26 Temmuz 2015 Pazar

Aç Bitir Ambalajlar Devri

Pınar Et'in "Aç bitir" reklamını izlemişsinizdir. Reklamda, bir tüketici bakkaldan 48 gram peynir ve 3/4 ekmek istedikten sonra 1 paket Aç Bitir talep ediyor. Diğerlerini artmaması için "az" aldığını açıklarken Aç Bitir'in tam geldiğini söylüyor. Tüketici açtığı her iç ambalajı (reklamda plastik paket, yerine göre teneke kutu, kağıt paketteki tek kullanımlık tuz/şeker vs) bir seferde tüketirse ne olur diye düşünürken; gerçekte bazı ürün gruplarında (mesela poşet çay/kahve, kek, sandviç...) bu uygulamanın çoktan başladığını fark ettim. Ancak mevcut uygulama daha çok bir zorunluluktan, ev konforundan uzakta olmaktan kaynaklanıyor. Yolculuk, okul, iş yeri gibi bir ortamda iseniz; aç-kullan-bitir-at konseptinde hazırlanmış ürünleri ister istemez tercih ediyorsunuz. Bu konsept ev içi tüketimde de yerleşirse ne olur acaba? Ambalaj üreticilerinin (özellikle iç ambalaj üretenler) işleri patlar mı? Aynı anda oluklu mukavva satışları da artar mı? Öte yandan, bu durum ülkemizin maliyet yapısını da arttırmaz mı?...gibi konuları düşünürken, aşağıda linkini verdiğim yazıyı okuduğum aklıma geldi.

"Retail revolution across the board" başlıklı yazıda özetle şu görüşlere yer veriliyor idi:
Tüketiciler, şehir dışındaki hiper marketlerden haftalık alış verişten vaz geçiyorlar, bunun yerine gün içinde ihtiyaç oldukça yakındaki dükkana gidiyorlar. İngiltere'deki bir araştırmaya göre, mahalle bakkalı tarzındaki marketlerden tüketiciler ayda ortalama 12 kez alış veriş yapılıyormuş. Bu durum, hipermarketlerin küçük versiyonlarının yaygınlaşmasını getirecekmiş. Yine aynı araştırmaya göre, önümüzdeki beş yıl içinde, gıda maddeleri satışının 25%'i bu küçük marketler tarafından yapılıyor olacakmış.

İnternet üzerinden satışları da mahalle bakkalı/dükkanı tarzında kabul edildiğinde, toplam perakende satışların 32%'si küçük dükkan ve internetten iken 2017'de 43%'e çıkacakmış. Aynı yıl İngiltere'deki toplam perakende satışının 15%'i internet üzerinden olurken, toplam perakende alış verişin üçte biri akşam 6'dan sonra gerçekleşecekmiş.

Hipermarkete kıyasla daha küçük hacimde hizmet verebilen dükkanlarda raf sayısı daha az olacağından;
raf ambalajları (RRP, retail ready pack)
daha küçük ölçülü tavalar
bulmayı kolaylaştıran ve stok sayımına imkan veren etiketler
bir-iki ürün taşıyabilen kutular
gibi ambalaj trendleri öne çıkacakmış.

Buraya kadar ki bilgilerden sonra alıntısını yaptığım yazının başlığının ters olduğunu fark etmişsinizdir. "Packaging across retail revolution" daha doğru olurmuş.

Yukarıda sorduğumuz sorulara şimdi cevap bulmaya çalışalım:
Hipermarketlerde devasa raflarda aynı ürünün çeşitli versiyonlarını sergileyebilen markalar açısından mahalle bakkalının sınırlı ve küçük rafları daha büyük kavga doğuracaktır. Rafın optimum doldurulması çok daha önemli bir konu olacaktır. Az satılan ürünleri rafta tutmak, iş kaybı anlamında olacağından; dağıtım zincirinin daha da etkinleştirilmesi ile farklı ürünleri aynı kutuya doldurabilen makinelerin çıkacağını tahmin etmek zor olmasa gerek.

Dağıtım zincirinin daha etkin olması, mevcut lojistik merkezlerinin ecza deposu mantığında çalışmasını getirecektir. Şimdilerde palet bazında çalışan zincir, içinde çeşitli ürünler olan koli bazında çalışacaktır.

Raflarla ilgili ikinci sonuç ise dolum makinesinin aynı kutuya aynı ürünün farklı versiyonlarını koyabilir olmasını sağlayacaktır. Aynı ürünün portakallı, çilekli gibi versiyonlarını aynı kutuya koymak ise dolum-ambalaj hatlarının daha teknolojik ve daha çok yer kaplayan hale gelmesidir.

Bir kaç ürün içeren kutuları doğal olarak daha düşük gramajlar ile daha ince dalga cinsleri ile üretmek gerekecektir. Bu durum perforaj ve iz vermeyi zorlaştırsa da, makine üreticileri daha iyi çözümler geliştirecektir.

Kutu boyutları daha da küçülecektir. Şimdilerde 12 şişe sirke/yağ/likit deterjan taşıyan kutu/tava 3-4 tane taşır hale gelecektir. Yani daha dar ölçülü oluklu mukavvayı işleyebilen kutu makinesi ihtiyacı doğacaktır. Oluklu mukavva fabrikası açısından bu durum daha çok sayıda/metrekarede üretim/satış demektir. Ancak büyük marketler varlığını sürdürmeye devam edeceğinden, aynı müşteriye aynı ürün için en azından iki ayrı kutu üretmek gerekecektir. Yani daha çok ayar sayısı.

Ayrıca, şimdilerde mini inline olarak adlandırılan ve maksimum levha genişliği 160-170 cm olan makinelerin bir alt versiyonu çıkması olasıdır. Hadi adına mikro inline diyelim ve genişliği de 100-120 cm olsun.

Kutu makinesi açısından bakıldığında, çok bilinen ve a.box (Fefco 0201) tabir edilen kutuları üreten makinelerin yanında, resimdeki Fefco 0450 gibi tavayı inline üretebilen (baskı, kesim ve köşe yapıştırma) makinelerin çıkması olasıdır.

Mevcut durumda, (eğer yüksek kaliteli baskılı ise) high graphic printer, düz kalıpla kesim ve 3-4 nokta yapıştırma makinesi ile üretilebilen tavayı üretmek için yeni makinenin, yalnızca dijital baskı ile çalışacağını ön görmek hayal olmayacaktır.

Levha ebatları küçüleceğinden, oluklu hattı üretenler, boy kesme bıçağının daha kısa kesmesini sağlamak zorunda kalacaktır. Kısa levhaları fabrika içinde taşımak daha zor olduğundan, konveyör aralarındaki boşluklar ile vibrasyon daha çok göze batacaktır.

Rafta dikkat çekebilmek için kutuların daha da renklenmesi kaçınılmazdır. Boyutları küçük bir kutuya düzgün baskı yapmak, izlere yakın bölgelerde baskının silik çıkmamasını sağlamak gibi kutu üretimini zorlaştıran ve uzmanlaştıran konular, oluklu fabrikası açısından daha önemli olacaktır.

Müşteri (yani marka) raftaki rekabette zorlandıkça, kutu spesifikasyonunu yükseltecektir.

Özetle, aç bitir ambalajlar çoğaldıkça, her türlü ambalajla birlikte oluklu mukavva talebi de artacaktır. Daha çok iş yapacağımız kesindir. Ancak, bu devre uyum sağlamak için, yatırım yapmak (yeni teknolojiye) şart olacaktır. Gelen devire, mevcut makinelerin şurasına burasına bir şeyler ekleyerek uyum sağlamak mümkün görünmemektedir.

Yukarıda atıfta bulunulan kaynak:
http://www.packagingnews.co.uk/features/packaging-in-2015/board/

5 Temmuz 2015 Pazar

Yöneticinize Not Verseydiniz, Kaç Alırdı?

İyi/kötü  yönetici/lider/patron  başlıklarını taşıyan çok sayıda yazı okudum. Bunlardan bazılarının linklerini en altta veriyorum. Aşağıda ise çeşitli yazılarda tanımlanan iyi ve kötü özellikleri alıp üzerine kendi görüşlerimi de ekleyerek; bir yöneticiye not verme anketi hazırladım.

Ankette 20 başlık altında, konu başlığını açıklayan cümleler yazdım. Her cümleyi tek tek değerlendirmek yerine, değerlendireceğiniz kişiye her başlık için 0 ile 5 arasında puan verin. Daha sonra verdiğiniz puanları toplayarak; yöneticinizin notunu hesaplayın.

Söz vermek
Yöneticim, bana bir söz verdiğinde tutar. Tutamaz ise mutlaka geri dönüp, niçin sözünü tutamadığını açıklar.

Çalışma ortamı
Yöneticim, birlikte çalıştığımız ekibin görüşünü dinlemeye özen gösterir. Kendimizi özgürce ifade ederiz. Düzenli toplantılarımız vardır.

İletişim
Yöneticim, benimle düzenli, anlamlı ve sürekli olarak iletişim halindedir. İhtiyaç duyduğumda kendisine ulaşabilir ve görüşünü alabilirim.

Gelişme
Yöneticim, benim gelişmem için destek olur. Bazen bana bir şeyler öğretmek için çok çaba harcadığını düşünürüm.

Bilgi seviyesi
Yöneticim, oturduğu pozisyonun gerektirdiği teknik ve yönetsel bilgi ve becerilere sahiptir. Diğer bölümün yöneticisine kıyasla, çok bilgili olduğunu söyleyebilirim.

Takdir
Ekstra bir çaba gösterdiğimde veya beklenenden daha kısa sürede bir işi tamamladığımda mutlaka teşekkür eder.

Risk öngörüsü
Yöneticim, öngörülmeyen riskleri fark eder ve önlem alır. Bazen yapmam gerekli bir işi üstlenir ve benim açımdan olası riskleri minimize eder.

Anlayışlılık
Hatalı bir iş yapıldığında, anlayışlıdır. Hemen yargılamak yerine konudan ders almamı ve tekrar aynı hataya düşmememi önemser. Hatalı olduğumda, konuşmaları suçlayıcı değildir.

Örnek olmak
Yöneticim korku veya baskı ile yönetmez. Yapmamı istediği şeyleri bana davranışları ile gösterir ve örnek olur.

Özel yaşam
Yöneticim, özel yaşantıma ve tatil günlerime dikkat eder. Mesai saatleri dışında çalışmaya zorlamaz.

Değerlendirme
Yöneticim dönem dönem, benim hakkımdaki hem olumlu hem de olumsuz görüşlerini paylaşır. O anda yanımızda kimse yoktur.

Kurum
Yöneticim, çalıştığım kurumun geleceğini etkileyecek olaylar ve değişiklikler hakkında bilgi verir. Bu sayede olayların dışında kalmam.
Yukarıdan gelen her talimatı hemen kabul edip-çalışanlarını zor duruma düşürmez. Gerektiğinde hakkımızı savunur.

Uzmanlık
Uzmanı olmadığı konularda ahkam kesmez. Uzman arkadaşımızın görüşü doğrultusunda hareket etmeye gayret eder.

Vizyon
Günlük işlerin ötesinde bazı büyük düşünceleri ve idealleri olduğunu hissederim. Vizyonu doğrultusunda öğrenmeye ve kendini geliştirmeye çalışır.

İş takibi
Verdiği işlerin yapılıp-yapılmadığını ve sonuçlarını takip eder. Zamanında bitmeyen veya hedeflenen/beklenen sonuçlar alınmadığında hesap sorar.

Planlama ve organizasyon
Yeni bir görev vereceğinde, bunun önceliği ile eski görevler/projeler arasında uyum sağlar. Göreve en uygun kişiyi atar. Yeni görev için ilave kaynakların ne zaman devreye alınacağını planlar.

Kontrol
Yöneticim, görevin yürütülmesinde her adımda kendisine bilgi verilmesini istemez. Buna karşılık, plandan sapılıyorsa ve/ya hedeften uzaklaşılıyorsa derhal haber verilmesini ister.

Kayırmacılık
Yöneticim, ekip arkadaşlarımdan birine diğerlerinden farklı şekilde davranmaz. Ayrımcılık, kayırmacılık yapmaz. Hepimize eşit mesafededir.

Değişim
Çalıştığımız kurumda veya bölümde bir yenilik olduğunda, ona ilk sahip çıkan ve destekleyenlerden biri benim yöneticimdir. Yeni bilgisayar programı, yeni bir kalite sistemi, yeni tepe yönetici atanması,... gibi durumlarda, yöneticim çok çaba gösterir ve uyum sağlamaya çalışır.

Kişisel denge
Duygusal karar almamaya gayret eder. Kararlarının, mantığa ve ilgili veri setine dayanmasını ister. Sinirli, geçimsiz ve etrafına bağırıp-çağıran biri değildir.



Yorum
  • Yöneticinizin notu, 76 ve üzerinde ise (eğer hatalı puanlama veya toplama yapmadı iseniz) ideale yakın bir yönetici ile çalışıyorsunuz demektir. Kendisinden öğrenebileceğiniz çok şeyler olmalı.
  • Puan 61 ile 75 arasında ise iyi bir yönetici ile çalışıyorsunuz. Kendinizi geliştirmeye ve yöneticinizin kırık aldığı hususları yapmamaya özen göstermelisiniz.
  • 46 ile 60 puan arası orta karar bir yöneticiyi tarif etmektedir. Bize göre, Türk yöneticilerin çoğunluğu bu sınıftadır. Bir süre daha yöneticiniz ile çalışmaya devam edin, mümkün olduğunda  yönetici/bölüm değiştirin.
  • Puan 45 ve altında ise anketi tekrar yapın. Sonuç halen aynı ise iş değiştirmeyi hemen düşünün.

Yönetici değerlendirme konusunda şu yazıların okunmasını tavsiye ediyorum:
http://www.future-ceos.com/does-your-boss-make-the-grade/
http://www.thenakedceo.com/job-seeking/how-to-spot-and-avoid-a-horrible-boss/
https://dijitalpano.wordpress.com/2015/04/29/bazi-patronlar-neden-daha-cok-seviliyor/
http://oldubuis.blogspot.com.tr/2015/04/kotu-yoneticilerin-10-ozelligi.html#.VZPJX-8VjgA
http://thesalesblog.com/blog/2014/08/24/the-leadership-playbook-leaders-use-persuasion-not-force/
https://www.linkedin.com/pulse/bad-leadership-habits-chris-shayan
http://www.entrepreneur.com/article/240873