1 Ocak 2019 Salı

2019'a Girerken


Yılın ilk gününde yazılan bu makalede 2019’da oluklu mukavva ve kahverengi kağıt sektörlerine ilişkin beklentilerimi açıklayacağım. 2018’in sonunu çok güzel anlatan aşağıdaki iki grafiği (1)’deki Dr. Mahfi Eğilmez'in yazısından aldım.
Yılın ikinci yarısında işler giderek azalmış. Omüd sektör rakamları da bu azalmayı teyit ediyor. Üçüncü çeyrekte geçen yılın aynı çeyreğine göre yalnızca %0,8’lik bir büyüme var. Son çeyrekte küçülme olması büyük ihtimaldir. Daralan talebe karşılık oldukça yüksek kapasiteli bir oluklu fabrikası devreye girmiştir. Halen montaj aşamasında olan biri büyük diğerleri küçük kapasiteli birkaç fabrika daha bu aylarda devreye girecektir. Yani oluklu mukavva ambalajda talep azalırken arz fazlalaşacaktır. Arz talep kanununa göre fiyat baskı altında kalacak ve düşecektir.
 
Kahverengi Kağıttaki Durum
Orada da olukluya benzer bir durum söz konusudur. Geçen yıl Avrupa’da devreye giren kapasiteler bir milyon tondur. Bu sene 300 bini ülkemizde olmak üzere bir milyon ton daha kapasite devreye girecektir. Oluklu talebi azalırken kahverengi kağıt arzının çoğalması, kağıt fiyatının düşmesini getirecektir. 2018’in son iki ayında bu trend görülmeye başlanmıştır. Fiyatın azalmasına rağmen kağıt fabrikaları yeterince sipariş alamamış ve aylık bazda %50’ye varan kapasite kesintileri (yani duruş) yapmak zorunda kalmışlardır.
 
Ya 2019’da?
2019 büyüme beklentileri çeşitli küçülme tahminleri ile %2,3 büyüme arasında dağılmaktadır. Her halükarda 2019 büyümesi, 2018’in altında kalacağından sektörümüzü büyük bir kapasite problemi beklemektedir. Hafızam beni yanıltmıyorsa, sanırım bu sektör (kahverengi kağıt ve oluklu mukavva birlikte) ilk defa bu denli büyük bir kapasite problemiyle karşı karşıyadır. Eskiden hep bir büyüme olduğundan, yeni giren kapasiteler kısmi fiyat rekabeti yaratır, büyüyen ekonomiyle gelen talep artışı ilave kapasiteyi doyururdu. Şimdi ise çok absürt bir durumdayız. Bir yandan talep azalıyor, aynı anda ilave kapasiteler devreye girmeye devam ediyor. Fiyatın düşmesi dahi satışları arttıramıyor, son iki aydaki kağıt fiyatlarının düşmesinde olduğu gibi.
 
Peki Ne Yapılmalı?
Temel aksiyon, önümüzdeki birkaç yıl daha küçük büyüme oranlarının gerçekleşeceğini anlamak ve kapasiteyi buna göre düzenlemektir.
  • Yeni ürünler: Bazı kağıt fabrikalarının Kraft top veya beyaz test liner üretimine girmeleri güzel örnekler. Oluklu mukavvada ise yepyeni bir ürün geliştirilmesi imkanı çok az. Geliştirilse bile müşteriler, işlerin azaldığı dönemlerde daha tutucu olurlar ve yeniyi denemek istemezler.
  • Yeni Pazarlar: Kurların arttığı dönemler, ihracatı daha cazip kılıyor. Doların 5,3 TL olduğu bu günlerde ihracatın pek cazibesi yok. Öte yandan ülkemizin ithalatı azaldığından, yükleyecek konteyner bulmak da önemli bir sorun olmaktadır. En önemli ihracat pazarımız olan Avrupa’da da işlerin kötüye gideceği beklentisi, ihracatı olumsuz etkileyecektir.
  • Yatırım Planları Gözden Geçirilmeli: Ucuz para dönemi bittiği, batıdaki merkez bankalarının artık piyasaya para enjekte etmediği yeni dönemde hem finansman bulmak hem de yapılan yatırımın ciro üretip-borcunu ödemesi daha uzun süre gerektirecektir. İyimser bakış açısıyla yapılacak yatırımların sonu hüsran olabilir. Kahverengi kağıt üretme hayalindeki bazı oluklu üreticilerinin de planlarını gözden geçirmesinde yarar olabilir. Kağıttaki darlık dönemi çoktan bitti.
  • Düşük Kapasiteyle Ayakta Kalmayı Öğrenmeli: Talep düşerken, arz arttığına göre daha düşük kapasite kullanılacak demektir. Ya kapasite azaltma bilinçli olarak yapılacak, ya da piyasa bizi tabir yerinde ise döve döve hizaya sokacaktır. Bu dönemde herkes için en tehlikeli senaryo, bir ton daha fazla satmak/üretmek için fiyat seviyesini kırmaktır. Bilanço çıktığında, dipte zarar varsa doğru fiyattan satmamışsınız demektir. Küçülmeyi beceremeyenlerin el değiştirmesi veya ödeme güçlüğüne düşmesi mümkündür. Küçülme yalnızca miktarın azalmasını sağlamak değil, aynı anda nakit akışını da düzene sokmak gibi iki ucu keskin bıçak bir problemdir.
 
Pozitif Beklenti Yok Mu?
Zayıf ta olsa bazı durumlar, beklentileri tamamen farklı şekle getirebilir:
  • Kurlarda Sıçrama: Kurların mevcut seviyesinin %7 daha üzerinde olması ülke olarak ambalaj ihracat şansımızı arttırabilir. Eğer %12 kadar daha yüksek olsa, ülkemize kahverengi kağıt ithalatı pahalı hale geleceğinden içeride kağıt fiyatları artacağı gibi kağıt ihracatı da olabilir.
  • Çin’in Atık Kağıt İthalatı: Risi’deki bazı yazılara göre Çin uygulamakta olduğu düşük kontaminasyon oranını bir süre gevşetmek zorunda kalacaktır. Böyle bir durum olması, atık kağıt piyasasını ve kahverengi kağıt piyasasını hareketlendirir. Genel olarak hurda, kağıt ve kutu fiyatları yükselir. Ancak bu senaryonun olumsuz yanı 2018 verileridir. Çin 2017’de 25 milyon ton atık kağıt ithal etmişken, 2018’de bu rakam 12,8 milyon tona inmiştir. Çin içerideki atık kağıdı toplamayı becermiş olabilir.
  • Hal Yasası: Yaş meyve sebzenin ambalaja girmesi, oluklu mukavva talebini ciddi oranda arttırabilir. Ancak bundan önce kayıt dışını önlemek gerekir. Halen kayıtlı çalışmayan yapıyı kayıt içine sokmak gerekir. Kayıt dışını önlemeden hal yasasının çıkması, bazı ambalaj üreticilerini de kayıt dışı çalışmaya sevk edebilir.
Özetle, 2019 yılı hem kahverengi kağıt hem de oluklu mukavva ambalaj sektörleri açısından çok zor bir yıl olabilir.