4 Kasım 2013 Pazartesi

Küçük işletmeler ne yapmalı?


Ülkemizde çok sayıda, safiha işletmesi,  dar ebat oluklu işletmesi ve kapasitesi 40-50 bin ton gibi olan kağıt fabrikaları var. Bunların karşısında ise modern teknoloji ile donatılmış oluklu fabrikaları ile 400 bin tona kadar ulaşan yeni kağıt makineleri var.
İşin doğası gereği, bir süre sonra; modern olanlar ile küçük olanlar arasındaki rekabeti modernler kazanacaktır. Küçük olan her türlü (atölye, oluklu fabrikası ve kağıt fabrikası) işletme, orta vadede risk altında görünmektedir. Bu işletmelerin sahipleri ne yaparlarsa ayakta kalabilirler? Ben, bir küçük işletme sahibi olsam şöyle davranırdım:
Öncelikle “tamam mı? devam mı?” sorusuna cevap verirdim. Tamam ise, işletmeyi tasfiye etme planı yapar ve uygulardım.

Ortak iş yapmayı bilmiyoruz
Devam ise önümdeki en önemli sorun, birlikte iş yapma kültürü olurdu. Ülkemizde ortaklık yaparak büyüme çok yaygın değil. “Gemisini yürüten kaptan”, “Bana dokunmayan yılan, bin yaşasın”,…gibi ata sözleri ve deyişler; tek başına olmayı pekiştirmiş. Bir şeyin tamamının sahibi iken, bir parçasının sahibi olmak pek bize uymuyor. Ancak, küçük işletmelerin ayakta kalmasının bir yolu, birleşmekten geçiyor. Başlıca alternatif stratejiler şunlar olabilir:
1)Satın almalar ile büyüme
2)Birleşerek büyüme
3)Uzun vadeli anlaşma
4)İşi farklılaştırarak, ayakta kalma

5)Profesyonel destek alma

Satın almalar ile büyüme
Mevcut işletme imkanlarının buna yetmeyeceğini varsayarak, üzerinde durmuyorum.

Şemsiye yapılar
1999’da veya 2000 yılında, Sayın Cem ÖNEN’in bu yönde bir projesi var idi. Projeye göre ayda 1.000 ton gibi oluklu mukavva üreten orta ölçekli işletmeler, bir şemsiye şirket altında toplanacaklar idi. Şemsiye şirket, ortak satın alma yolu ile tasarruf sağlarken; Türkiye çapında servis verme hedefi ile büyük ihaleleri alabilecek idi. Mevcut orta ölçekli işletme sahipleri, şemsiye şirketin yönetim kurulunda olacaklar, işin başında da bir profesyonel yönetici olacak idi. Bu teklifin götürüldüğü İstanbul’daki işletmelerin büyük çoğunluğu artık yoklar. İşletme sahiplerinden biri, bana “benden daha iyi nasıl alacak, işimi benden iyi mi biliyor” şeklinde yakınmış idi. Geçen zaman, Cem beyin tespitini haklı çıkardı.
Yok olmamak için, ilk çözüm, kendinden daha büyük bir yapının parçası olmaktır. Bu bir şemsiye şirket olabileceği gibi, benzer işletmelerin birleşmesi de olabilir. Kağıt fabrikası ile oluklu işletmesi birleşmesi de, oluklu işletmesi ile safiha atölyesinin birleşmesi de söz konusu olabilir. Birleşmelerin başarılı olabilmesi için, daha profesyonel olarak yönetilmesi esastır.
Sanıyorum, profesyonel yönetime geçiş çok sıkıntılı olacaktır. Düne adar kendimin yönettiği şirket, profesyonel biri tarafından farklı şekilde yönetilirken, kenarda durmak insanı zorlar. Yukarıdaki projenin götürüldüğü şirketlerden biri, profesyonel yönetime geçmeyi denedi, ancak başaramadı. Kurumsallaşma, kendi prensiplerinin en iyisi olduğunu düşünmekten vazgeçip; işletmenin yeni birisi tarafından yeni yöntemlerle yönetilmesini kabul etmekle başlıyor.
Akraba ile çalışıyor olmak, birleşmelerin önündeki bir diğer engeldir. İş küçükken, akrabaları çalıştırmak cazip görünse de, iş büyüdükçe akrabalar baş ağrısıdır. Aydın’da çalışırken, şirkete en büyük zararı akrabaların verdiğini gördüm.

Uzun vadeli anlaşma
Önümüzdeki yıl, kağıt üreticileri ile oluklu fabrikaları arasında, yıllık bağlantılar göreceğimizi düşünüyorum. Kısa dönemde ayakta kalmak için, işini (=siparişi) garantiye almak şarttır. Kağıt, oluklu ve safiha atölyesi arasında uzun vadeli anlaşmalar düşünülmesinde fayda var.
Uzun vade, işletmelerin birbirine güvenmesi ve yazılı kurallara göre hareket etmesini sağlayacaktır. İyi planlanmış-yazılı kurallar, bir kez daha profesyonelleşmeyi (veya profesyonel destek almayı) vurgulamaktadır.

İşi farklılaştırarak, ayakta kalma
Özellikle atölyelerin, mevcut yapıları ile ayakta kalmaları, rakiplerinden farklı olmasından geçiyor. Şimdi satılan ürünün yanına bazı tamamlayıcı hizmet ve ürünlerin konulması suretiyle farklılık yaratılabilir. Dolum/ambalajlama işçiliği, stoklama, kargolama, irsaliye kesimi,…gibi bazı hizmetler ilk akla gelenlerdir.
İşi farklılaştırma konusunda aşağıdaki 2 link çok faydalı olabilir:
www.packsend.com.au
Bennett Packaging, ambalaj dizaynı, kutu üretimi (oluklu hattı yoktur), kutuların doldurulması ve palete dizme (3 kutu şundan, 5 kutu bundan şeklinde) işlerini yapmaktadır. Müşteriye özel tasarımlara ağırlık vermektedir.
Pack&Send, “her şey her yere gider” sloganı ile hareket ediyor. Kırılacak eşyalar, elektronik vb hassas ürünleri düzgünce paketleyip-istenilen adrese gönderiyor. Kutuları hazır alıp-nakliye üzerine ağırlık vermiş görünüyor.

Profesyonel destek alma
Küçük işletme sahipleri, kendilerinden daha tahsilli birini istihdam etmekten çekiniyor gibi. Profesyonel destek, birini tam zamanlı çalıştırmadan da alınabilir. Danışmanlar için, olumsuzluk yükleyecek fıkralar olmasına rağmen, iyi planlanırsa; “doğru” danışman çok fayda sağlayabilir. Danışman kullanmak için çok büyük olmak şart değildir. Yakın zaman önce kurulan, kendi dahil 3 kişi çalıştıran bir atölyeye nasıl bir danışman bulması gerektiğini anlatmıştım. Danışmandan istifade etmek için, projeyi tanımlamak ve zaman sınırı koymak işin olmazsa olmazıdır.

Yakından tanıdığım bir atölye sahibi, 3 renkli, in-line kutu makinesi satın aldı. Merakımdan sorduğumda, alım kararını, “biz artık büyüdük, böyle bir makine lazım” diyerek özetledi. Bir süre sonra, makineyi ancak haftada bir gün çalıştıracak kadar siparişi olduğunu açıkladı. Tahminimce, o işletme bu makine yüzünden batacaktır.
Makine satın almak, büyümek değildir. Büyümek, şu an ki Pazar payınız X% ise, 5 yıl sonra da X% civarında olmaktır.
Hatalı yatırım kararları, işletmelerin ömrünü kısaltmaktadır. Orta ölçekli bir oluklu fabrikası sahibi, birkaç yıl içinde işi çocuğuna bırakmak istemektedir. Yeni makineler alarak, kendince 5 yıllık kapasite planı yapmıştır. Danışmanlık hizmeti almayacak kadar, işi çok iyi bildiğini düşündüğü için; eski teknolojiye haiz makineleri almıştır. Bu işletmenin, önümüzdeki dönem bir kağıt fabrikasının eline geçeceğini tahmin ediyorum.

Küçük ve orta büyüklükteki işletmeler için örnek çalışma programı
1)Durum tespiti yapın. Ne kadar büyüksün? Müşteri ve tedarikçilerde gözlenen trendler. İş nereye doğru gidiyor? (Gerekirse en başından profesyonel destek almayı düşünmeli.)
2)Kendi başına yapabileceklerini planla.
3)Birleşme imkanları araştır. Birleşmeler aynı sektörde, birbirini tamamlayan sektörlerde (kağıt ve oluklu gibi) veya sinerji yaratacak sektörlerde (kağıt fabrikası ile köşebent üretimi gibi) olabilir.
4)İşi farklılaştırma alternatifleri araştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder