Ağustos ayının sonlarında e-ticaret
ambalajlarıyla ilgili, kaynaklardaki ilk iki yazıyı okudum.
Tüketiciler E-Ticarete Geçtiğine Göre Ambalaj
Tekrar Düşünülmeli
İlk yazıda, Covid-19 salgının tüketicilerin
satın alma alışkanlıklarını değiştirdiğinden yola çıkarak; “bu ambalajlar
market rafına göre tasarlanmış, ama artık tüketicilerin yarısı online alım
yapıyor” şeklinde eleştiri getiriliyor. Özellikle deterjan plastikleri ile
teneke ve cam ambalajların değişmesi gerekebileceği vurgulanıyor. Yazar,
ambalaj tasarımlarının e-ticarete uygunluk bakımından incelenmesini ve düşürme
ile kenar ezilme (ECT) testleri uygulanmasını tavsiye ediyor.
Sürdürülebilirlik ve Daha Az Fire için DS
Smith’in Döngüsel Tasarım Prensipleri
İkinci yazıda ise yaptırdığı bir araştırmaya
dayanarak, DS Smith’in Döngüsel Tasarım Prensipleri gerekçeleriyle birlikte
açıklanıyor. Araştırmadan (yazıda geçen) bazı bulgular şöyledir:
Araştırmaya katılanların %93’ü satın
aldıkları ürünün ambalajında boşluk olduğunu söylerken; %73’ü kutunun yarısı
veya fazlası boştu demişler.
%54’ü ise içinde boşluk olan ambalajla ürün
gönderenden tekrar alış veriş yaparken iki kez düşüneceğim demiş.
Katılımcıların %60’ı e-ticaretten aldıkları
ürünlerin ambalajında %25’den fazla boşluk olduğunu bildirmiş.
Bu maddeye dayanarak, daha iyi ambalaj
tasarımlarının dünya genelinde yıllık 46 milyar USD lojistik maliyetini
düşürebileceği hesaplanmış.
Bir başka bulguya göre, Asya’dan diğer
ülkelere giden konteynerlerde %24 boşluk olduğu ve bu ortadan kaldırılabilirse,
122 milyon ton karbon dioksit emisyonuna engel olunabileceği de hesaplanmış.
Bu sonuçlardan yola çıkılarak DS Smith şu
prensipleri koymuş:
- Ürünü ve markayı koru: Zayıf ambalaj nedeniyle içindeki ürün hasarlanıyorsa, bunun çevresel ve ekonomik sonuçları olur. Tasarımcı, tasarladığı ambalajın içindeki ürünü koruyacağından emin olmalıdır.
- Gereğinden fazla ambalaj malzemesi kullanma: Ambalaj malzemelerini optimize et, kaynakları koru ve fireyi azalt.
- Tedarik zinciri verimliliği için tasarla: Stoklama ve depo optimizasyonu, müşterinin fabrikası ve ambalajlama hattı, dolu kutunun istiflenmesi ve kamyona yüklenmesi,...gibi bütün adımları dikkate alan bakış açısıyla tasarla.
- Kullanılacak ambalaj malzemesi: Kalite, mukavemet ve geri dönüştürülebilme başlıca malzeme seçim kriterleridir. Geri dönüştürülmüş kağıtlardan üretilmiş ambalajı tercih edildiğinde, sürdürülebilirlik bakımından artı değer yaratılmış olur.
- Daha iyi bir çözüm vardır: Kendimizi (ambalaj tasarımcı ve üreticisi) ve müşterilerimizi, döngüsel ambalaj çözümleri için zorlamalıyız.
Başka Görüşler
Konuyla ilgili başka ne var diye araştırdığımda, 3 ve 4’deki kaynakları buldum. E-ticaret ambalajlarında yedi kadar tasarım trendinden bahsediliyor, bunlardan altısı aşağıdadır:
- Sürdürülebilir ve çevre dostu ambalajlar: Kutu ebatlarını küçültme, ürünleri dökme (yani ambalajsız) yükleme, ambalajı geri alma, karbon emisyonunu azaltan nakliye şekillerini tercih etme, sunulan alternatifler arasından en sürdürülebilir olanı tercih etme, geri dönüştürülmüş malzemeden üretilen ambajı tercih etme,...gibi hususlar sürdürülebilirliği destekleyen eylemler olarak görülüyor. Ayrıca geri dönüşüm ve karbon emisyonu gibi konulara dikkat eden toptancı ve üreticilerle çalışma tavsiye ediliyor.
- Plastitiğin aleyhine esen rüzgarlar: Plastiğin sağlamlık ve esnekliğini inkar etmek mümkün değil. Ancak dünyanın çeşitli yerlerinde başlayan plastik poşet, plastik şişe, plastik tutucular/sap yasakları; plastik ambalajların yeterince toplanmadığı ve geri kazanılmadığındandır. Çevre hassasiyeti giderek yükselmektedir.
- Markanız ambalajın üzerinde basılı olmalı: Müşterinizle bağ kurmak istiyorsanız, çok küçük bir işletme olsanız bile markanızı, logonuzu ve gerekli diğer bilgileri ambalajın üzerinde olmalıdır.
- Renk ve grafik: İç ambalajlar daha renkli, daha dikkat çekici olmaya gayret edecek. Parlak pembe, parlak sarı ve metalik renkler tüketicileri cezbeden renkler olacak. Buna karşılık dış ambalajın üzerindeki grafik daha basit tasarlanmış ve gereken her türlü bilgiyi (logo, üretici, ürün, vb bilgiler) kolayca okunabilir olmalı.
- E-ticarete uygun ambalaj: Hafif, kolay taşınabilen/istiflenebilen, üzerinde markanız olan ve ekonomik olmalıdır. E-ticaret ambalajının birincil görevi içindeki ürünü sağlam olarak tüketiciye ulaştırmaktır. İkincil görev ise markanızın bilinirliliğini arttırmasıdır.
- Kutudan çıkarma: Satın alınan ürün kutudan çıkınca, kurulmuş-kullanıma hazır olmalı. Demonte veya çeşitli parçaları başka termoform plastiklerin/kutuların içinde olmamalı.
Yorum
Evet e-ticaret giderek artıyor ve artmaya
devam edecek. İlk yazıdak görüşlere katılıyorum, e-ticaret arttığına göre
mevcut ambalajlar gözden geçirilmeli. İnternet üzerinden satış yapanlar, ilgili
uzmanlara ve/ya ambalaj üreticilerine kullandıkları ambalajları detaylıca
inceletmeli.
Bizzat yaşadığım bir olay bana yazarın
haklılığını gösterdi. Bir kaç ay önce internetten 2 litre kolonya sipariş
etmiştim. Geldiklerinde birinin ağzı açılmış ve yarısı dökülmüştü. Çünkü dış
ambalaj uygun değildi.
Plastiğin aleyhine esen rüzgarlar olsa da pandemi döneminde plastik ambalajlı gıda tüketim artmıştır. Atık plastikleri geri toplama ve dönüştürme gayretleri artacaktır. Esas konu kullanılmış plastik ambalajları geri toplamaktır.
Son kaynak dijital baskıyı da bir trend gibi
vermiş ama ben katılmıyorum. Dijital, diğer baskı tekniklerine göre yalnızca az
adetler basılacaksa avantaj sağlıyor. Ofset veya süper fleksodan daha farklı/güzel
imaj vermiyor.
Kaynaklar:
(1) https://www.plasticstoday.com/packaging/rethinking-packaging-consumers-shift-ecommerce
(2) DS Smith launches “Circular Design
Principles” to eliminate waste, drive sustainability in packaging. www.risiinfo.com da 17 Ağustos 2020’de
yayınlanan yazı
(4) https://katanamrp.com/blog/package-trends-for-ecommerce/