Sektörümüz, fiyat artışlarını müşterilere
açıklamakta zorlanıyor. Bazı müşteriler ise fiyat artışını yalnızca kur
artışına bağlı olduğunu düşünüp; “kurlar düştü, kutu fiyatı neden düşmüyor?”
şeklinde soruyor.
Artışlar gerçekte ne kadar olmuş, bundan
sonra neden artar veya azalır,…gibi hususları analiz etmek amacıyla bu yazıyı
yazıyorum. Son birkaç aylık hareketlere yoğunlaşmak yerine analiz periyodunu
Ocak 2017’den itibaren ele aldım.
Yukarıdaki tabloda geçen yıl Ocak’tan
başlayarak; enflasyon, kur ve Tüik’in 17.1 numaralı kağıt hamuru, kağıt ve
mukavva endeksi var. Tablonun sağına, bir oluklu fabrikasının (gerçek
verilerini) ortalama satış fiyatı, değişken maliyeti ile hammadde maliyetini de
koyarak; endeks tablosu hazırladım:
Çok az ithal ham ve yardımcı madde kullanan
bu fabrikanın, baz rakamları TL/ton’dur. Hammadde, oluklu mukavvayı kutuyu
üretmek ve müşteriye göndermek üzere kullanılan tüm malzemelerdir. Kağıtlar,
nişasta, kostik, boraks, mürekkep, lak/vernik, köpük kesici, tutkal, dikiş
teli, streç film, palet, palet çemberi,…vb malzemelerin kullanımlarının (yani
tutarlarının) üretim miktarına bölünmesiyle hesaplanır. Ortalama hesap
edildiğinden, yeni girenler (eğer daha pahalıysa) rakamı yukarı iterken,
stoktakiler aşağı indirir. Hesaplamaya esas olan kağıt maliyeti, kağıdın alış
fiyatı, nakliyesi ve her türlü masrafı dahildir.
Fiyat, (KDV hariç) fatura edilen cironun,
müşteriye gönderilen miktara bölünmesiyle bulunur.
Değişken maliyet ise yukarıdaki hammadde ile
üretim ve yüklemede kullanılan her türlü enerji (elektrik, LNG, kömür, mazot,…)
ile mamulün müşteriye nakliye maliyetinin toplamıdır. TL/ton şeklinde ifade
etmek için üretim miktarına bölünmüştür. Değişken maliyet ile hammaddenin içinde
personel, genel giderler (ofis, bilgisayar, iletişim, müşavirlik, seyahat,…) bakım
onarım, faiz/finansman, banka masrafı, amortisman gibi kalemler yoktur.
Tablonun özeti şu şekildedir:
2017 yıl başından bu yana Tüik indeksi 101%
artarken, şirketin hammadde maliyeti 108%, değişken maliyetleri 96% artarken;
kutu fiyatı yalnızca 90% arttırılabilmiştir.
Şimdi indeks tablosunu çeşitli açılardan
analiz edelim ve anlamaya çalışalım:
İlk grafiğe göre, Üfe ile Tüfe’nin ayrışması
Kasım-2017’de başlıyor. Bu tarihten sonra belli ki üreticiler (yani bizler)
artan maliyetleri sineye çekmişiz ve müşteriye yansıtamamışız. Ağustos
enflasyon rakamlarına göre Üfe-Tüfe farkı 14 puandan fazla, yukarıdaki grafiğe
göre iki yıllık kümülatif fark 16 puandan fazladır.
Bazı müşteriler, kağıt fiyatlarındaki artışı
yalnızca kura bağlıymış gibi algılıyor. Bu doğru değildir. Tüik’in hazırladığı
“kağıt hamuru, kağıt ve mukavva endeksi” düzenli olarak artarken sepet kur 2017
yılı başından Eylül sonuna dek düşüyor. (Dolar kurunun 2017 başındaki değeri
ile 2018 Şubat sonu değerinin birbirine çok yakın olduğuna lütfen dikkat.) Buradan
şu sonuçlar çıkarılabilir:
Kurların artışı, kağıt fiyatını arttıran
ve/ya düşüren tek faktör değildir. Kağıt fiyatını arttıran çok başka kalemler
vardır. Yazıyı genişletmemek için girmiyorum ama enerji ve atık kağıt fiyatı,
kağıt fiyatını daha çok etkilemektedir. Üretim prosesinde kullanılan kimyasal
maddelerin maliyetleri de önemlidir. Bununla beraber Temmuz’dan Ağustos’a kur
zıplamasının Tüik 17.1’in eğimini dikleştirdiği de açıktır.
Peki Tüik 17.1 endeksi, oluklu fabrikasının
maliyet artışını yeterince yansıtıyor mu?
Grafik çok açık. Tüik, oluklu fabrikasının hammadde
maliyet artışlarının altında kalıyor. Çünkü kağıt dışındaki malzemelerde de
ciddi artışlar var. Örneğin:
Mürekkepte analiz dönemindeki artış 66% iken,
yalnızca 2018’in ilk 8 ayındaki artış 50%’dir. Eğer Eylül’ü de dikkate alırsak,
artış 79%’a çıkıyor. Zira mürekkep üreticisi de (Grafik-1’deki gibi)
davranıyor.
Beyaz tutkalda ise daha feci rakamlar var.
Analiz döneminde artış 40% iken bu Eylül ayıyla birlikte 91% artış olacak.
Bir diğer önemli kalem nişastanın fiyatı €
cinsinden sabit olduğu için kur kadar 45% artmış.
Hammadde, Tüik 17.1’den fazla artmış ama
bakalım oluklu fabrikası bunu müşterisine ne kadar açıklamış?
Maalesef pek açıklayamamış. Hammadde
maliyetindeki artış, açık ara fiyat artışından fazla görünüyor.
Peki, oluklu mukavva kutu fiyat artışının bir
periyodu var mı?
Grafik-5’e göre, fiyat her 3-4 ayda bir doğru
yere geliyor. Buradaki “doğru yer” fiyat artışının değişken maliyet artışından
bir birim daha fazla olmasıdır. Trende bakarak, Eylül’de oluklu fabrikası
değişken maliyetten zarar etmeye devam edecek ve Ekim’de fiyatı arttırmak
zorunda kalacak demektir. Değişken maliyet sabit kalırsa, fiyat 7 puan
arttığında doğru yere oturacaktır.
Bundan sonra ne olur?
Yeni Ekonomi Programına (YEP) göre Tüfe, 2018
sonunda 20,8% ve 2019 sonunda 15,9% olacaktır. Ağustos itibarıyla 17,9% olan
Tüfe’nin bu yılın sonunda 20,8%’e çıkacağı bekleniyor. Yani maliyetler artmaya
devam edecek.
YEP’e göre ortalama USD kuru bu yıl 4,9030
TL, 2019’da 5,5975 tahmin edilmiş. Kur tahminleri şaşarsa, enflasyon ve de
maliyetler daha yüksek olacaktır.
Artan maliyetler, gecikerek de olsa kağıt ve kutu
fiyatlarını arttırmaya devam edecektir. Çarşıda-pazarda fiyat artışından
şikayet ederken, kutu ve kağıt fiyatlarındaki artışa itiraz edilmesini anlamak
mümkün değildir.
Bazı üreticilerin, daralan talebe göre kendilerini
ayarlayamayıp-yüksek miktarlarda üretime devam etme düşünceleri olabilir.
Bunlar anlık, o güne/haftaya özgü fiyatlarda geri çekilmeler yaratabilir. Ama
maliyetlerin artış trendi devam edecektir. Ta ki, enflasyonun belirli bir yerde
oturduğu ve kurların artık stabil hale geldiği algısı yerleşene kadar fiyat
artışlarından, ülke olarak kurtulmamız söz konusu değildir.
very good post, i certainly love this web site, carry on it real money casino
YanıtlaSil