19 Ocak 2013 Cumartesi

Satıcıların Yönetimi

Satış, bana göre en önemli iştir. Meslek hayatıma başladığımda, üretmek en önemli iş idi. Zira ülkemizde, yeterince teknik eğitimli çalışan ve yeterli teknoloji yoktu. En az sipariş miktarının 1 kamyon olduğu zamanlardı. Teknolojiye hakimiyet arttıkça, fabrika sayısı da arttı. Önceleri kuru üzüm/incir ihraç edilirken; montaj sanayi ürünleri ihraç edilmeye başlandı. Dışarıda yüksek kalite beklentileri karşılaşan müşteriler, satın aldıkları ambalajlar da daha fazla nitelik aramaya başladılar.

Bu dönüşüm, fiyatlandırma sıkıntıları getirdi. Katıldığım Omüd ( www.omud.org.tr ) toplantılarında, çok kere “satıcıları eğitelim” tarzında söylemlere tanık oldum. Bu furya içinde ben de çalıştığım şirketlerde, “satıcı eğitimi “ modülleri geliştirdim.  Ancak bir süre sonra, satıcıları eğitmenin de yeterli olmadığını anladım. Yönetici olarak başka şeyler de yapmalıydım:
1-      İşimize ve ürünümüze saygı göstermek gerekir. “Koli” değil ambalaj ve ambalaj çözümleri ürettiğimizin bilincinde olmalıyız.
2-      Ürünleri tasnif etmeliyiz. Üretim şekline, müşterisine, bulunabilirliğine göre ürünler farklıdır. Bu farklara göre, satmak ve fiyatlandırmak gerekir. Ürünleri tek tip maliyetmiş gibi de hesaplamamak şarttır.
3-      Satış stratejisi net olmalıdır. Satışları, nasıl geliştireceğiz sorusunun cevabı net olmalıdır. Stratejiye gelmeden önce bazı alt çalışmaların yapılmış olmalıdır. SWOT analizi ile başlayıp-adım adım strateji kurulmalıdır. Yönetim, strateji oluşturmalı ve satıcılarına anlatmalıdır.
4-      Hesaplama tablosu: Satıcının elinde, uygun bir tool olmalıdır. Satıcının fiyat hesaplamada bir miktar esnekliği bulunmalıdır. Hesaplama tablosunun dikkate aldığı faktör sayısı çok önemlidir. Ne kadar az olursa o kadar hatalı hesaplama yapılırken; ne kadar çok olursa işin kaybedilme riski o kadar çok olmaktadır. Tablonun kullanımı basit olmalı ama kullanıcı, neyin ne anlama geldiğini yorumlayabilmelidir.
5-      Hedef verilmesi:  Verilen hedef net olmalı ve şirketin nihai iş  hedefleri ile bağlantılı olmalıdır. Eğer şirketin nihai hedefi kar etmekse; ciro, ton veya metre kare satış miktarı doğru olmayan hedeflerdir. Ciro, ton veya metre kare ancak pazar payı ile ilişkili olabilir.
6-      Müşteri seçimi:  Yanlış hedef verilen ve "saldım çayıra" mantığı ile yönetilen satıcılar, genellikle en kolay ulaşabildikleri (önceden tanıdıkları) veya satışlarını en kolay arttırabilecekleri (kullanımı çok olan) müşterilere gidip-fiyat kırarak; işe başlarlar. İki durumda ambalaj üreticisine zarar verir. Büyük alıcıların “kapris” seviyesindeki beklentilerinden oluşan maliyetler ile “kırılarak girilen” fiyat nedeniyle azalan marjlar, karsızlığı veya zararı getirir. 20/80 kuralı burada da geçerlidir. Bir gün bakıldığında, müşterilerin (veya miktarın) %80’inin gerçekte hiç kar yaratmadığı görülür. Yönetim, müşteri seçiminde ve hatta kötü müşteriye “gider misin?” denebilecek metotları geliştirmelidir. Para kazanmak için, satıcının bulduğu bütün müşterilere mal satmak şart değildir.
7-      Grade sistemi:  İyi yönetilmeyen satıcıdan (uyanık satın almacı baskısıyla) sonsuz sayıda grade talebi gelir. Yılın sonunda bakıldığında bazı kaliteler yalnızca bir kez üretilmişken, bunlar için hammaddeler stoklanmıştır. Böyle durumlara düşmemek için, yönetim bir grade listesi oluşturmalı ve buna uygun hammaddeleri stoklamalıdır. Liste dönem dönem gözden geçirilip-ekleme ve çıkartmalar yapılmalıdır.
8-      Makine parkına uygun satışlar: Üzerinde volume baskısı olan satıcılar, üretimi zor olan ve belki de bu kapasitede makine olmayan ürünleri bulmakta ustadır. İşin komik tarafı ise, zor ürünleri fiyatları ile ortalama ürünlerin fiyatları arasında fark olmamasıdır.  Yönetim, bu türlü işler ve makineler hakkında satıcıları bilgilendirmelidir.
9-      Satıcı primleri: Kendisine verilen hedefi tutturan satıcıya prim vermek motivasyon yaratır. Prim hesabı, mantıksal olmalı ve herkes kendi kendine hesapladığında aynı sonucu bulmalıdır. Yönetimin hesabı ile satıcının hesabı arasında fark var ise bir şeyler yanlıştır.

11 Ocak 2013 Cuma

Dikiş makinesinde başka bir konsept, ROTECH

Büyük ambalajların dikişi hep zahmetlidir. Makinenin kapasitesi olsa da, başındaki operatörün kolları yorulmaya başladığında, kapasite düşer. Operatöre nasıl bir yardımcı ekipman bulalım ki, verimi düşmesin diye ararken; Iton Industries’i ( www.itonindustries.com ) buldum. Web sayfası, son derece ketum olan firmadan uzun uğraşlardan sonra, ürünlerinin CD’sini almayı başardım. Ancak, aşağıda bahsedeceğim, Rotech için teklif dahi alamadım. Anladığım kadarı ile çok yoğunlar ve az sayıda çalışanları var.

http://rapidshare.com/files/2869308903/Rotech.VOB  adresinden Rotech’in videosunu indirebilirsiniz. İzleyeceğiniz gibi, Rotech dikiş kafası hareket eden bir dikiş  makinesi. Bildiğimiz makineler de ise kutu hareket ederken, kafa sabit durmaktadır. Çarpık dikiş olmamasını garanti eden, bu tasarım 1 operatörle çalışmaktadır.

İlk kulak dikildiğinde, yanlardan çıkıp kenardaki panelleri kaldıran ekipmanlar ise “folding assist” dir. Dikilen kutunun, bantlar ile taşınması verimliliği arttırmakta yararlı olmaktadır. Genellikle, dikiş makineleri, verimsiz oldukları düşünülerek fason üretime kaydırılır. Ancak, Iton Indusries çok güzel çözüm geliştirmiş. Bu makine ile eksantrik kutular geliştirmenin (5-7 köşeli, konik kesitli, vb) de önü açılmaktadır.

Videoyu, tanıdığım-yerli dikiş makinesi üreticileri ile paylaştım. Kimse “yaparım” diyemedi. Diğer makine üreticilerine duyurulur.

5 Ocak 2013 Cumartesi

Hangi makineyi alalım? Doğru kararı vermek için hangi faktörlere bakalım?

Makine satın alınırken, genellikle ilk yatırım maliyetine bakılarak hata edilir. Aşağıda pahalı olanı Avrupa, diğeri uzak doğu menşeli 2 makineden hangisi daha doğru yatırımdır?
yeni 1
yeni 2
Makine fiyatı
2.900.000
2.000.000
Nakliye, montaj, eğitim maliyeti
225.000
125.000
Makinenin toplam maliyeti
3.125.000
2.125.000


İlk bakışta, aralarında 1.000.000 € gibi fark olduğundan Avrupa menşeli makine pahalı görünmektedir. Doğru karar alınabilmesi için, şu kriterlerin de etüt edilmesi düşünülebilir:
·         Makine ekonomik ömrü
·         Ömür boyunca performansı sabit tutmak üzere, değiştirilmesi gereken yedek parçaların yıllık ortalama tutarı ve/ya yıllık bakım onarım gideri
·         Belirli bir kutu için garanti edilen çalışma hızı
·         Aynı kutu için garanti edilen ayar süresi
·         Çalışma anındaki elektrik tüketimi

Ömür ve yedek parça bilgileri, makine satıcısı tarafından genellikle tutarsız verildiğinden; sektördeki aynı markaların incelenmesi yerinde olacaktır. Gelen ilave bilgiler şu şekildedir:

yeni 1
yeni 2
Üreticisinin tavsiye ettiği yıllık yedek parça kullanımı
30.000
20.000
Garanti edilen ayar süresi, dakika
12
15
Garanti edilen çalışma hızı, kutu/dakika
200
150
Tahmin edilen (toplam süre içindeki) arızi duruş yüzdesi
5
10
Makine ömrü, yıl
13
8
Çalışma anında, elektrik tüketimi kWh
85
85
Ayar sırasında elektrik tüketimi kWh
9
9


Bu bilgiler,  hedeflenen üretim miktarı (2.077.000 kutu/ay) ve ayar sayısı (490 ayar/ay) ile işlendiğinde daha farklı sonuçları getirmektedir. Birinci alternatif, toplam 284 saat zaman tüketerek, 2.077,000 adet kutuyu üretirken, ikinci makine 388 saat zamana ihtiyaç duymaktadır.
yeni 1
yeni 2
Aylık ayar sayısı
489
489
Aylık ayar süresi, saat
98
122
Aylık üretim süresi, saat
173
231
Aylık arızi duruşlar, saat
14
35
Aylık zaman kullanım toplamı, saat
284
388



Ayar ve arıza süresinde 9 ve çalışırken 85 kWh enerji tüketildiğinden ve 1 kWh 0,2 TL kabul edilerek, enerji maliyeti şu şekilde hesaplanır:
enerji maliyeti
yeni 1
yeni 2
Toplam elektrik tüketimi kWh
15.652
20.947
Toplam elektrik tüketimi, €
1.362
1.822


Makinelerin yaktıkları enerji aynı olmasına rağmen, zaman kullanımı enerji maliyetini değiştirmektedir. Aylık yedek parça-bakım gideri şöyledir:
bakım gideri
yeni 1
yeni 2
Üreticisinin tavsiye ettiği yıllık yedek parça kullanımı
30.000
20.000
Aylık bakım gideri €
2.500
1.667


Amortisman gideri şu şekilde hesaplanmıştır:
amortisman gideri
yeni 1
yeni 2
Makine ömrü, yıl
13
8
Makinenin toplam maliyeti
3.125.000
2.125.000
Aylık amortisman gideri
20.032
22.135


İncelediğimiz maliyetlerin toplamı aşağıdaki gibidir. Aylık maliyet toplamında, ucuz makine daha maliyetli kalmaktadır.
İncelenen maliyetlerin toplamı
yeni 1
yeni 2
Personel
2.366
3.230
Enerji
1.362
1.822
Bakım
2.500
1.667
Amortisman
20.032
22.135
Toplam €
26.260
28.854
Aylık üretilecek kutu sayısı
2.077.000
2.077.000
Kutu başına maliyet €/kutu
0,013
0,014


İlk satın alma maliyetine bakıldığında 1 milyon € gibi pahalı olan makine; hız, ayar süresi, duruş yüzdesi, ekonomik ömür ve bakım maliyeti gibi faktörler göz önüne alındığında, daha ucuza kutu üretmektedir.

3 Ocak 2013 Perşembe

İki oluklunun düşündürdükleri

Bir yanda oluklu çalışma genişlikleri ve hızları artar iken, diğer yanda aşağıdaki iki oluklu farklı kulvarları oluşturmuşlar:

BELMONT PACKAGING, 50*120 mm ara bölme üretebilen oluklu
http://www.belmontpackaging.co.uk/
adresinden detayları görülebileceği üzere; 1100 mm genişliğindeki oluklu 1065 mm maksimum levha genişliğinde ve 50 mm minimum levha eninde çalışabilmektedir. Boy kesimi 120 ile 3000 mm arasındadır. Ara bölme üretimi için özel olarak tasarlanan makine, iki iz arası minimum 9 mm olmak üzere, bir levhaya maksimum 16 iz verebilmektedir.

E, B ve EB dalgalı ara bölme/seperatör üretimini oluklu hattında tek operasyonda yapabilen hat, bizzat Belmont ekibi tarafından tasarlanmış ve ürettirilmiştir.
Bulunduğu piyasada, herhalde ara bölmeyi Belmont'tan daha ucuza kimse mal edemiyordur.


BPAGNATI, Quantum, ofset basılmak üzere levha çıkaran oluklu hattı
http://www.bpagnati.com/ita/products/quantum.html
Yukarı linkten daha fazla bilgi alınabilir. 45-50 m boyundaki oluklu hattı, yalnızca 2 operatör tarafından çalıştırılabiliyor. Maksimum hız 250 m/dak ve F, N, E, B ve C dalgaları kasetler sayesinde tek ondüle makinesinde üretmek mümkün oluyor. Çalışma genişliği 130-180 cm.

Üç temel yeniliği şu şekilde özetleniyor:
Tek yüzlü soğumadan dış yüz kağıdı yapışıyor.
Ondüle valslerinin çapları farklı ve pres vals olmadan tek yüzlü oluşuyor.
Kurutma tavalarına temas etmeden kurutuluyor.

60 gr/m2 hurda esaslı kağıtları dahi çalışan Quantum son derece düz ve yüzeyi yüksek kaliteli baskıya uygun levhalar üretiyor. BP Agnati, ofset baskıya uygundur demiyor ancak, ben ofset olarak basılmış bir örneklerini gördüm. Tahminimce Quantum'un benzerleri piyasaya sürülecektir. Yine tahminimce, ofset basılıp-lamine edilen plakaların devri kapanmaya başlayacaktır. Bence, Quantum iki sektöerün (oluklu ve ofset) birleşmesini getirebilir.

Oluklu mukavva sanayinde, verimlilik üzerine bazı tespitler

Oluklu mukavva sanayinde, verimlilik üzerine bazı tespitler

Bu yazıda, Fefco üyesi ülkelerin kişi başına satış miktarları kıyaslanarak

http://www.fefco.org/sites/default/files/documents/Fefco_AnnualEvaluation_2011.pdf adresinden derlenen, 2011 yılı Fefco istatistikleri şu şekildedir.


milyon m2
bin ton
üretimde çalışanların sayısı
toplam çalışan kişi sayısı
yalnızca üretimde çalışanların verimliliği  1000m2/kişi
tüm  çalışanların verimliliği  1000m2/kişi
yalnızca üretimde çalışanların verimliliği  ton/kişi
tüm  çalışanların verimliliği  ton/kişi
Avusturya
902
432
1.252
1.692
720,4
533,1
345,0
255,3
Belçika
963
503
1.633
2.075
589,7
464,1
308,0
242,4
Hırvatistan
215
102
473
620
454,5
346,8
215,6
164,5
Çek Cumhuriyeti
855
430
1.113
1.433
768,2
596,7
386,3
300,1
Finlandiya
280
139
690
913
405,8
306,7
201,4
152,2
Fransa
5.530
2.930
bilinmiyor
bilinmiyor
bilinmiyor
bilinmiyor
bilinmiyor
bilinmiyor
Almanya
9.239
4.841
12.724
17.972
726,1
514,1
380,5
269,4
Macaristan
477
228
1.018
1.429
468,6
333,8
224,0
159,6
İtalya
6.361
3.613
5.770
12.950
1.102,4
491,2
626,2
279,0
Hollanda
1.211
673
1.387
2.111
873,1
573,7
485,2
318,8
Norveç
193
92
320
515
603,1
374,8
287,5
178,6
Polanya
2.937
1.483
4.006
5.771
733,2
508,9
370,2
257,0
Portekiz
663
bilinmiyor
1.085
1.354
611,1
489,7
bilinmiyor
bilinmiyor
Romanya
498
243
1.200
1.620
415,0
307,4
202,5
150,0
Slovakya
128
68
256
360
500,0
355,6
265,6
188,9
İspanya
4.229
2.314
7.570
10.100
558,7
418,7
305,7
229,1
İsveç
661
326
1.268
1.776
521,3
372,2
257,1
183,6
İsviçre
471
247
918
1.332
513,1
353,6
269,1
185,4
Türkiye
3.234
1.705
5.517
8.054
586,2
401,5
309,0
211,7
İngiltere
3.870
1.783
7.106
10.766
544,6
359,5
250,9
165,6
42.917
22.152
55.306
82.843
776,0
518,1
400,5
267,4

Yapılacak analizde doğru verilere ulaşabilmek için, Fransa ve Portekiz gibi eksik verisi olanlar ve ağırlıkla oluklu mukavva levha satışı yapan şirketlerin çokluğu nedeni ile istatistikleri çok yüksek değerler veren İtalya çalışmanın dışında bırakılmıştır.

Yalnızca üretimde çalışanlar açısından bakıldığında, en verimli olan ülkeler şu şekilde sıralanmaktadır:
yalnızca üretimde çalışanların verimliliği  1000m2/kişi
tüm  çalışanların verimliliği  1000m2/kişi
Hollanda
873,1
Çek Cumhuriyeti
596,7
Çek Cumhuriyeti
768,2
Hollanda
573,7
Polonya
733,2
Avusturya
533,1
Almanya
726,1
Almanya
514,1
Avusturya
720,4
Polonya
508,9
Norveç
603,1
Belçika
464,1
Belçika
589,7
İspanya
418,7
Türkiye
586,2
Türkiye
401,5
Avrupa ort.
626,7
Avrupa ort.
443,0


İki tabloda da Hollanda ile Çek Cumhuriyetinin ilk 2 sırayı paylaşması ilginç bir durumdur. Teknolojik olarak, önde olması beklenen, Almanya’nın (en çok üretimi gerçekleştirmesine rağmen) geride kalması ise daha ilginç bir sonuçtur. Muhtemelen Almanya, kutu makinesi yatırımlarında geri kalmış durumdadır. Toplam çalışan verimliliğinde ilk 5 ülke kişi başına 500 bin m2’den fazla satış gerçekleştirmektedir. Ülkemiz, 401.500 m2 ile ancak 8’ncidir ve Avrupa ortalamasının bile altındadır.

Türkiye’de çoğunlukla m2/kişi yerine ton/kişi şeklinde bakılmaktadır. Benzer sıralamalar ton/kişiye göre yapılırsa:
yalnızca üretimde çalışanların verimliliği  ton/kişi
tüm  çalışanların verimliliği  ton/kişi
Hollanda
485,2
Hollanda
318,8
Çek Cumhuriyeti
386,3
Çek Cumhuriyeti
300,1
Almanya
380,6
Almanya
269,4
Polonya
370,2
Polonya
257,0
Avusturya
345,0
Avusturya
255,3
Türkiye
309,0
Belçika
242,4
Belçika
308,0
İspanya
229,1
İspanya
305,7
Türkiye
211,7
Avrupa ort.
322,2
Avrupa ort.
227,7

İlk 5 ülke küçük sıra değişiklikleri ile aynı kalmaktadır. Ülkemiz yalnızca üretimde çalışanlar açısından bakıldığında ilk 5’in hemen ardında iken; tüm personel açısından bakıldığında ise daha gerilerdedir. Bu durum, hem çalışan verimliliğine odaklandığımız hem de üretim dışında yeterinde otomasyona ağırlık vermediğimizi ve belki de dışarıdan temin edilebilecek bazı hizmetleri dahi kendi bünyemizde yaptığımızı göstermektedir.

Ne yaparsak verimliliğimizi arttırabiliriz?
·         2,5 metreden daha dar oluklu hattı kurmamak, varsa mevcutları genişletmek gerekir.
·         Yatırımı, yalnızca makine fiyatı olarak görmeyip; uygun yerleşim, yeterince otomasyon ve mümkün olan en az sayıda kişiyle çalışacak sistemin maliyeti olarak hesaplamalı.
·         Teknoloji seçimini iyi yapmak gerekir. Teknoloji, üretilecek kutu tipinden, nasıl bir pazara hitap edeceğimize, o pazardaki ortalama sipariş sayısına, işi nasıl kurguladığımıza dek pek çok faktörden etkilenmektedir. Bazen en modern teknolojiyi satın almak, verimlilik artışını getirmeyebilir.