18 Ekim 2015 Pazar

Kraft Liner Kağıdında Damping Vergisi

Bilindiği üzere, 14/07/2015’den geçerli olmak üzere ABD kökenli kraft liner kağıtlarına anti-damping vergisi gelmiştir. Vergi, yalnızca 100 ila 175 gr/m2 arasındaki kraft kağıtlarını kapsamaktadır ve farklı üreticiler için farklı oranlar konulmuştur. (Farklı oranlar, gerçekte “iyi/kötü üretici” seçimi gibidir ve çok yanlıştır.) Oranlar, IP için 9,43%, Rock-Tenn için 15,06% ve diğer ABD’li üreticiler için 19,96% şeklindedir. Verginin, Oyka’nın başvurusu üzerine konulduğu bilinmektedir.

Vergi tebliği yayınlandığında bunun geçici olacağını düşünmüş idim. Ancak daha sonra, ABD’nin bazı Türk mallarına (çelik boru sanırım) benzeri vergi getirdiğini ve kraft kağıdındaki verginin bunun karşılığı olduğu dedikodularını işittim. Verginin kısa sürede kalkacağı düşüncesinden vaz geçtim. Bu düşüncemi kuvvetlendiren husus, (çelik borudan çok daha sonra) ABD’nin yassı çelik ürünlerde, Türkiye ile yedi ayrı ülkeden ithalatları incelemeye almış olmasıdır.

Resme biraz daha dışarıdan bakmaya çalışırsak, Amerikan dolarının değerlenmeye başlayacak (FED’in faiz kararı) olması ve €/$ paritesinin düşecek olması gibi nedenler ABD ihracatını olumsuz etkileyecek ve hatta Avrupa’dan ABD’ye ihracatı hızlandıracaktır. Bu durum, ABD’nin bazı başka sektörlerde de (çeliktekine benzer) önlemler almasını getirecektir. ABD önlemlerinin resmi kota ve vergilerden başka, Rusya’ya karşı petrol fiyatını düşürme, Almanya’ya karşı VW emisyon problemi,…gibi daha büyük kurgularında olabileceğini düşünmemek hata olacaktır.

Konumuza dönersek, KL’ye getirilen vergiler sektörümüzde şu etkileri yaratacaktır:

Ülkemizin toplam KL kullanımı (sektörün kullandığı tüm kağıtların yüzdesi olarak) 17% civarındadır ve 365 bin ton (2014 tahminimizdir) kadardır. Kullanım oranı gereğinden fazla yüksektir, yeni vergi ile (sektör olarak doğru oynarsak) oranın 10%’un altına gelmesi mümkündür.

Oyka, vergiden avantaj sağlamak istiyorsa; hızla yatırım yaparak hem kağıt kalitesini hem de miktarını arttırabilirse, Pazar payını arttırabilecektir. Aksi durumda mevcut kağıt kalitesi ile gerçek kraftlara alternatif olması söz konusu değildir. Ve (aşağıda açıklamaya çalışacağım) TL1 üreticilerinin ekmeğine yağ sürmüş olacaktır.

Rusya, Avustralya, Brezilya gibi kağıt üreticileri hiçbir şey yapmadan, vergiden avantaj sağlayacaktır. Öyle ki bunlarda bir kısmı, Oyka ile daha kolay rekabet etmek için tek katlı (single ply) ve yüzeyi yeterince düzeltilmemiş ürünler piyasaya sürmüş durumdadır. Yani mevcut ürün kalitelerini düşürerek; Oyka’ya daha yakın kalitede kraft üretmeyi denemektedirler.

ABD’li üreticilerin, varsa ABD dışındaki fabrikalarının siparişleri ile ABD’deki fabrikalarının siparişlerini değiştirmesi büyük ihtimaldir. Bunu yapabilecek olan çok sınırlı sayıdaki üretici, vergiden hemen hiç etkilenmeyecektir.

Bazı “uyanık” kağıt tüccarlarının, Akdeniz’de bir yerlerde depo kurarak; vergi kapsamındaki ABD kraftını, bir başka ülkenin üretimi imiş gibi ülkemize satması çok kolaydır.

Hurda esaslı kağıt üreticilerimizin XXXkraft adı ile ürettikleri (XXX yerine Sim, Mod,…vb  dilediğiniz isimleri koyabilirsiniz), test liner 1 (TL1) kalitesindeki ürünün tüketimi artacaktır. TL1’in yaygınlaşması hem oluklu mukavva sektörü açısından hem de ülkemiz açısından bir şans olacaktır.

Konulan verginin kaldırılması için Omüd’de başlatılan çalışma, bize göre gereksiz ve faydasızdır. Bunun yerine TL1’i müşterilere tanıtmak ve TL1 üreticilerine kalite arttırmak için bastırmak daha mantıklıdır.

Ülkemizde Ekim 2015 itibarı ile oluklu mukavva kağıdı üretmek üzere 23 kağıt makinesi çalışmaktadır. Bunlardan yalnızca (en yeni olan) 4 tanesi 100 bin ton/yıl ve üzerinde üretim yapabilmektedir. Diğerleri maalesef 25 ila 80 bin ton/yıl üretim yapabilen eski teknolojilerdir ki bunlardan biri 1932’de ülkemize ilk kurulan makinedir.

Eski makinelerin bir yerden sonra, 400 bin tonluk yeni makineler ile rekabet şansı olmayacağına göre; bunları daha yüksek katma değerli yeni ürünlere göre yapılandırmaya başlanmalıdır. TL1’de bu kapsama girmektedir.

2013 yılı itibarı ile ülkemizde kullanılan kağıdın ancak 47%’si geri kazanılmaktadır. İthal krafta konulan vergi ile uğraşmak yerine, kullanılmış kağıdın (ve hatta tüm ambalaj malzemelerinin) geri kazanma oranını arttırmaya çalışmak çok daha hayırlı olacaktır.

Özetle, Amerikalı kraft üreticileri için bir dezavantaj olsa da kraft vergisi ülkemiz için çok faydalı ve hayırlıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder