyonun belirli bir yerde oturduğu ve kurların artık stabil hale geldiği algısı yerleşene kadar fiyat artışlarından, ülke olarak kurtulmamız söz konusu değildir.

1 yorum: