4 Ağustos 2013 Pazar

Ambalaj cinslerine bağlı olarak, yaş meyve-sebze kayıpları üzerine

Tekrar kullanılabilen plastik ambalaj üreticilerinin ( www.stiftung-mehrweg.de ), Bonn üniversitesi ile Fraunhofer malzeme akışı ve lojistik enstitüsüne yaptırdığı bir çalışmanın detaylarına aşağıdaki iki linkten bakılabilir:

İki bölümden oluşan nihai raporda, ilk bölüm ambalaj ve ambalajlama hataları nedeniyle oluşan ürün kaybına ayrılmış. İkinci bölüm ise, ambalaj malzemesinin (plastik, oluklu mukavva) ürünün tazeliğine etkisini değerlendirmeye ayrılmış. Plastikçilerin ısmarlamış olması raporu bir miktar yanlı yapmış olsa bile, oluklu mukavvanın plastik kasaya göre mukavemetini inceleyen bölümlerinin üzerinde durulması gerektiğine inanıyorum. Aşağıdaki yazıda, rapordan önemli gördüğüm bazı bölümleri özetleyerek veriyorum:

Almanya’da 2011’de  Taste the Waste filmi  http://tastethewaste.com/info/film   ile alevlenen,  gıda israfı tartışmaları üzerine bu çalışma başlatılmış. Ve sonuç raporu Mayıs 2013’de yayınlanmıştır.

Rapora esas olan bilgi ve resimler, temmuz-ağustos 2012’de  tedarik zincirinin iki aşamasında toplanmış. İlk aşamada, yaş meyve sebze üreticilerinden ambalajlı halde merkez depolara geldiğinde ve merkez depolardan süpermarkete ulaştığında. İlk aşama için 4 ayrı merkez depo ziyaret edilmiş. Bunlardan üçü,  en büyük 5 perakende zincirine aitken; sonuncusu,  en büyük 5 indirim marketi zincirinin birine aitmiş. İkinci aşama için ise 25 ayrı süpermarket ziyaret edilmiş. Buradaki temel farklılık, merkez depoya gelen ürün full palet yükü iken, süpermarkete aynı palette çok sayıda ürün gelmektedir.

İnceleme sırasında 4 tip ambalaj görülmüş: Plastik, oluklu mukavva, solidboard ve ahşap kasalar. Bunlardan yalnızca plastik tekrar kullanılabilir tipte iken diğerleri tek yön imiş. Tümü de kasa tipi ambalaj şeklinde imiş. Yani gövde-kapak şeklinde ambalaj görülmemiş.

Merkez depo incelemelerinin sonuçları
78.153 kutu (oluklu, solid, tahta veya plastik) incelenmiş. Bunların 52%’si tekrar kullanılan plastiklermiş.
Toplamda kaç meyve kasası incelendiği belli değil, ancak incelenen meyve kasalarının 23%’ünde şeftali varmış. Bunların 20%’si oluklu mukavva iken, kalanı plastikmiş. Şeftali için solidboard kasa kullanılmamışken, çilek için 74% solid kullanılmış. Erikte ise 55% tahta kasa kullanılmış.
İncelenen sebze kasalarının yarısı domates iken, bunların 34%’ü oluklu mukavva imiş. Salatalık ambalajlarının 48%’i solid iken, kırmızı turp ambalajlarının tamamı tahta kasa imiş. Yukarıda yer vermediğimhindiba, beyaz turp, şalgam, rezene, çeşitli marul cinsleri, ıspanak, enginar, kuzu kulağı, sarımsak, mısır,...gibi sebzelerin ambalajlarına da bakılmış.

Merkez depoda tespit edilen hasarlı ambalajlar

Ambalaj cinslerine bağlı olarak, yaş meyve-sebze kayıpları üzerine
3 numaralı tabloya göre, 40.576 plastikten 9’u hasarlı olarak merkez depoya ulaşmış. 37.577 kasanın 34.935’i kağıt esaslı ve 2.642’si  ahşap imiş. 4 numaralı tabloya göre ise 34.935 kağıt esaslının, 31.557’sinin oluklu mukavva, 3.378’inin solid olduğu anlaşılıyor. Oluklu mukavva kasalardan 224’ü hasarlı gelmiş. Plastiklerin 0,02% hasarına karşılık; oluklunun 0,71% hasarlı çıkması düşündürücü.

Hasar cinsleri ve sayıları

Çalışmada 3 cins hasar grubu oluşturulmuş. Ambalaj mukavemetinin zayıf olması (tablo 5’deki ilk resimdir), uygun olmayan palet yapma (streç/çember/köşebent eksikleri, palet dizme hataları) ve dış etkenler. Dış etkenler olarak forkliftin çarpması, kamyona hatalı yükleme, palete gereğinden fazla yükleme gibi nedenler sayılmış.
6 numaralı tabloya göre, one-way ambalajlarda görülen 309 hasarın 199’u mukavemetle ilgili iken, plastikte (tablo 7) mukavemet hatası sıfırdır. Paletleme hata sayısı 61’e (one-way), 6 (plastik) ve dış etkenler 49’a 3’tür. Araştırmanın bu bölümüne göre, sanki plastik kasayı palete dizen işçiler daha itinalı davranmışlar. Benzer şekilde, forklift operatörleri plastik kasa paletine çarpmamaya daha özen göstermişler gibi.

Hasarlı ambalajların içindeki ürünlerin durumu

Zarar görmüş olarak merkez depoya gelen 307 kağıt esaslı (83 solid + 224 oluklu) ambalajın içindeki ürünlerin 40%’ı kısmen hasarlanmış iken, 60%’ı hiç hasarlanmamış. Plastikte ise ancak 9 kutu hasar gördüğünden, içlerindeki ürünlerin 78%’i hiç zarar görmemiş.
Araştırmacılar, yaralanmış ambalajın mevcut paletten çıkarılması, istifin düzeltilmesi işleminin yapılmasının şart olduğunu bildirerek; palet başına düzeltme işlemi maliyetinin 6,70 €/palet olduğunu bildirmişlerdir. (Hasarlanan kutu içindeki ürün maliyeti hesaplamada dikkate alınmamaktadır. Yalnızca hasarlanan kutuları paletten çıkarma ve istifi yeniden yapma maliyetidir.)

Benzeri çalışmaları, merkez depodan süpermarkete ulaşan yaş meyve sebze kutuları üzerinde de yapılmış. Ancak, rapor gelen kutuların ne kadarının oluklu mukavva olduğunu açıklamadığı için buraya almıyorum. Üreticiden ana depoya gelen ambalajlardaki hasarlı oranı 0,41% iken, ana depodan süpermarkete gelenlerdeki hasar oarnı 1,65%’dir. Hasardaki 4 kat artışın temel nedeni, aynı palete, farklı ebatlarda ama ortak taban ölçülerine uygun olmayan kutuların konulmuş olmasıdır diye tahmin ediyorum.

Rapora göre, Almanya içinde yalnızca geri dönüşebilen (oluklu, solid, ahşap) ambalajlar kullanılırsa yıllık 68 milyon €’luk ürün (meyve-sebze) kaybı olacakmış. Tersine yalnızca plastik kasalar kullanılsa kayıp 2 milyon € ile sınırlı kalacakmış.

Rapordan çıkardığım en önemli sonuç
Kağıt esaslı ambalajlarda rastlanan hasarlı kutu sayısının 65%’i yetersiz mukavemete bağlanmış.  (Doğruluğunu analiz edecek durumda değilim.) Plastik kasaya göre, oluklu mukavvanın en zayıf yeri mukavemetidir.  Fiyat baskısı nedeni ile kağıt cins ve gramajları ile oynamak, yaş meyve-sebze ambalajında, oluklu mukavva sektörünü bitirmeye çalışmaktan öte katkı sağlamayacaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder