5 Haziran 2021 Cumartesi

Büyük Değişimler

Pandemi acaip değişimler yaratmaya devam ediyor. Mutlaka başka sektörlerde de değişimler vardır ama, ben içinde bulunduğum atık/hurda, kağıt ve oluklu mukavva sektörlerindeki pandemi kaynaklı değişimleri buraya not edeyim:

Hammadde

Yepyeni hammaddelerin çıktığını duyduk. Bana en ilginç geleni Mısır’da bagasse (bagas)’tan üretilen kağıt teklif edilmesi oldu. Bagas nedir diye baktığımızda, şeker kamışı veya sorgumun ezilmesi sonucunda kalan sap-çips olduğunu anladık. Afrika’da hayvan yemi olarak sorgum (Sudan otu da deniyormuş) yetiştiriliyormuş, anladığımız kadarıyla; kağıt üretimi için sorgum önceden cazip değilken-artan fiyatlar neticesinde cazip hale gelmiş.

Benzeri bir trend ise Çin’deki saman selülozu projeleri (*). 2010’lardan itibaren odun dışı (bambu, saman, bagas, kamış) selüloz üretiminde azalma ve özellikle saman selülozu fabrikaları kapanırken; buğday üretiminin artması planlandığından-2 milyon ton kapasiteli saman selülozu yatırımı yapılmaya başlanmış. Elde edilecek selülozdan tamamen oluklu mukavva kağıdı üretilmesi projelendirilmiş.

Yukarıdaki hususlardan yola çıkarak, odun dışı hammaddelerin daha yaygınlaşacağını beklemek gerekiyor. Özellikle artan nüfusun beslenmesi, saman selülozunu daha popüler yapacaktır.

Lojistik

Konteyner bulunamaması, limanlardaki yoğunluk, hastalık nedeniyle yeterli liman çalışanı olmaması, gemilerin liman girişlerinde karantinaya tabi tutulması,…gibi faktörler lojistik işini zorlaştırıp-pahalılaştırdı. Bazı şirketler deniz-tren yolu kombine çözümler geliştirdi.

Süveyş Kanalında bir konteyner gemisinin sıkışması; lojistik kurgularını bir kez daha değiştirdi. Bütün bu olaylar, Çin’in kuşak-yol projelerine destek verir niteliktedir. Önümüzdeki yıllarda Avrupa-Çin taşımalarının demir yoluna kayması olasıdır.

Ayrıca iklim değişikliği ile kuzeydeki buzulların erimesi, Rusya’nın kuzeyinden deniz taşımacılığını daha çok gündeme getirecektir.

İhracat ve Gümrük Duvarları

Büyümesini ihracat ağırlıklı yapan şirketler, gördüler ki ihracat yapmanın artık cazibesi kalmamış. Normal bir zamanda ihracat yapmak çok tercih edilen bir durum iken, artan navlun fiyatları şirketleri daha içe dönük yaptı.

İlk yıl tamamlandığında, tedarik zincirlerinin iyice bozulduğu önceden olmadığı kadar (planlanandan farklı) mal hareketi ortaya çıktı. Bazı ülkeler, içerdeki üreticilerini korumak adına anti damping vergisi ve başka yasaklar koymaya başladı.

Örneğin ABD’nin Türk kağıt-karton ürünlerine anti damping vergisi koyması halen gündemde iken ülkemiz ise polietilen atık ithalatını yasakladı. 2020 kraft liner ihracat rakamlarına göre ABD Kraft ihracatında Kanada ve Meksika’yı kayırıp-diğer tüm alıcılara çok daha az Kraft liner vermiş. Pandeminin hasarı belli oldukça başka ülkelerden de yasaklama, ilave gümrük vergisi vs anons edileceğini düşünüyorum.

Evden Çalışma

Bir zorunluluk olarak başlayan evden çalışma yaygınlaşacak görünüyor. Şirket/kurum için bir avantaj yarattığı kesin olan uygulamanın çalışanlar üzerinde şimdiye kadar görülenden çok daha büyük etkileri olacaktır. Pandemi varken evde olmak bir zorunluluk idi, bittiğinde evde kalma motivasyonu nasıl temin edileceği bir sorun olarak ortadadır.

Buna karşılık şirketlerin aynı şehirdeki evinden çalışan yerine, internet erişimi olan ülkenin herhangi bir yerindeki küçük bir şehirde oturan çalışanı tercih etmesi olasıdır. Bu durum bir süre sonra büyük şehirlerdeki beyaz yaka çalışan ücretlerinin düşmesine yol açacaktır.

Hükümet Destekleri

Batıdaki gelişmiş ülkelerin verdiği büyük destekler (örneğin ABD’deki 1.400 USD), insanların hiç çalışmamasına yol açtı. Nitekim ABD’de yeterli çalışan bulmak için, işe başlama primi verilmeye başlandı.

Benzer şekilde İngiltere’de kamyon şoförlerine verilen “evde oturma” desteği, mal hareketini yavaşlattı ve nakliye fiyatlarını arttırdı. Salgın döneminde destekler çok faydalı ve gerekliydi. Ancak insanlar açısından bu bir alışkanlık yaratmış olabilir. Önümüzdeki yıllarda başka salgınların olacağını düşündüğümden, istikbale biraz endişeyle bakıyorum.

Konunun bir de popülist politikacı boyutu var. ABD’de olduğu gibi ölçü kaçınca, Mayıs 2021 itibarıyla, oluklu fabrikaları hafta sonu çalışacak ilave işgücü bulamadığında yakınıyor.

İklim Değişikliği, Sürdürülebilirlik

Dünya corona virüsle tanıştığında, virüsün ilk çıkış yerinin balık veya benzeri bir pazarda satılan yarasalar olduğu ifade edildi. Yeme alışkanlıkları bir yana, dünya nüfusu o kadar çok ki yabani hayatı bozduğumuz gibi dünyayı bilinçsizce tüketiyoruz. İlk kapanmalarda İstanbul Boğazında yunusların görülmesi, Çin’in üstündeki hava kirliliğinin azalması gibi sonuçları gördük.

Mevcut yaşam tarzlarımız ile tüketim alışkanlıklarımız, çevreyi kirletiyor ve doğanın dengesini bozuyor. Bozulan denge iklim değişikliğine neden oluyor. Değişen iklim buzulların erimesi, bazı türlerin yok olması gibi onarılmaz hatalar yaratıyor. Döngü böylece sürüp gittiğinden, sonuçta dünya kaynakları insanlara yetmez oluyor.

Pandeminin en önemli sonuçlarından biri, insanların sürdürülebilirlik konusuna biraz daha yakınlaşmış olmasıdır. Gelişmiş ülkelerde çoktan başlamış olan, şirketlerin sürdürülebilirlik gayretlerini raporlamaları ülkemizde de görülmeye başlandı.

İklim değişikliği, halen sürmekte olan yarı iletken çip krizi ile kendini ispatladı. Tayvan’daki kuraklık nedeniyle fabrikalara yeterince su verilemediğinden; çip üretilemedi ve elektronikten-otomotive çok sayıda sektör üretimini kısmak zorunda kaldı.

Ülkemizin çeşitli bölgelerindeki kuraklık, artan obruk sayısı derken sürdürülebilirlik konusunu oldukça pahalıya öğreneceğiz.

Şimdilik ve kısa bir süre için Rusya, Kanada, Grönland,…gibi kuzey kutbuna yakın bölgeler iklim değişiminden (insanlar açısından) olumlu etkilenmiş gibi olacak. O bölgelerdeki hayvanlar, doğa mahvolacak. Dünyanın kalanı kuraklıktan kavrulurken, bu yerlerde yaşayan insan sayısının ve tarımsal üretimin artması mümkündür.

Avrupa Birliğindeki “yeşil mutabakat” birlik dışındaki ülkeler için bir tür gümrük duvarı görevi yapacak. AB’ya mal satmak, sürdürebilir işler yaptığınıza, çevreyi kirletmediğinize bağlı olacak.

Sonuç

Atık kağıt, kahverengi kağıt ve oluklu mukavva sektörleri yukarıda özetlemeye çalıştığım büyük değişimlerden kısa vadede olumsuz etkilenecektir. Daha uzun vadede ise iklim değişikliği, çevre, sürdürebilirlik konularını ne derece ciddiye alıp-üzerinde çalışırsak üçlü sektörün önü açıktır. Çevreyi ihmal etmemizin ceremesini şimdilik kuraklık ve deniz salyası olarak görmeye başladık ama fatura giderek ağırlaşacaktır. İnşallah Ankara bir an önce uyanır.

(*) Fastmarkets RISI Viewpoint: The revival of interest in straw pulp in China. www.risiinfo.com’da 19/05/2021’de yayınlanan yazı