24 Aralık 2023 Pazar

Aralık Üçüncü Haftasında Yayınlanan Haberler

Geçtiğimiz 10 gün içinde ambalaj atıkları, kahverengi kağıt, oluklu mukavva sektörlerini etkileme potansiyeline sahip uluslararası haberler yayınlandı. Aşağıda bana göre önemli olanlarını bir araya getirip-en sonunda kısaca yorumladım.

Almanya (1)

Almanya hükümeti plastik ambalajlara vergi getirmeye kara vermiş. Habere göre Avrupa Birliği 2021’den itibaren toplanıp-geri kazanılmayan/dönüşmeyen plastik ambalaj atıklarına 80 Euro Cent/kg vergi getirmiş. Çoğu Avrupa ülkesinde olduğu gibi Alman hükümeti bunu devlet kasasından (1,4 milyar Euro) ödeme yoluna gitmiş. Şimdi devlet kasasından ödemekten vaz geçeceklermiş. Şirketlerin plastik vergisini ürün fiyatlarına yansıtacağı kabul ediliyor. Alman vatandaşları yılda ortalama kişi başına 30 € plastik vergisi ödemiş olacaklarmış.

Benzeri uygulamalar İspanya ve İtalya’da da başlamış. Örneğin İspanya’da plastik üretici ve ithalatçıları kilo başına 45 Euro Cent vergi ödemeye 2023 başında başlamışlar. 

Birleşik Krallık (2)

Hükümet yukarıdaki Almanya gibi 1 Nisan 2024’ten geçerli plastik ambalaj ve plastik eşya üretici, ithalatçı ve bunların müşterilerine vergi getiriyormuş. Yazıda verginin kaç olacağı açıklanmamış ama yılda 10 tondan az plastik üreten veya ithal edenlere muafiyet verilmiş.

Verginin amacı geri dönüşümden elde edilmiş (recycled) plastik kullanımı arttırmak, geri toplama ve dönüşüm miktarını arttırmak, çöpe atılmayı ve toprağa gömülmeyi azaltmak şeklinde açıklanmış. 

Rusya (3)

Rusya “ekolojik toplama ücreti” şeklinde adlandırılan atıkları toplama vergisini 37 kat arttırmayı planlıyormuş. Oluklu mukavva sektörü açısından bunun anlamı ambalaj fiyatlarına %15 zam yapılması demekmiş. Ülkedeki kağıt esaslı ambalaj üretici dernekleri yaygarayı koparmış. Üreticiler yeterli toplama ayırma işletmesi olmadığından, geri toplama/kazanma mevzuatı şartlarının yerine getirilmesinin imkânsız olduğunu ileri sürmüşler. Bir kısmı ise yatırımlarını ülke dışına kaydırmaktan bahsetmişler.

Çin (4)

Çin Finansman Bakanlığı, 21 Aralık 2023 tarihli duyurusu ile çok sayıda kâğıt/karton ürün ithalatındaki gümrük vergisini sıfırladı. Bu yıl başından itibaren hurda esaslı kağıtlara uygulanan %5-6’lık vergiler de sıfırlanırken, virjin Kraftlara uygulanan %2-3’lük vergiler yerinde kaldı.

Vergi düzenlemesinin Çin’in hurda kâğıt ithalatını arttırması bekleniyormuş. Bu yılın ilk 11 ayında ondüle kağıtları ithalatı %48 artışla 3,22 milyon ton ve linerlerin ithalatı %67,7 artışla 3,55 milyon tona ulaşmış.

Kızıl Deniz (5)

Yemen asıllı Hutsi’lerin Kızıl Deniz’deki gemilere yönelik eylemleri kağıt sektörünü de etkilemiş. Kızıl Deniz yoluyla gitmek üzere yola çıkacak gemilerin planlanmış yüklemelerinin yapılamadığı, nakliye şirketlerinin konteyner başına üç-beş bin USD ilave ücret talep ettiği, Ümit Burnu’ndan dolaşan gemilerde en az on günlük ilave teslimat süresi gerektiği gibi örnekler varmış. Çin yeni yılı sonrasına hazırlık yapan bazı alıcılar konteyner fiyat artışını sineye çekerken; Çin’e ihracattan başka yolu olmayan Avrupalı kâğıt üreticileri durumdan memnun değilmiş.


Yorum

Almanya ve Birleşik Krallık’taki plastik ambalaj vergileri oluklu mukavva sektörü açısından oldukça iyi. Kullan-at plastik ambalajların bir kısmının (mesela fast food kutuları) oluklu mukavvaya dönebilir.

Rusya’nın geri kazanmaya, toplama-ayırmaya bu kadar önem vermeye başlaması ilginç. Bakalım arkasından ne gelecek?

Çin neredeyse oluklu mukavva kağıdını ülkede üretmeyin demeye başlamak üzere. Yıldan yıla oluklu mukavva kâğıdı ithalatındaki artış korkunç ve daha da artacak. Avrupalılar için iyi, bir de Kızıl Deniz sorunu hallolursa.

Kızıl Deniz sorununun ülkemize etkisi olumsuz. Avrupalı satıcı uzak doğudaki alıcıdan fiyat farkını alamazsa elindeki malı (hurda, kâğıt) ülkemize vermeye çalışacaktır.


Kaynaklar

(1) https://www.packagingnews.co.uk/news/international/german-government-planning-to-introduce-plastic-packaging-tax-14-12-2023

(2) UK to raise plastic packaging tax from April 2024, www.risiinfo.com, 14 Aralık 2023

(3) Environmental tax increase raises red flags for Russian packaging producers, www.risiinfo.com, 19 Aralık 2023

(4) China to keep zero import tariffs on major P&B grades in 2024, www.risiinfo.com, 21 Aralık 2023

(5) Red Sea crisis threatens to impact European P&B exports to Asia, www.risiinfo.com, 20 Aralık 2023

18 Kasım 2023 Cumartesi

Kim, Ne Yapmalı?

Kahverengi kâğıt yatırımları sürüyor, yılbaşında, ilk çeyrekte, ikinci çeyrekte devreye girecek yeni tesisler var. Çeşitli sektör toplantılarında, doğal olarak bu konu konuşulmakla beraber net bir fazla kapasiteden çıkış planı yok. Görebildiğim kadarıyla; gerektiği kadar üretim kesintisi yaparız diyebilen patronlar/yöneticiler var, eski teknolojili olanlar dursun diyen hesap-kitap bilmeyen yöneticiler var ve iki seneye işler düzelir diyen iyimserler var. Bu yazıda aklım erdiğince konuları tüm yönleriyle ele almaya çalışacağım.

İlk 9 ay
Açıklanan SKSV verilerine göre ilk 9 aydaki oluklu mukavva kağıtları üretim, ithalat ve ihracat rakamları şöyle gerçekleşmiş:

2023 tam yıl nasıl biter?
Tahminlerimle birlikte rakamları yıllığa taşıdığımda;
Oluklu mukavva kağıdı üretiminin geçen yılın 370 bin ton kadar altında kalacağını, ithalatın yıllık 85 bin ton kadar artacağını, buna karşılık bobin ihracatının %50 azalacağını ön görüyorum. Depremin de etkisiyle kapasite kısıldığından, esasen bu sene oluklu mukavva kağıdının fazla kapasitesini görmemişiz. Bir başka deyişle henüz fragmanı seyrediyoruz.

Eski teknolojili olanlar kapatsın
2023 yıl ortası itibarıyla, kurulmuş ve çalışır durumda olan (depremden etkilenen makineler çalışıyor kabul edilmiştir) oluklu mukavva sektörüne hurda esaslı kağıt üretmek amacıyla 26 kağıt makinesi bulunmaktadır. Bunlardan kapasitesi 100 bin tonun üzerindeki 10 makinenin toplam kapasitesi 3,1 milyon tonu aşmaktadır ve ülkemizin ihtiyacına fazlasıyla yetmektedir. (Esasen 10 makine bütün ülkeye yetip-artıyor ama 26 makine var ve 5-6 makine ise kuruluş aşamasında.) 2023 yıl ortasında montajı süren beş makinenin toplam kapasitesi ise 2 milyon tonu aşmaktadır.
Kapasitesi 100 bin tonun altında olan makine sayısı 16’dır ve kapasitelerinin toplamı bir milyon ton civarındadır. Yani 16 makinenin hepsi kapatılsa dahi oluklu mukavva kağıdı sektöründeki kapasite fazlalığına çare olmayacağı açıktır.

Kapasite kesintisi
Peki çare ne? Çare kapasite kesintisidir. 2023’de deprem nedeniyle zorunlu veya planlı yapılmış (yıl bitmediğine göre daha da yapılacak) duruşlarla kabaca 350-400 bin tonluk kesintinin gelecek yıl (2 milyon tonluk kapasitenin ancak yarısının devreye gireceği varsayımıyla) bir milyon tona kadar çıkması mümkündür.

Esas sorun finansman
Kapasite kesintisi şirketlere büyük bir finansal yük getirecektir. Finansal yük dolayısıyla bazı eski teknolojili makinelerin kapatmayı düşünülmesi mümkün olsa da esasen bu makinelerin ürettiği malı kime satacağı düğümü çözecektir. Entegre olanların işi nispeten daha kolaydır. Ürettiği kağıdı tamamen açık pazarda satmaya çalışacak şirketlerin durumu daha zor olacaktır.
Öte yandan kağıttaki arz/talep dengesi varken, kağıt üreticileri vadeli satış yapmamayı tercih eder ve müşterinin kendi evrakını kabul etmezlerdi. Halbuki kapasite dengesi bozulunca mecburen prensiplerinden esnemek zorunda kalacaklardır. Zaten Avrupalı rakipleri ülkemizdeki alıcılara çoktan açık hesap kağıt vermeye başladılar. İçerdeki üreticiler da yurt dışına uyacak ve finansman giderleri daha da artacaktır.

Fiyat düşmek satışları arttırır mı?
Talep düşük olduğu (ve olacağı) için fiyatın düşmesi kağıt satışını arttırmaz. Nitekim Avrupalılar kağıt fiyatının pratikte önümüzdeki üç yıl boyunca değişmeyeceğini öngörüyor. (1) 2023 son çeyreğinde 475 € kabul edilen TL2 fiyatı 2024, 2025 ve 2026’da sırasıyla 490, 493 ve 491 € olacağı tahmin edilmiş. Fiyatın büyük değişiklik göstermeyecek olması talep düşüklüğü ve kapasite ilavelerine bağlanıyor.
Yurt dışında kağıt fiyatı böyle tahmin edildiğine göre bizde de € bazında büyük değişiklik beklememek gerekir. Ülkemizdeki fiyat € bazında artarsa, ithal kağıt cenneti oluruz. Aynı yazıda oluklu fiyatlarında da benzeri bir hareket beklenmektedir.

İhracat yapalım
İlk 9 ayda kağıt ihracatı yarı yarıya azalmış. Para otoritesi şu veya bu nedenle TL’nin değer kaybına izin vermiyor, yani kur nedeniyle ihracat şansı sıfır. Yurt dışı pazarlarda da bizdeki kadar olmasa da kağıt kapasitesi ilaveleri ihracat yapmamızı engellediği gibi ithalatı arttırıyor. Ayrıca yine bizdeki kadar çok yüksek olmasa da oralarda da enflasyon var ve tüketicilerin reel harcanabilir gelirleri düşmüş durumda. Tüketici reelde geliri azaldığı için daha az para harcayabiliyor dolayısıyla ambalaj tüketimi de kağıt talebi de azalıyor. Özetle yeni bir pandemi veya benzeri önemli bir durum ortaya çıkmadıkça kağıt ihracatı hayal.

Bu zor durumdan çıkmak için
  • Önce bizi bu duruma getiren Ankara’nın her önüne gelene kağıt ve/ya ambalaj teşviki vermekten hemen vaz geçmesi gerekiyor. Yalnız fazla kapasite değil, nihai tüketicilerin değişen beklentileri, sürdürebilirlik kaygıları, iklim değişikliği ve çevre konuları da kişi başına ambalaj dolayısıyla kağıt tüketimini azaltacak. Sektörün içinde bulunduğu bu durumdan kaç yılda çıkabileceği hesaplanmalıdır. Sektör mensupları ile ilgili devlet daireleri ortak bir plan üzerinde mutabık kalmalıdır. Bu plana göre, süren yatırımların ötelenmesi, teşvik kapsamında olan yatırımlara yeniden bakılması, durum düzelene kadar sektöre finansal destek verilmesi ve hatta ihracatı teşvik veya ithalatı zorlaştırma  gibi hususlar ortak ve işbirliği içinde değerlendirilmelidir. Eğer sektöre finansal destek verilecekse, bu yalnızca belli grupları değil sektörün bütününü kapsamalıdır. Almanya’nın bütün kağıt sektörüne elektrik desteği iyi bir örnektir.
  • Hurda, kağıt ve ambalajla ilgili dernekler “şu kadar büyüdük, acayip iyiyiz” türünden geçmişteki konuları şov amaçlı böbürlenmeyi bırakıp-önümüzdeki sıkıntıları her ortamda dile getirmelidir.
  • Sektör oyuncuları “eski kapasiteler kapatsın” gibi hesaba dayanmayan söylemler yerine gelecek iki-üç yıl nakit akışını nasıl sürdüreceklerini makul mantıklı planlamalıdır. Hazır 2024 planları/bütçeleri yapılırken bu konu oldukça önemlidir.

Yararlanılan kaynak
(1) Paper Packaging Monitor Europe, 27 Eylül 2023, www.risiinfo.com 

15 Ekim 2023 Pazar

Avrupa Kahverengi Kâğıt ve Oluklu Mukavva Tahminleri

Risi’de 27 Eylül tarihli ve başlığı “Paper Packaging Monitor Europe” olan bir rapor okudum. Rapor, oluklu mukavva kağıtları ile karton sektöründe yeni yatırımları ve kapasite kısıntılarını özetledikten sonra önümüzdeki iki yıla ilişkin üretim ve satış miktarları ile fiyat beklentilerini özetliyor. Doğrusunu isterseniz kartonla ilgili kısımları fazla irdelemeden okurken, doğal olarak kahverengi kâğıt ve oluklu mukavva bölümleri daha çok ilgimi çekti. Aklımda kalanları ve bence önemli olan bölümlerini yorumsuz şekilde aşağıda paylaşıyorum.

Durum
  • Avrupa kâğıt talebi sıkıntı yaşamaya devam edecek. Tüketiciler ülke ekonomileri hakkında endişeli ve harcama yapmama eğiliminde. Enflasyon düşmüş olsa da halen yüksek.
  • Çin’in ihracat zayıf, ambalajlı mal üretimi düşük; bu durum Almanya gibi ihracat ağırlıklı ekonomilerde üretimin azalmasına neden oluyor.
  • Hizmetler sektörünün yavaşlıyor olması da bir başka endişe kaynağı. Bu sektörün yavaşlamaya devam etmesi özellikle karton ambalajı olumsuz etkileyecek.
  • İç talebin düşük olması ve ihracatın da kötülüğü, kâğıt üreticilerinin stoklarının artmasına ve kapasite kullanım oranlarının düşmesine yol açıyor.

Genel Tahminler
  • Rapor Batı Avrupa ülkelerinin oluklu mukavva satışlarının (yüklemelerinin) bu yıl %4,6 düşmesini, 2024 ve 2025’de ise %3,2 ve %2,7 oranında artacağını tahmin ediyor.
  • 2023’ün ilk 6 ayında oluklu mukavva satışlarının (geçen yılın ilk yarısına göre) 2,2 milyon m2 az olduğu hesaplanıyormuş. 2023’ün ikinci yarısında ise oluklu mukavva satışlarında 300 bin m2 artış olacağı hesap edilmiş.
  • Oluklu mukavva kağıtlarında da benzeri küçülmeler bekleniyormuş. Avrupa içindeki kahverengi kâğıt talebi 2023’de %7,6 küçülürken; 2024’de %4 ve 2025’de %1,9 artacakmış. Talepteki bu durum kahverengi kâğıt üretimi bu yıl %3,4 azaltırken, sonraki iki yıl da %2,6 ve %2,3 artıracakmış.
  • Talebin düşük olması nedeniyle kâğıt ve kutu fiyatlarının stabil kalması bekleniyormuş. Ayrıca kâğıt fabrikalarının kapasite kullanım oranlarının kısa dönemde düşmeye devam edeceği kesinmiş.

Ekonomik Görünüm
  • Ekonomik durumun esas göstergesi enflasyon Temmuz’dan Ağustos’a %5,3’den %5,2’ye düşse de pandemi öncesi döneme göre halen yüksek.
  • Temmuz’da sanayi üretimi %1,1 azalırken; dayanıklı tüketim malları üretimi %6,7 ve hızlı tüketim malları üretimi %0,6 azaldı.
  • Üretim miktar artışı %0,1 gibi gerçekleşti ve beklentilerden düşük. Satın alma müdürleri endeksi (PMI) üçüncü çeyrekte yavaşlamaya işaret ediyor. En büyük ekonomilerden ikisi Almanya ve İtalya, çok büyük olasılıkla resesyona girdiler.

Fiyat Tahminleri
Aşağıdaki tabloda verilen geçmiş dönem fiyatları Almanya, İtalya, Fransa ve İngiltere’deki rakamların ortalaması olarak hesaplanmış.
Hurda esaslı kâğıt fiyatları 13 ayda %59 kadar düşmüş. Bu seneki ve gelecek yılların fiyat tahminleri ise (€/ton, adrese teslim) şöyleymiş:
Batı Avrupa’da oluklu mukavva kâğıt fiyatlarının 2023’den 2025’e değişmesi beklenmiyor. Aşağıdaki tablodan da görüleceği üzere kutu fiyatlarında da benzeri bir durum var.

12 Ağustos 2023 Cumartesi

PPWR

Risi’de büyük oluklu mukavva şirketlerinin neredeyse üst üste PPWR (Ambalaj ve Ambalaj Atıkları Yönetmeliği) taslağına itirazlarını görünce, merak ettim ve tetkik ettim. PPWR, Avrupa Komisyonu tarafından 30 Kasım 2022’de yayınlanmış. Çevko ilk kaynakta olan (1) bunun hemen Türkçe özetini yayınlamış ve orijinal metinler dahil neyi nereden bulacağınızı düzgünce açıklamış.

Çevko’nun özetine göre
  • Plastik ambalajlarda geri dönüştürülmüş malzeme kullanımı artıyor. (Ör: Tek kullanımlık su şişelerinin içindeki geri dönüşmüş malzeme oranı 2030’da %30 ve 2040’da %65 oluyor.)
  • Gıda ambalajlarında yeniden kullanım ve yeniden dolum hedefleri konuyor. (Ör: Sıcak veya soğuk paketli yiyeceklerin tekrar kullanılmış/doldurulmuş hedefleri 2030’da %20 ve 2040’da %80.)
  • Etiketlerin kalitesi, okunabilirliği ve verdiği bilgiler artıyor.
  • Ambalajı ilk kez piyasaya sürülmesinden itibaren başlayan ve genişletilmiş üretici sorumluluğu geliyor.
  • Devletin iade ve toplama sistemi kurma zorunluluğu geliyor.
  • Kişi başına çıkan ambalaj atık miktarını azaltma zorunluluğu geliyor.
Taslak şimdiye kadar olmayan bazı hedefleri koyuyor, olanlar arttırıyor, devletin ve şirketlerin sorumluluklarını arttırıyor.
Taslağa göre geri dönüşüm hedefleri şöyledir. Tüm ambalaj atıklarının %65’inin geri dönüşmesi 2025’de şart olurken; kağıt ve kartonda (oluklu mukavva da bu kapsamdadır) hedef %75’dir. 2030’da ise hedefler daha iddialıdır.

Başlıca itirazlar
  • İlk itiraz eden Fefco (2) olmuş. Tekrar dolum ve kullanım hedeflerinin bağımsız kurumların analizlerine göre ilave lojistik/temizlik maliyeti getirip-ekonomisi olmayacağı ile geri dönüştürülmüş plastik hammaddesinin yeterince bulunamayacağına kadar eleştirilmiş.
  • ACE (içecek kartonu -Tetrapak gibi- üreticileri) ise önce bu kartonları toplama hedeflerini zorunlu hale getirin (3) demiş.
  • İçinde selüloz, kâğıt ve ambalaj üreticileri ile hurda toplayıcılarının olduğu ticari birlik Fibre Packaging Europe (4) ise toplama olmazsa geri dönüşüm olmaz, önce toplama hedeflerini koyun demiş.
  • Schumacher ise kâğıt esaslı ambalajın tekrar doldurulmak üzere geri gönderilirken kamyonun boş kalacağından, karbon salınımını arttıracağından dem vurmuş. (5)
  • Avusturya’daki kâğıt ve karton ambalaj üreticileri birliği Propak ise (6) PPWR sektörümüze karşı açık bir tehdittir şeklinde en aleni karşı duruş sergilemiş.
  • Avrupa Recycling Endüstrisi Birliği EuRIC (7) toplamayı düzeltelim, toplama hedefleri koyalım, bizi çağırın-konuyu size daha iyi anlatım demiş.
  • DS Smith (8) bu regülasyon mevcuda göre taşımacılıkta kullanılan plastik kasa sayısını 8,1 milyar adet (ağırlık bakımından 12 milyon ton) arttıracaktır. Yalnızca bu kasaların yarısını yıkamak için 2040’da 16 milyar litre su kullanılacak şeklinde açıklamış.
  • Smurfit Kappa (9) ise tekrar kullanım hedeflerinin yalnız oluklu mukavva sektörüne değil plastik sektörüne de negatif etkileri olacak demiş. Ayrıca 2040’da plastik ambalaj kullanımı mevcudun iki katına çıkmış olacak diye vurgulamış. (Linkteki resim altı yazısı her şeyi özetlemiş.)
  • Aralarında Fefco ve CEPI gibi sektörümüzde çok bilinenlerin de olduğu 10 tane kağıt, karton veya ambalaj konusunda Avrupa çapında örgütlenmiş dernek (10) karşı görüşlerini tekrar dile getirmiş: Ambalaj ve ambalaj atıkları yönetmeliği, Yeşil Mutabakat ve Döngüsel Ekonomi Aksiyon Planına uygun olmalı. Kanıta dayalı tekrar kullanım ve tekrar dolum hedeflerini destekliyoruz ama;
"Tekrar kullanım ve tekrar dolum hedefleri, delile dayalı olarak; yaşam döngüsü yaklaşımıyla (LCA Life Cycle Assessment) ve önceden yayınlanan AB hurda direktifine uygun olmalı.
  1. Tekrar kullanım Avrupa’nın kıt su kaynaklarını etkileyecektir (zaten suyumuz yok diyor.) Suyun yanında deterjan kullanımı, daha çok taşıma ve depolama ihtiyacı artacaktır. Tekrar kullanım bu risklerden başka Avrupa su yönetin stratejisine de uygun olmak zorundadır.
  2. Yüksek geri dönüşüm performansı gösteren ambalajlarda tekrar kullanım hedefleri olması (kâğıt esaslı ambalajları bu kapsamdan çıkarın diyor.)
  3. Ambalajlar tüketici ürünlerinin tedarik zincirinde çok kritik rol oynuyor: a)Ev eşyalarının tedarik zincirinde ambalaj, ürünün korunması, taşınması, rutubet almaması, hasar görmemesi gibi fonksiyonları yerine getirir. b)Gıda ve içecek ambalajları ise gıda güvenliği, hijyen ve ilgili mevzuata uygunluk sağlarken; gıda israfını azaltma amacını güder ve AB’nin tarladan-çatala stratejisiyle uyumlu olmalıdır." demişler.
Yorumum
  • Taslak bu şekilde çıkarsa, kâğıt esaslı bazı ambalajlar plastiğe döner.
  • Hem kâğıt esaslı hem de plastik esaslı ambalaj üretimi/kullanımı dereceli olarak (kişi başına tüketilen ürün sayısı bakımından) azalır.
  • Hem maliyet düşürme hem de sürdürebilirlik bakımından (ısınan dünya, değişen iklim, azalan kaynaklar) tekrar kullanım ve tekrar dolum giderek artar.
  • Geri toplama, temizleme ve tekrar doluma gönderme işleri önem kazanır ve artar.
  • Hijyen sağlama amaçlı yeni ambalaj kağıtlarının/plastiklerinin üretimi artar, Konuyu açıklayan önceden yazdığım bir yazı var.
  • Sektörümüzün aleyhine ama sürdürebilirlik açısından ben taslağın doğru olduğunu düşünüyorum. Bakalım politikacılar, lobilerden ne kadar etkilenecek?

İncelenen/bahsedilen yazılar
1-https://www.cevko.org.tr/index.php?option=com_content&view=article&id=1220:ab-ambalaj-ve-ambalaj-atiklari-yonetmeligi-ppwr-taslagi-yayimlandi&catid=47&lang=tr&Itemid=165
2-www.risiinfo.com’da 22 Kasım 2022’de yayınlan “FEFCO releases joint industry statement on concerns over EC's revision on packaging and packaging waste rules” başlıklı yazı
3-Aynı sitede 6 Şubat 2023’de yayınlanan “ACE sets out additional requests for legislation on packaging waste and Recycling” başlıklı yazı
4-Aynı yerde 11 Mayıs 2023’de yayınlanan “Fibre Packaging Europe puts forward PPWR policy requests to EC” başlıklı yazı
5-https://www.risiinfo.com/ic/news/pulpandpaper/schumacher-packaging-takes-stand-on-european-packaging-regulation-226069.html
6-Risi’de yayınlanan “PROPAK members defy difficult 2022, concerns over PPWR” yazı, 8 Haziran 2023
7-https://www.risiinfo.com/ic/news/pulpandpaper/euric-makes-urgent-plea-to-eu-decision-makers-for-ensuring-ppwr-delivers-on-closing-loop-226895.html
8-https://www.dssmith.com/media/our-stories/2023/6/new-eu-rules-risk-flood-of-new-plastic-packaging-and-contradict-years-of-progress-to-curb-plastic
9-https://www.packaging-gateway.com/news/smurfit-kappa-eu-rules-double-plastic/
10-https://www.cepi.org/joint-industry-statement-on-mandatory-re-use-and-refill-targets/

6 Ağustos 2023 Pazar

İşlerin Azalmasına Amerikan Yorumu

Aşağıda Adam Josephson adlı yazarın, Freight Waves’de çıkan üç yazısını özetlemeye çalıştım. Oluklu mukavva ambalaj satışlarındaki azalmayı Amerikalılar nasıl yorumluyor diye merak ediyorsanız, lütfen okumaya devam edin.
İlk yazıya göre paketlenmiş gıda üreten şirketler (General Mills, Conagra ve McCormick) birbiriyle çelişen ifadeler olsa da dönem raporlarını sunarlarken (üçü de halka açık olmalı), satış miktarlarının azalmasını şöyle yorumlamışlar:
  • Amerikalılar daha da “fiyat hassas” hale geldiler
  • Marketler işletme sermayesini düzgün kullanmak adına, son sekiz çeyreğin altısında stok azalttılar
  • Nisan başındaki Paskalya tatilinden beri anormal derecede talep düşüklüğü var
  • Tüketiciler ucuz ürünlere kaymıyor, tersine genel olarak daha az gıda ürünü satın alıyor
  • Tüketiciler finansal baskı altındalar ve market markalı ucuz ürünleri alıyor
Aynı yazıya göre PepsiCo’nun hem market markalı rakibi olmadığından ve/ya az olduğundan hem de diğerlerinden farklı olarak miktarı düşmesine rağmen zam yaparak organik satış büyümesi sağladığından bahsediliyor. 
(Diğerlerinden farklı olarak ne yapmış? İşler azalsa da maliyet artışını fiyata yansıttığı için cirosu azalmamış.)

Yazar paketlenmiş gıda satışlarındaki azalmayı;
  • Kredi kart faizleri %20 olsa da kredi kart borçlarının rekor yüksek seviyeye çıkmış olması
  • Aşağıdaki grafiğe göre Amerikalıların enflasyondan arındırılmış gelirlerinin son iki yıldır düşüyor olması (dikkat edilirse Haziran’da ABD enflasyonu düşme eğilimine girdiği için ortalama reel haftalık gelirler artmaya başlamış.)
Nedenlerine bağlıyor ve (Ekim ayında öğrenci kredileri ödemeleri başlayana kadar) giderek daha çok Amerikalı finansal sıkıntıya düşecek diyor.
İkinci yazıda oluklu mukavva kutu talebi için “özellikle ticari malların talebine delalet eden önde gelen ekonomik gösterge” deniyor. Son dört çeyrektir kutu talebi düşük gidiyor diyerek; PCA (Packaging Corporation of America, Kuzey Amerika’daki üçüncü büyük kahverengi kağıt ve oluklu mukavva üreticisi)’nın kutu satış miktarı grafiği veriliyor.
Grafik önceki yılın aynı dönemine göre kutu satış miktarlarının ne kadar değiştiğini gösteriyor. Son kırmızı çizgiye göre 2022 ikinci çeyreğine kıyasla PCA’nın oluklu mukavva satış miktarı %9,8 azalmış.

Son yazı ise “kutu satışının niye düştüğünü halen anlamadıysanız” tadında kaleme alınmış. Tüketiciler için daha ucuz olan market markalı ürünlere kayıyor ve almak zorunda değillerse satın almıyorlar diyor. Buna karşılık markaların promosyonlu satışlarının, gerçekte sonraki satışlarını daha da daralttığı anlatılıyor. Yazar bütün bunlar orta ve alt gelirli Amerikalılar için bakalım yüksek gelir grubunda neler oluyor diyerek; Fransız lüks ürünleri satıcısı LVMH’nin 2023 ikinci çeyrekte satışlarının azaldığını ve özellikle Hennessy konyak satışlarının çok düştüğünden bahsediyor. Sonuçta önce fakirler enflasyonu hissediyor, daha sonra zenginler.
Talep düşük olunca, şirketler de maliyet azaltma yoluna gidiyor ve bu nedenle stokları azaltıyor zira paranın maliyeti yani faiz yüksek diyor.

Benim anladığım
  1. Enflasyon, tüketicinin net harcanabilir reel gelirini azaltıyor.
  2. Tüketici daha az ve daha ucuz malı alıyor.
  3. Üreticilere olan mal talebi düşüyor.
  4. Mal talebi düşünce kutu talebi de düşüyor.
  5. Paranın maliyeti yüksek olduğundan marketler/markalar stokları azaltmaya gidiyor. Yani döngü 3’ten tekrar başlıyor.
ABD’de durum böyleyse bizde nasıl derseniz?
Onlarda enflasyon, faiz ve oluklu mukavva miktar artışı sırasıyla %5, %5,5 ve -%10 iken bizde TÜİK’in açıkladığı son ayın enflasyonu %9,5 ikinci grafiği gözünüzde canlandırın. Yıllık 6-7’lik enflasyon bunlara neden oluyorsa, bizdeki %47,8 neler yapmaz. İsterseniz %47,8'i aklınızda bulundurup, Amerikalı yazan yerleri Türk diye tekrar okuyun.

22 Temmuz 2023 Cumartesi

Yazılımın Hesaplayamadığı Sonuç

Oluklu mukavva sektöründe kullanılan yazılımlar, genel olarak belli bir miktarın (tonaj, milyon m2, milyon adet) üretileceği veya satılacağı mantığına dayanıyor. Bütçeye göre veya ay başında verilen miktar hedefine göre sabit maliyetler; m2’ye, kiloya veya adete indirgeniyor. Ayın sonunda verilen miktar hedefi tutsa da beklenen kârlılığa ulaşılamadığı zamanlar var.

Bu duruma şu husus neden oluyor:
Satış yöneticisi aldığı hedefe göre dönüp ekibine “-%X’e kadar satın” diyor. Miktarda geri kalma başladığında satış ekibinin de telaşı artıyor ve X artmaya (yani programın hesapladığından yapılacak indirim) başlıyor. Bu sırada gelen ihale veya blok sipariş “aman kaçırmayalım” denilerek alınıyor. Ayın sonuna gelindiğinde, satış ve üretim hedefleri yakalanmış olsa da beklenen kâra ulaşılmamış oluyor veya beklenen zarar artıyor.

Çopikas’ta ilk genel müdür olduğumda o zamanki satış direktörü, düşük fiyatlı iş alacağında kâğıttan yola çıkarak bazı hesaplar yapar, onayımı alırdı. Ay sonunda hiçbir zaman umut edilen kârı göremezdik. Sonra yazılım değiştirdik ama sonuç değişmedi. Zira ERP yazılımının adı ne olursa olsun, gelir tablosu mantığına göre çalışmaz. Alınacak düşük veya yüksek fiyatlı işin, ilave miktarın veya yapılmayacak işin gelir tablosuna nasıl etki yaptığını görmek isterseniz buyurun:


Hayali şirket
Maliyet yapısı yukarıdaki gibi olan ve ayda 2.500 ton mal satan orta ölçekli bir fabrikamız olsun. Gelir tablosu aşağıdaki gibi olacaktır. (Bütün rakamlar hayalidir ve güncel/gerçek rakamlarla alakası yoktur. Bu çalışmada fiyatlar TL/ton cinsindendir, gelir tablosundaki maliyet, ciro, indirim, kâr/ebit rakamları bin TL’dir.)
%11 fireyle çalışan fabrika, kutuyu ortalama 11.000 TL/ton ve hurdayı 1.225 TL/ton fiyatla satmaktadır. 2.500 ton satış yaptığında müşterilerine 100 bin TL (cirosunun %0,36’sı gibi) indirim yapmakta veya ciro primi ödemekte veya iade almaktadır.

Hammadde ve yardımcı madde kalemleri doğal olarak fire oranı dikkate alınarak (hammadde veya yardımcı madde maliyeti=miktar*birim maliyet*1,11) hesaplanmıştır. Gelir tablosuna göre şirket ebitte 2,3 milyon lira zarar etmektedir.

(Hurda Miktar Hesabı:
Fire %11 olduğuna göre, x hurda, m satış miktarı olmak üzere, x*100/(m+x)=11% formülünden x=0,1236 hesaplanır. Hurda miktarı*0,1236 şeklinde hesaplanmıştır.)


Fiyatı düşük olduğu için almadığımız işleri alalım
Satın alma fiyatları normalse, şirket zarar ettiğine göre ya satış fiyatı düşüktür ya da kurulmuş yapı (makine parkı, çalışan sayısı vb) miktara göre büyüktür. Satış fiyatını Pazar belirlediğine göre ilkin üretim kapasitesini zorlamak mantıklı gelir. Fiyatı düşük olduğu için o güne kadar alınmayan işler alındığında ise
Mevcut fiyat 11.000 TL/ton iken, önceden alınmamış olan 10.000 TL/ton fiyatlı 500 ton ilave sipariş alındığında; değişken maliyetler ilave miktarla çarpılarak hesaplanmıştır. Sabit maliyetler aynı kalırken belki biraz fazla mesai yapmak (200 bin TL kabul ettim) gerekecektir. Bu durumda ilave iş kendi başına kârlı olsa da zarardan kurtulmak mümkün görünmüyor. Son sütun öncekilerin toplamıdır.


Yarı mamul satışına abanalım
Ülkemizde en rağbet gören strateji yarı mamul satışına abanmaktır. 1.000 ton ilave levha satılırsa yardımcı madde giderleri (bin ton için) yarıya iner. Fire ve enerjiden de biraz düşme olur ama dikkate almadım ve sonuç
Levha fiyatını, mevcuttan %20 kadar düşük kabul ettiğimde; ham ve yardımcı madde ile nakliyenin bir kısmını kurtarsa bile hem kendi başına hem de toplamda zarardan kurtuluş yoktur. Bu stratejide fazla mesai miktarı artmıştır.


Az da olsa yüksek fiyatlı iş alınabilirse
Yukarıdaki iki duruma göre daha az (250 ton) ama fiyatı daha yüksek ilave iş alınabilirse, genel olarak durum iyileşmektedir. 13.000 TL’den giren 250 ton sipariş, ortalama satış fiyatını 182 TL arttırmakta ve dipteki ebit zararını 1,4 milyona çekmektedir.


Öyleyse ucuz fiyatlılardan vaz geçelim
Talebin düşük olduğu böyle dönemlerde belki en mantıklı strateji budur.
İhale, miktar takıntısı, vb nedenlerle alınmış ve fiyatı düşük kalmış işleri elimine etmek sonucu çok değiştirir. Tabloya göre ortalama fiyatı 8.000 TL/ton olan bin ton kadar iş yapılmazsa; yani 2.500 tondan 1.500 ton düşülse çok daha az zarar edilecektir. Dikkat edilirse küçülme durumunda sabit maliyetler aynı kalmıştır yani çalışan azaltma düşünülmemiştir.


Toparlarsak
Bu yazıyı, yeni alınacak iş, düşük fiyatlı işi yapmama, fiyat arttırma ve miktar arttırma seçeneklerini değerlendirmek üzere hazırladım. Tarif etmeye çalıştığım düşünme şekli, yeni makine alırsak veya mevcut makine/vardiya eksiltsek sonuçlar nasıl olur yorumunda kullanılabilir.

Eğer fiyat doğru değilse tonaj kâr etmeyi garanti etmez. Fiyat arttırmak mümkün değilse, bazen ucuzları elemek faydalıdır. Tek doğru reçete yoktur, hesap etmek şarttır.

3 Haziran 2023 Cumartesi

Oluklu Mukavva Kağıdı Dengesi

Bu yazının ilk versiyonundaki hesaplama hataları düzelttim ve bobin stokları dikkate almadan bu versiyonu hazırladım. Gelen eleştiri/önerilerden faydalandım. Sanırım bu versiyon daha doğru oldu ve önceki versiyonu sildim.
Pandemi döneminde alınan yatırım kararlarıyla, çok büyük kağıt kapasitesi devreye girecek. Yeni makinelerden bazıları devreye girdi, bir kısmı bu yıl kalanı gelecek yıl devreye girecek. Günün sonunda ülkemizde kağıt kapasitesinin fazla olacağını herkes biliyor/görüyor. Peki fazlalık ne kadar olacak ve ne zaman kağıt kapasitesi dengeye gelecek? Bu yazıda kağıt-oluklu dengesini incelemeye çalışacağım.

Ne kadar kağıt kullanılıyor?
Tablodaki bütün rakamları SKSV’nin yıllık raporlarından aldım. Sütunlara numara verdim ve hesabı nasıl yaptığımı belirttim. Son 3 yılda oluklu mukavva kağıdı kullanımı 3,1 milyon tonun altına düşmemiş ve 2022’de 3,4 milyon tona çok yaklaşmış.

Kağıt ithalatı sıfır olur mu?
Olmaz. “Şu kadar kağıt ithalatı var, bunu bitirmek için fabrika kuruyorum” diyenler hayal kuruyor. Pandemiden önceki yıllarda hurda esaslı kağıt ithalatı %11-12 gibi olmuş. 2021’de ithalat yarıya düşmüş ama devam etmiş. 2022’de ise normale dönmüş. İçerde ne kadar yeni teknolojili süper fabrika açılırsa açılsın, hurda esaslı kağıt ithalatı %6-7 gibi devam edecek görünüyor.

Kullanılan kağıdın ne kadarını oluklu sektörü kullanıyor?
İkinci tabloda oluklu mukavva sektörünün yıllık bazda ne kadar kağıt kullandığını hesapladım. 3 ve 4 numaralı sütunlar SKSV raporlarından gelirken, 5 numaralı sütunu tahmin ettim. Bu sütun hurda esaslı-selülozsuz kraft muadili olan kağıtları (XXX Kraft gibi adlandırılan test liner türevleri) değil, içine az da olsa selüloz giren kağıtları gösteriyor. 8 numaralı sütun, Omüd’ün raporladığı oluklu mukavva satışına %11 fire ilave edilerek hesaplanmıştır. Sektörün ortalama fire oranını %11 kabul ettim. Ağırlıklı levha/safiha veya a.box (Fefco 0201) üretenlerde fire oranı biraz daha düşüktür. Buna karşılık özel kesimli kutu modelleri arttıkça fire oranı da yükselir.
Tablonun son sütununda esmer ve beyaz kraft liner kullanım oranını hesapladım. Kraft kullanım yüzdesi oldukça normal olarak giderek azalıyor. 2021’deki azalma ise pandemi nedeniyle yurt dışından çok az kraft ithalatı nedeniyledir.

Oluklu dışı sektörler ne kadar kağıt kullanıyor?
7 ve 8 numaralı sütunları önceki tablolarda hesaplamıştım. İkisinin farkıyla hesaplanan son sütun oluklu dışı sektörlerin kağıt kullanımını gösteriyor. Bu sektörler kim derseniz? Tek yüzlü levha (single face) çekenler, köşebent/miğfer boru/masura üretenler, kağıt çanta, ambalaj amaçlı sargılık kağıt ebatlayanlar, kağıt lamine edip-kalın karton yapanlar, restoran masası üstü baskılı kağıt veya araba yıkamacıların kağıt paspası, gibi çok sayıda oluklu mukavva kağıdı kullanan sektör var.

2021’de oluklu dışı kullanımda ciddi azalma görülüyor. Bu oldukça normal. Hatırlanacak olursa 2021’de kutu yapacak kağıt bulmakta zorlanmıştık. 2021 rakamını ayrıca Omüd’den ayrılan iki büyük oluklu şirketinin rakamlarının doğru tahmin edilememesi, SKSV’ye üretim rakamı veren kağıt fabrikasının oluklu dışına gri mi ürettiğini bildirmemiş olması ve ithal gri karton girişi de etkilemiş olabilir. Bilindiği üzere oluklu dışı sektörlerde önemli miktarda gri karton da kullanılmaktadır. 


Önümüzdeki 2-3 sene ne olabilir?
A sütunundaki tahminlerimi Omüd’ün 2023 ilk çeyrek sonuçlarına göre yeniledim. İki ay kadar onca oluklu satışlarını daha düşük tahmin etmiştim. 11 numaralı sütun yine satılacak oluklu miktarına göre %11 fire eklenmesiyle oluşturulmuştur. Sonraki üç sütun (12, 13 ve 14) tahminlerimdir. Hurda esaslı oluklu mukavva kağıdı azalacaktır ama hiçbir zaman sıfır olmayacaktır. 15 numaralı sütun oluklu sektörünün yerli kağıt sanayiinden talep edeceği kağıt miktarıdır.

Kağıt üretimi ne kadar fazla?
16 numaralı sütun SKSV’nin 2022 raporuna göre oluklu mukavva kağıdı üretim tahminleridir. 15 numaralı sütunu yukarıda hesaplamıştım. 17 numaralı sütun oluklu mukavva dışı sektörlerin kullanacağı oluklu mukavva kağıdı tahminimdir. Son sütunda ise ihraç edilebilecek veya fazla kalan oluklu mukavva kağıdı miktarıdır.

2023’ün ilk aylarından itibaren piyasadaki görüntü, (iki makinenin deprem nedeniyle üretimde olmamasına rağmen) kağıt fazlalığının çok daha yüksek hissedildiği şeklindedir. Gerçekte ise işler 2022 ortasından itibaren azalmaya başlamıştı. Seçim nedeniyle nihai tüketicilere verilen destekler/yardımlar içerde talebi biraz canlandırdı. Dış pazarlardaki daralma ve baskılanmış dolar kuru ise hem oluklu sektörünün kutu ihracatını hem de kutu tüketimini artıran diğer ürün ihracatlarını olumsuz etkiledi. Gelecek yıldan itibaren kağıttaki esas sıkıntıyı/fazlalığı yaşayacağız.

Kağıt piyasası ne zaman dengeye gelecek sorusuna cevap vermediğimin farkındayım. Ülkemizde bu plansızlık varken, Ankara’daki bürokrasi her önüne gelen kağıt/oluklu yatırımına teşvik verirken hesap yapmak çok zor.