2016’nın
sonlarından itibaren başlayan kağıt fiyatı artışları devam ediyor. Çin’deki
hava kirliliği, kağıt fabrikalarının kapanması, ülkemizin Çin’e kağıt ihraç
etmesi, şeklinde başlayan rüzgar yaz ayları ile birlikte durulacak derken sürüp
gidiyor.
Gelen
bilgiler, şimdilerde Çinlilerin yüksek kaliteli hurda kağıda taleplerini
arttırdığı yönündedir. Bu ise ithalat yaptıkları yerlerde (mesela Avrupa) hurda
fiyatını tetiklemektedir. Pazarda kalan düşük kaliteli hurda, kağıt
fabrikasının üretim maliyetini arttırdığından, kağıt fiyatının artmasına yol
açmaktadır.
Ayrıca
AB ve ABD’de işlerin iyi olması kağıt talebini arttırmaktadır. (Bir parantez
açarak, vurgulamak gereğini duyuyorum: Batı ülkelerindeki yarım puan
civarındaki GSMH büyümesi ambalaja dolayısıyla kağıda olan talebi anormal
canlandırırken; ülkemizin ilk çeyrekte 5% büyümesi satılan toplam oluklu
mukavva miktarını arttırmak bir yana geçen seneye göre azalmıştır.)
Ülkemizde
ise oluklu mukavva kağıdı ihracatı geçen yıla göre artmaya devam etmektedir. Yani
içeride satılmayan kağıt dışarı gitmektedir. İlk 5 ayın verilerine göre, yılın
ilk 3 ayında ihracat geçen yıla göre sıçrama yapmış, Mayıs’ta 17 bin tona kadar
düşmüştür.
Pazarın
düşük gramajlı kağıda yönelmesinden dolayı eski kağıt makineleri alçıpan
kağıdı, miğfer boru kağıdı,… gibi farklı ürünlere dönmeye çalışmaktadır. Netice
itibarıyla iç piyasaya sunulan oluklu mukavva kağıdı geçen yılkine kıyasla daha
az kalmaktadır.
Hurda
Kağıt Miktarı Azalıyor Gibidir
Öte
yandan hurda kağıt toplama miktarında belirgin bir azalma gözlenmektedir.
Aşağıdaki grafik İzmir içindeki 6 AVM, süpermarket ve zincir ana deposundan
çıkan atık ambalaj miktarını göstermektedir.
Toplanabilen
atık miktarı Haziran 2015’de ciddi şekilde düşmüş ve tekrar aynı seviyelere
gelememiştir. 2016 çok dalgalıdır ve darbe girişimi hurda miktarını da
azaltmıştır. 2017’de ortalama miktar 2016’dan iyidir. Bu yılın en iyi zamanı
Mart iken, Nisan-Haziran döneminde miktar azalmaya devam etmektedir.
Özetle,
son aylarda her ay bir öncekinden daha az hurda çıkmıştır. Miktar azlığı hurda
fiyatını yükseltmektedir.
Kağıt
ve Hurda Kağıt Fiyat Artışları
Kağıt
fabrikasının en önemli girdisi de hurda kağıt olduğundan maliyetler
artmaktadır. Aşağıdaki grafik, kağıt fiyatı ile hurda fiyatındaki artışların
son 2,5 yılda nasıl değiştiğini göstermektedir. Grafik, hurda ve kağıdın 2015
yılı Ocak ayındaki fiyatlarını 100 kabul edilerek, sonraki aylarda ne kadar
değiştiğini görmek üzere hazırlanmıştır. Şubat 2015’de Ocak’a göre kağıt fiyatı
fazla değişmeden kalmışken hurda fiyatı 5% kadar düşmüştür. Hurda fiyatındaki
düşme, Haziran 2015’de dip yapmıştır.
Turuncu
renkli hurda fiyat artışı grafiğinin 2017 başına kadar belirgin özelliği, kağıt
fiyatından daha az artmasıdır. (Şubat 2016 istisnadır.) Ancak 2017’de eğri
karakteristiğini değiştirmiş ve kağıt fiyatından daha fazla artmaya
başlamıştır.
Kağıt
fiyatı çok ciddi artış göstermesine rağmen, hurda fiyat artışını yenebilmiş
değildir. Kağıt fabrikasının, hurdadaki artışı fiyatlarına yansıtmasına
rağmen bu sene 2015 ve 2016’daki kadar başarılı olmadığı söylenebilir.
Diğer
Endeksler Ne Söylüyor?
Omüd’ün
yayınladığı ve TÜİK’in hazırladığı “kağıt hamuru, kağıt-mukavva” endeksindeki
yıllık (Temmuz / 2016 – Haziran / 2017) artış 49%’dur. Yukarıdaki grafiğe göre,
aynı dönemdeki kağıt fiyatı artışı 50% ve hurda kağıt fiyatı artışı 63%’dür.
Yine aynı dönemdeki ülkemizin en büyük kağıt üreticisinin fiyat listelerindeki
artış 71%’dir. Açıkladığım yüzdelerden ben, Tüik hesabının biraz eksik kaldığını,
hurdadaki artışı pek dikkate almadığını anlıyorum.
Oluklu
fabrikaları, hammadde fiyat artışlarını müşteriye izah etmekte zorlanmıştır.
Tüik’in yayınladığı endeks yetersiz oluşturulduğundan, dolaylı olarak oluklu
fabrikalarının aleyhine çalışmıştır.
Beklentiler
Kağıttaki
hareketi zamanında idrak edemeyen bazı fabrikaların hammadde stokları zamansız
erimiş ve maliyetleri anormal derecede yükselmiştir. Bugünlerde eksilen
stokları şişirmek amacıyla fazladan kağıt talebinin oluşmuş olması mümkündür. Ayrıca
oluklu mukavva sektöründe işlerin Eylül ile çok artacağı beklentisi dile
getirilmektedir. Beklentiler dahi kendi başına kağıt talebi yaratıyor olabilir.
Ambalaj üreticilerinin böyle durumlarda nasıl etkilendiği konusunda, kağıt fiyatları nasıl oluşuyor
başlıklı yazıma bakılabilir.
Esas
Problem
Ancak
esas konu kağıt değil, hurda kağıttır. Hurda kağıdın çöpe gitmeden kaynağında
yani evde ayrıştırılması, atık şirketinin hurda kağıdı ücretsiz alması, her
türlü toplamanın (sokaklar dahil) teşvik edilmesi, belediyelerin atık toplama
anlaşmalarına sadık kalması ve geri dönüşüm şirketini yolunacak kaz gibi görmesi,
hurda ticaretinin yönetmeliklerle engellenmesi,…gibi temel konular
düzeltilmeden hurda kağıt miktarı ciddi boyutta artmaz. Talebi çok, miktarı
yetersiz olan şeyin fiyatı artar. Kağıttaki sıkışıklık ne zaman biter konusunda
ise hurda, kağıt ve oluklu mukavva sektörleri miktar dengeleri üzerine başlıklı yazımın okunmasını öneriyorum.
30 Temmuz 2017 Pazar
28 Mayıs 2017 Pazar
Ambalaj Sektöründe Endüstri 4.0
Bu yazı, International Paper Board Industry dergisinin Şubat 2017 sayısı, sayfa 40’daki “The Internet Of Things” başlıklı yazıdan özetlenerek tercüme edilmiştir. Endüstri 4.0'ın ambalaj fabrikasının içinde yaratacağı değişimlerden daha ziyade, ürettiğimiz ambalajlarda hangi değişiklikler olacağı anlatılmaktadır.
Geçen birkaç senedir, Nesnelerin İnterneti (IoT, Internet of Things) veya Almanların deyimiyle Endüstri 4.0 (Industry 4.0) dünya çapında kaçınılamayacak bir realite olmuş durumdadır. Hangi konferans katılsanız, hangi fuarı gezseniz; hızla büyüyen önemli bir husus olduğundan ajandada veya programda bu konu yer alıyor.
Geçen birkaç senedir, Nesnelerin İnterneti (IoT, Internet of Things) veya Almanların deyimiyle Endüstri 4.0 (Industry 4.0) dünya çapında kaçınılamayacak bir realite olmuş durumdadır. Hangi konferans katılsanız, hangi fuarı gezseniz; hızla büyüyen önemli bir husus olduğundan ajandada veya programda bu konu yer alıyor.
Verilen öneme rağmen
şaşırtıcı derece az sayıda insan, ne olduğunu ve dünyanın nasıl değişeceğini
anlıyor. Diğer sanayi kollarına kıyasla, kağıt esaslı ambalaj sektörü oldukça
dramatik dezavantaja sahip görünüyor. Bu olumsuzluğa neden olan ise konunun
uzmanlarına göre; NFC etiketleri, sensör teknolojisi, ilgili yazılımlar ve
bunların uygulamalarındaki gelişme derecesi ile bunların hepsinin sektörümüzdeki durumu
arasındaki farkın çok büyük olmasıdır. Bilindiği kadarıyla kağıt, karton veya oluklu mukavva
üreticilerinin ifade edilen teknolojileri sağlayan şirketler ile hemen hiçbir
ilişkisi yoktur.
Ne Anlama Geliyor?
Konuya yakın olmayan
okuyucular için IoT (veya Endüstri 4.0), bir cihazın, internet ile bulut bazlı
veri stoklama sağlayıcısı kanalı ile bilgi paylaşmasıdır. Uygulamanın amacı
araya insanın girip müdahalede bulunmamasıdır.
Açıklama bazılarına
korkutucu bazılarına ise heyecan verici gelebilir. Bu türlü değişimlere herkes
farklı tepki verir. Yeni teknolojiyi, yaş, eğitim ve mesleğimize göre anlamakta
zorlanabilir, amacı sorgulayabilir veya çekici bir iş fırsatı bulabiliriz.
25 yıldır halkın
kullanımında olan internet ile 10 yıldır hayatımızda olan akıllı telefonlar,
dünya genelinde insanların iletişimini oldukça etkileyip-geliştirdi. Değişimin
hızı bazılarına ağır gelirken, diğerlerini heyecanlandırdı. Çoğunlukla, bu
değişimleri ve topluma getirdiklerini yeni standartlar olarak kabul ettik.
Bazıları yeni teknolojileri güvenilmez bulup-denemek istemese de iş yerleri,
ticari organizasyonlar ve devlet kurumları şartların zorlaması ile değişime
ayak uydurdular. Yani uyum, başlangıçta seçimli olsa da artık zaruri oldu.
Örneğin İsveç’te,
otobüs bileti alırken, restoran ve mağazalarda ödeme yaparken, cep telefonu
uygulamaları zorunludur. Alınan ürünleri kendi kendine okutulan kasalar,
başında kasiyer olanlardan daha yaygın hale geldi. Anlaşılacağı üzere, biz
istesek de kabul etmesek de dünya değişiyor.
Yeni teknolojiler ve
getirdikleri değişimlerin, toplum içindeki günlük rutinlerimize etkisini
açıklayan genel teori şöyledir:
·
Siz
doğmadan önce keşfedilmiş her yeni teknolojiyi, yaşamınızı kolaylaştıran, bir
standart olarak kabul edersiniz.
·
Siz
30 yaşınıza varmadan keşfedilen yeni teknolojiyi çoğunlukla heyecan verici
olarak alırsınız. Bu yaş grubu, yeni teknolojinin kabul edilmesini veya ret
edilmesini sağlar.
·
30
ila 50 yaş grubundaki iş insanları, genel olarak yeni teknolojiyi şüphe ile
inceleyerek kabul eder, iş fırsatı yaratır mı, kar arttırır mı diye bakar. Yeni
teknolojinin yüksek seviyede kabul görmesini sağlamak adına, pazarda gerekli
düzenlemelerin yapılmasına yol açan, ikinci kabul ediciler bunlardır.
·
50’den
daha yaşlı olanların çoğunluğu yeni teknolojiden, anlayamayacaklarından
korktukları veya hayatlarına getireceği değişikliklere uyamayacaklarını
düşündüklerinden; uzak dururlar.
Değişim Devam
Ediyor
Nesnelerin İnterneti,
akıllı telefon ve internete gösterilen reaksiyon veya kabulün benzerini çeşitli
demografik gruplardan görecek ama toplumda daha hızlı, daha ezici, daha büyük
değişimlere neden olacaktır.
Daha geçenlerde,
“Amazon Go” kasiyersiz çalışan ilk mağazasını açtı. Haberi kaçırmış
olabilirsiniz. Tüketici, dükkan içinde yürüyor, tercih ettiği ürünleri alıyor,
alırken akıllı telefonuna kaydediyor, telefonuna yüklü bir uygulama ile
ödemesini yapıyor. Ödeme kapıdan çıkarken otomatik gerçekleşiyor. Ödeme
kuyruğu, ödeme cihazı, para, kredi kartı makinesi yok. Yalnızca istediğinizi
alıp çıkıyorsunuz. Amazon Go birkaç yıl içinde benzeri 2.000 dükkan açacağını
açıkladı.
Bu Sistem Nasıl
Çalışıyor?
·
Mağazadaki
bütün ürünlerin ID’lerinin (individual identity, bireysel kimlik) olması ilk
adım. Ürünün durumu (yani yeri) değiştiğinde sensörler, ID’yi otomatik olarak
okuyarak anlıyor. Bu teknoloji RFID (Radio Frequency Identification, radyo
dalgaları ile objelerin kimlik numaralarını iletme) ve NFC (Near Field
Communication, yakın mesafeden iletişim) özelliklerine haizdir. Bunlar (NFC’ler)
programlanabilen mikro çiplerdir ve etki alanına giren enerji kaynakları ile
haberleşebilirler. En kolay anlaşılabilir örnek, mağazalardaki çalınmaya karşı
yapılan etiketlerdir. Bu teknoloji, hep statik duran ve programlanma hafızası
olmayan barkodlarla karıştırılmamalıdır.
·
Mağazadaki
her ürünün bir mikro çipi olmalı, rafa konulurken mağaza sensörleri tarafından
algılanmalı ve alış veriş sırasında tüketicinin cihazı (yani telefonu)
tarafından okutularak (barkod değil mikro çip) sepete konmalıdır.
·
Alış
veriş anında, müşteri bir ürünü akıllı telefonuna yakın tuttuğunda iki seçenek
ekrana gelecek. İlk alternatif olan satın almayı seçerseniz, telefonunuz ürünün
NFC etiketini “satıldı” şeklinde etkileyecek, raftaki miktar azalacak, ürün
fiyatı hesabınıza eklenecektir. Telefonunuzun ekranındaki diğer seçenek olan
daha fazla bilgiyi seçerseniz, elinizdeki ürünün web sayfasına ulaşacaksınız.
Sepete attığınız ürünü almaktan vaz geçerseniz, telefonunuz size vazgeç
alternatifi de sunmuş olacaktır. Bu durumda, ürünü yerine koyduğunuzda NFC
etiketi ürünü raftaki miktara ekleyecektir.
·
Alış
veriş listeniz varsa ve önceden ürünleri (marka, model) belirlediyseniz, mağaza
içinde ürünün nerede olduğunu kolayca bulabileceğiniz gibi, mağazaya
ulaştığınızda almanız için önceden hazır olmalarını da sağlayabilirsiniz.
·
Dükkan
kapısından çıktığınızda, aldıklarınız kaydedilecek ve önceden tanımladığınız kredi
kartından çekilecektir. Fatura eposta adresinize gelecektir. Aldıklarınız
arasında telefonunuza okutulmamış bir ürün varsa, çıkış kapısındaki mağaza
sensörleri ürünün NFC etiketinden durumu anlayacak ve sizi bilgilendirecektir.
Bütün bu işler
olurken, geri planda başka aksiyonların olması da mümkündür:
·
Mağazadaki
stok kontrol yazılımı, anlık durumu bileceğinden, rafı dolduracak sipariş
açabilir.
·
Buzdolabınız
içindeki ürünlerin listesini güncelleyebilir ve web tabanlı kişisel bilgi
sisteminize koyabilir. Eksikleri tamamlamak üzere bir teslimat servisi ile
anlaşmanız da mümkün olabilir.
·
Kutular
açıldıklarında, içlerinde kaç tane ürün kaldığını uzaktan anlama imkanınız
olabilir.
·
Lojistik
geçmişi ve sıcaklık gibi depolama koşulları izlenebilir.
·
Son
kullanım tarihi kayıt edilebilir ve evinizdeki günü geçmiş ürünleri bilirsiniz.
Bilim-Kurgu Gibi
Mi?
Biraz bilim-kurgu gibi
gelse de yakın gelecekteki, alış verişimiz böyle olacak. Tahminlerden şüphe
ediyorsanız, büyük gıda şirketleri ile süpermarket zincirlerinin, böyle
teknolojileri mağazalara koyma motivasyonlarını dikkate almalısınız.
·
Süpermarketler
her gün çok sayıda ürünü, tarihleri geçtiği veya kampanyaları bittiği için imha
ediyor. Tüketici davranışlarının (yani satın alma davranışlarının) sürekli
izlenmesi, gerçek zamanlı stok miktarları ile ilgili yazılım tarafından
karşılaştırılması/analiz edilmesi; süpermarketlere stoklarını azaltma ve çok
büyük meblağları tasarruf etme imkanı verir.
·
Tüketicilerden
çok azı, yeni model daha hızlı çıkış sağlayacağı için eskisi gibi kasiyere
ödemeyi tercih eder. Ürünlerin raftan alınması, sepete konulması, ödeme
noktasında banda yerleştirilmesi, ödeme yapılması ve kasadan geçmiş ürünlerin
torbaya doldurulması işlerinin yerine artık yalnızca telefona dokundurmak
yeterli olacak. Hesap özetinizi anlık olarak, alışveriş sırasında
görebileceksiniz.
·
Ödeme
işleminde maliyet düşürme ihtiyacı, aradaki kasiyeri ortadan kaldıracaktır.
·
Müşterinin
alışkanlıkları kaydedileceğinden, satıcı, toptancı, tedarik zinciri ve üretici
arasında müşteriye özel anlık çözümler geliştirilecektir. Alternatif ürün
tavsiyeleri ve promosyonlar, siz alışveriş yaparken telefonunuzda görünecektir.
·
Dünya
nüfusunun 50%’den fazlasının yaşadığı kalabalık şehirlerdeki alışveriş
imkanları, buradaki hayat tarzına hemen uyacaktır. Bazı teslimat/buzdolabını
doldurma işleri, katma değeri yüksek yeni iş fırsatları olarak görünecektir.
·
NFC
etiketleri, sağlık harcamalarındaki israfı, reçeteye yazılan kullanılması
gereken miktar ile satın alınan arasındaki farkı sıfırlayacaktır. Bu konu,
hayat kurtarma amacıyla ilaç bulundurma ile ilgili değildir. NFC etiketlerini
ambalaja uygulamada öne çıkan şirketlerden biri Norveç’te kurulu “Thin Film
Electronics ASA”dır. Kanada’lı “Jones Packaging Inc”, “Thinfilm’s Open Sense”
adını verdiği NFC etiketlerini 15.000 adet/saat hızla, ilaç ambalajlarına
eklemektedir.
Ya Büyükler
Apple, Cisco,
Wal-Mart, Microsoft, Intel, Siemens, SAP, Samsung, GE,… vb gibi önde gelen
teknooji şirketleri IoT esaslı teknoloji geliştirmek üzere 200 milyar USD’den
fazla para yatırmış durumdadır.
Bu teknolojinin,
gelecek beş yılda yatırılan paranın sekiz katından fazla geliri; internet ve
akıllı telefonlar yardımıyla kazanacağı tahmin edilmektedir.
Bütün bunlar, dünyadaki
bütün ambalaj şirketlerinin Endüstri 4.0 bazlı teknolojileri anlamak
zorunluluğunu, konunun ihmal edilmeyecek derecede önemli olduğunu belirler.
Bu makale günlük
ürünlere, komoditeye odaklanmış olsa da, yakın gelecekte üretilen, ambalajlanan,
kullanılan, sevk edilen ve tüketilen her türlü mal konudan etkilenecektir.
Ambalaj sektörünün,
konuya dahil olma noktası tam burasıdır. Ambalajlarına NFC etiketleri ve
RFID’ler eklenmesi gereken ürünlerden en önemlileri kuşkusuz gıdalar olacaktır.
Ajandasında bu konu bulunan çok sayıda uluslar arası gıda üretim şirketi
bulunmaktadır. Bunun karşısında ambalaj üreticileri ise hızla artacak talebe
cevap vermeye hazır olmalıdır. Tedarik zinciri içinde ambalajın (ambalaj şirketlerinin),
pasif durumdan aktife geçerek muazzam para kazanma imkanı bulunmaktadır.
Aşılması Gereken
Engeller
·
Mikroçipleri
ve ilgili uygulamaları geliştiren elektronik teknoloji şirketleri, ambalaj
sektörü hakkında bilgi sahibi değildir. Toptancı ve gıda üreticilerinin ortaya
koyduğu ihtiyaçları anlamışlardır ama bobin enini esas alan (yani kombine
yapılan) ambalaj üretim yöntemlerini ve NFC etiketlerini prosesin neresinde
uygulayacaklarını bilmezler.
·
Ambalaj
üreticilerinin NFC etiketlerini ambalaj çözümlerine uygulamak için gereli
teknoloji bilgileri çok yetersizdir. Bu nedenle, etiketleri ekleme prosesi manuel
(el ile) olarak düşünülmektedir. Bu ise sanki bir pazara giriş engeli
oluşturarak, maliyetleri arttırmaktadır.
·
Üretim
makineleri üretenler ise gıda markaları, süpermarketler ve ambalaj üreticileri
ile konuşmayı unutmuş gibidir. Ambalaj sektöründe önde gelen makine
üreticilerinin büyük çoğunluğu, NFC etiket otomasyonlarına kayda değer yatırım
yapmamıştır. Yüksek yatırım maliyetlerinden dolayı bu şirketler kendi
fikirlerini geliştirmek yerine, müşterilerinin NFC uygulama ihtiyaçlarının
kesinleşmesini beklemek arzusundadır.
·
NFC
etiketlerinin, hurda kağıtların toplanması ve geri kazanılmasındaki yeri
mutlaka dikkate alınmalıdır.
·
Bu
konuya nitelikli katılımı sağlayabilecek elektronik ve yazılım uzmanlarının
eksikliği, kağıt esaslı ambalaj sektöründe açıkça hissediliyor. Ortaya çıkacak
talebi karşılamak üzere eğitim ve yetiştirme şart görünmektedir.
Ambalaj sanayisindeki
bu önemli değişim hususunda, paydaşların çok az diyaloğu olduğuna göre;
tarafları bir araya getirmek gereklidir.
Son zamanlarda yapılan
bir araştırmaya göre, iş sahipleri, yönetim kurulu üyeleri ve üst düzey
yöneticilerden ancak 77%’si ne olduğunu ve IoT’un sektörlerini nasıl
değiştireceğini anlıyor ve kabul ediyor. Çalışanların ise yalnızca 17%’si
(IoT’la) iş yerlerinin nasıl değişeceğini anlıyor ve kabul ediyor. Görüldüğü
üzere, üretim teknolojisi ile tedarik zincirindeki geçişe karar verecekler ile
yapacaklar arasında korkunç bir anlayış farkı bulunmaktadır.
Birbirlerinin
çıktılarını çok etkilediklerinden, bir şekilde karşılıklı bağımlı olan kağıt
esaslı ambalaj sektöründeki paydaşlar ve IoT; maliyet düşüren, pratik ve
sürdürülebilir çözümler için hemen birlikte çalışmaya başlamalıdır.
Bu durumda yarış, en
iyi uygulama, en iyi iş çözümü, çevreye en az zarar veren, en akıllı
teknolojiyi; farklı zaman, farklı mekan ve farklı araçları süren ehil olmayan
şoförlere sunulması şeklinde olacaktır. Oluşacak karışıklığı dert etmeyin,
zaten sunulan bütün teknolojilerde olduğu gibi bir kaotik yarış ve
bilgi/anlayış eksiğini göreceğiz.
Ambalaj sektörlerinin
liderleri ile onların şirketleri, kaçınılmaz değişikliklerin
standartlaştırılmış prosesler halinde yapılmasını; kabul edilebilir karlılık
seviyesinin korunmasını garanti etmek üzere inisiyatif almalıdır. Bu arada
teknoloji devlerine, ambalaj tedarik zincirinin bütününe ilişkin ne
düşündüklerini ve bunun sektöre ne fayda sağlayacağını sormak gerekir.
Kağıt esaslı ambalaj
sektörü izlenebilir akıllı ambalaj çözümlerinden nasıl katma değer yaratıp-para
kazanacağını öğrenmek zorundadır. Ambalaj üreticileri, talep edilen çözümleri
kullanmak yerine, onları yöneten olmak gibi bir şansa sahiptir. Dünyada ilk
kutu basıldıktan yaklaşık 100 yıl sonra, NFC etiketleri ambalaja en yüksek
katma değer sağlama imkanı veriyor. Müşteriye ise (üretici gibi) ambalajı geçtiği
bütün adımlarda izleme imkanı tanıyor. Bu karşılıklı fayda, henüz hiçbir
mecrada dikkate alınmıyor. Karşılıklı diyalog ile konuya ilişkin standartların
oluşturulması ve sürdürülmesinden de avantaj sağlanabilir.
30 Nisan 2017 Pazar
Hurda Kağıt, Oluklu Mukavva Kağıdı ve Oluklu Ambalaj Sektörlerinin Miktar Dengeleri Üzerine Bir Değerlendirme
Bu
yazıda, hurda kağıt, oluklu mukavva kağıtları ve oluklu mukavva ambalaj
piyasalarını geçmiş ve gelecek üç yılının miktar dengelerini inceleyip-miktarsal
sıkıntı olup-olmayacağını anlamaya çalışacağım. Yazıda yer alan tablolar, AGED,
OMÜD ve SKSV adlı derneklerden alınmıştır. Daha doğru ve detaylı bilgi ve
raporlar için bu kurumların adresleri yazının altındadır.
Birbirinin müşterisi konumundaki bu sektörlerde iş akışı şu şekilde özetlenebilir:
Toplanan hurda kağıtlar (marketlerden çıkanlar, çöpten toplananlar, kağıtla ilgili işletmelerden fire olarak çıkanlar,…) tasnif edilip-balyalandıktan sonra kağıt fabrikalarına satılır.
Kağıt fabrikaları, toplanan hurda yetmediği için biraz hurda ithal etmek zorundadır. Hurda kağıtları eritip-tekrar kağıt haline getirir ve oluklu mukavva sektörüne satar. Satışların bir kısmı ihraç edilirken, diğer bir kısmı ise oluklu mukavva dışı sektörlerce (bal peteği, köşebent, miğfer/masura,…vs) tüketilmektedir.
Oluklu mukavva sektörü, içeride üretilen kağıtları alır, içeride üretilmeyen veya az üretilebilen cinsleri (kraft liner, beyaz kraft, beyaz test liner, kuşeli kağıtlar, NSSC,…) ithal ederek, ambalaj üretir ve satar. Müşteriler büyük çoğunlukla iç piyasadadır. Kurların yüksek olduğu dönemlerde ihracat düşünülür.
Şimdi tersten giderek hangi sektör ne kadar üretiyor konusuna bakalım:
Oluklu Mukavva Ambalaj Sektörü:
Önceki
yıla göre büyüme oranları, ilk satırdadır. Uzun yıllardan beri ilk kez geçen
yıl oluklu mukavva sektörü küçülmüştür. Ayrıca on yıllık ortalamada, açıklanan
GSMH’den iki puan kadar fazla büyüme trendi son yıllarda kaybolmuştur. Bu
nedenle, 2017 dahil gelecek üç yılda (önceki yıllarda olduğu gibi) yüksek
oranlı sektör büyümesi olmayacağını tahmin ediyorum.
2017-2019 dönemi için verdiğim büyüme tahminleri son derece düşüktür. Yapmaya çalıştığım hurda-kağıt-oluklu hammadde hesabının sağlıklı olması için büyüme oranları özellikle düşük alınmıştır.
Tabloya göre, oluklu sektörü 10% fire ile çalışacak, 2017’de 2016 gibi 2.240.000 ton oluklu mukavva kağıdı tüketecektir. Takip eden yıllarda oluklu sektörü 1% ve 1,5% büyüyecektir.
Oluklu Mukavva Kağıdını Kullanan Diğer Sektörler:
Miğfer,
masura, köşebent, bal peteği, mobilya/kapı arasına kağıt blok, araba paspası,…gibi
çok sayıda sektör de oluklu mukavva kağıtlarını kullanmaktadır. Çoğunlukla
mikro işletme olan bu üreticiler, örgütlenmedikleri için sağlıklı bilgi yoktur.
Yukarıdaki tonajlar, ülkemizde tüketilen oluklu mukavva kağıtları miktarı ile
oluklu mukavva sektöründe kullanılanların farkı şeklinde hesaplanmıştır.
2015 yılından 2016 yılına olan tonaj sıçraması, büyük ihtimalle adı geçen üretimlerin patlama yapmasından değil; bu işletmelerin alış-verişlerinin kayıt dışından resmi hale gelmesindendir. Bir yıl içinde yüzlerce küçük işletmenin 160 bin ton büyümesinin başka açıklaması yoktur.
Geçen yıl 384 bin ton hammadde tüketimine ulaşan bu sektörlerin büyümesinin de oluklu mukavva gibi olacağını ve sırasıyla 2017-2019 döneminde; 0%, 1% ve 1,5% olacağını varsayıyorum.
Oluklu Mukavva Kağıtları:
Tablonun
2014-2016 dönemi verileri SKSV’ye aittir. Geçen yıl kapanan kağıt fabrikaları
nedeniyle kurulu kapasite 200 bin ton azaltılmıştır. Balıkesir’de 2018’de ve 2019’da Aydın’da devreye girecek
fabrikalar için 200’er bin ton kapasite eklenmiştir. Balıkesir’in 2018’in hemen
başında ve diğerinin yılın ortalarında başlayabileceği varsayılmıştır. Aydın’daki
tesis 400 bin ton ve üzeri kapasiteli
olacağından 2020 için fark kadar (200 bin ton) kurulu kapasite eklenecektir.
Kağıt üretimini esas etkileyen ihracat ve ithalat rakamlarıdır. 2016’daki ihracat artışı, kağıdı yetmez kılmıştır. İthalatta yıllarla azalma görünmektedir. 2017-2019 dönemi ihracatın 200 ve ithalatın 580 bin tonda sabit kalacağı öngörülmektedir.
Bu şartlar altında kağıt üretiminin 2.228, 2.254 ve 2.294 bin ton olacağı hesaplanmaktadır. Buna karşılık SKSV, kağıt üretiminin 2.482, 2.525 ve 2.580 bin ton olacağını tahmin etmektedir. 2017’de 2.482 bin ton üretilmesi, kapasite kullanımının birden bire 8 puan kadar (85,7’den 93,3%’ye artması gerektirdiğinden) pek olası değildir. Hurda yeterliliği ise ayrı bir konudur.
Geçen yıl 270 bin tona kadar tırmanan ihracatın, kurların stabilize olması ile önümüzdeki yıllarda 200 bin tonlara gerileyeceğini tahmin ediyorum. Kağıt ithalatının ise (ithaline mecbur olduğumuz kağıtların üretimine başlamadığımızdan) aynı seviyede kalması mümkündür.
Oluklu mukavva kağıtlarının toplam tüketimi önümüzdeki üç yılda 2,6 milyon tonlar seviyesinde olacaktır. Bu şartlar altında geçen yıl 86%’ya ulaşan kapasite kullanımı, 2017’de 84’e ve 2018’de 79’a inecektir.
Kurlarda yine bir artış olursa, kağıt ihracatı cazibesini arttıracağından ve kapasite yeterli olduğundan rahatlıkla cevap verilebilir ama hurda sektörü bunun ne kadarına izin verir hesaplanmalıdır.
Hurda Kağıt Sektörü:
Oluklu mukavva kağıdı üretmek üzere toplanan hurda kağıtların durumu şöyledir. Gri karton, krome karton, temizlik kağıdı, kırtasiye, viyol,…gibi sektörlerde kullanabilen esasen hurda kağıt olan ürünler bu tabloda yer almamaktadır.
Oluklu
kağıtları üreten fabrikaların ihtiyacı olan hurda miktarı ilk satırdadır.
2014’den 2015’e geçerken görülen sıçrama miktarı devreye yeni giren kağıt
makinelerinin yarattığı talepten olabileceği gibi toplama bilgisi verilmeyen
veya kayıt dışı hareketlerden de olabilir. 2015’de 2,5 milyon tonu geçen
toplama miktarı, yasal düzenlemelerle sekteye uğramış ve 2016’da 73 bin ton
eksik toplanabilmiştir. Önümüzdeki yıllarda az artışlarla toplama miktarı
2019’da 2,5 milyon tona ulaşacaktır.
451 bin ton ithalat ile 2016 şimdiye dek en çok hurda kağıt ithal edilen yıl olmuştur. İthalat bu yıl 400 bin olmak üzere devam etmek zorundadır.
Hurda ihracatı esasen yasak olmakla birlikte, 2016’da 46 bin ton hurda ihraç edilmiştir. Toplanan hurda kağıdın bir kısmı başka sektörlerce kullanılmaktadır.
Sonuç ve Yorum:
Adı geçen sektörler arasında, esas müşteri konumunda olan oluklu mukavva ambalajdır. Bu sektörün eski zamanlardaki gibi 5% ve üzerinde büyümesi, ülkemizde hem kağıt üretimini hem de atık kağıt faaliyetlerini anormal tetikler. Bu ise, devletimizin, inşaat gibi ambalaj kullanmayan değil, imalat sanayi gibi ambalaj kullanan sektörlerin teşviki ile mümkündür.
Geçen yılın sonlarından başlayarak-2017’nin ilk aylarında Çin’e yapılan kağıt ihracatı, kağıt sektörünü kurtarmıştır. Yeni bir ihracat dalgası olmazsa, kağıt sektöründe kapasite fazlalığı hissedilecektir.
Üçlü arasında, nihai kısıtlamayı hurda sektörü koymaktadır. Hurda kağıt sektörünün gelişmesi için, piyasa gerçekleri ile fazla uyuşmayan düzenlemelerden vaz geçmek gerekir. Açıkça bellidir ki toplanan hurda kağıt yetmiyor ve önemli bir kısmı çöpe gidiyor. Çöptekilerin bir şekilde ekonomiye kazandırılması şart görünmektedir. Böyle olursa, ülkemiz net bir kağıt ihracatçısı olabileceği gibi, oluklu mukavva sektörünün maliyetleri düşecek ve enflasyona olumlu katkısı görülecektir.
Zincir şu şekilde çalışmaktadır:
Hurda ile ilgili toplama kısıtlamalarını kaldır
Hurda toplanma ve ticareti kolaylaşsın, miktar artışı
Kağıt fabrikalarının maliyeti düşsün
Kağıt ihracatı artsın
Oluklu fabrikalarının alım maliyeti düşsün
Ambalaj fiyatları geri gelsin ve ambalaj ihracatı şansı artsın
İşin ruhuna uygun, hurda sektörü düzenlemeleri olmadan hurda işi kolaylaşmadan, ne kağıt ucuzlar ne de kutu. Söylendiği gibi bazı fiyat düşme beklentileri oluşsa da bunlar, olması gerektiğinden değil bazı üreticilerin kapasite doldurma gayretindendir.
Yukarıdaki rakam ve bilgilerin daha fazlası için, ilgili derneklere başvurmanız gerekir:
www.a-ged.org.tr
www.sksv.org.tr
www.omud.org.tr
Birbirinin müşterisi konumundaki bu sektörlerde iş akışı şu şekilde özetlenebilir:
Toplanan hurda kağıtlar (marketlerden çıkanlar, çöpten toplananlar, kağıtla ilgili işletmelerden fire olarak çıkanlar,…) tasnif edilip-balyalandıktan sonra kağıt fabrikalarına satılır.
Kağıt fabrikaları, toplanan hurda yetmediği için biraz hurda ithal etmek zorundadır. Hurda kağıtları eritip-tekrar kağıt haline getirir ve oluklu mukavva sektörüne satar. Satışların bir kısmı ihraç edilirken, diğer bir kısmı ise oluklu mukavva dışı sektörlerce (bal peteği, köşebent, miğfer/masura,…vs) tüketilmektedir.
Oluklu mukavva sektörü, içeride üretilen kağıtları alır, içeride üretilmeyen veya az üretilebilen cinsleri (kraft liner, beyaz kraft, beyaz test liner, kuşeli kağıtlar, NSSC,…) ithal ederek, ambalaj üretir ve satar. Müşteriler büyük çoğunlukla iç piyasadadır. Kurların yüksek olduğu dönemlerde ihracat düşünülür.
Şimdi tersten giderek hangi sektör ne kadar üretiyor konusuna bakalım:
Oluklu Mukavva Ambalaj Sektörü:
bin ton | 2014 | 2015 | 2016 | 2017 | 2018 | 2019 |
pazarın büyümesi % | 4,9% | 3,4% | -0,7% | 0,0% | 1,0% | 1,5% |
toplam satış miktarı | 1.970 | 2.036 | 2.022 | 2.022 | 2.042 | 2.073 |
kullanılan kağıt miktarı | 2.167 | 2.240 | 2.224 | 2.224 | 2.246 | 2.280 |
2017-2019 dönemi için verdiğim büyüme tahminleri son derece düşüktür. Yapmaya çalıştığım hurda-kağıt-oluklu hammadde hesabının sağlıklı olması için büyüme oranları özellikle düşük alınmıştır.
Tabloya göre, oluklu sektörü 10% fire ile çalışacak, 2017’de 2016 gibi 2.240.000 ton oluklu mukavva kağıdı tüketecektir. Takip eden yıllarda oluklu sektörü 1% ve 1,5% büyüyecektir.
Oluklu Mukavva Kağıdını Kullanan Diğer Sektörler:
bin ton | 2014 | 2015 | 2016 | 2017 | 2018 | 2019 |
pazarın büyümesi % | 0% | 68,0% | 0,0% | 1,0% | 1,5% | |
oluklu dışı | 227 | 228 | 384 | 384 | 388 | 394 |
2015 yılından 2016 yılına olan tonaj sıçraması, büyük ihtimalle adı geçen üretimlerin patlama yapmasından değil; bu işletmelerin alış-verişlerinin kayıt dışından resmi hale gelmesindendir. Bir yıl içinde yüzlerce küçük işletmenin 160 bin ton büyümesinin başka açıklaması yoktur.
Geçen yıl 384 bin ton hammadde tüketimine ulaşan bu sektörlerin büyümesinin de oluklu mukavva gibi olacağını ve sırasıyla 2017-2019 döneminde; 0%, 1% ve 1,5% olacağını varsayıyorum.
Oluklu Mukavva Kağıtları:
bin ton | 2014 | 2015 | 2016 | 2017 | 2018 | 2019 |
kurulu kapasite | 2.423 | 2.861 | 2.660 | 2.660 | 2.860 | 3.060 |
üretilen miktar | 1.842 | 2.190 | 2.280 | 2.228 | 2.254 | 2.294 |
ihraç edilen | 101 | 224 | 270 | 200 | 200 | 200 |
ithal edilen | 661 | 570 | 580 | 580 | 580 | 580 |
stok farkları | 8 | 68 | -18 | 0 | 0 | 0 |
tüketim miktarı | 2.394 | 2.468 | 2.608 | 2.608 | 2.634 | 2.674 |
kapasite kullanımı | 76,0% | 76,5% | 85,7% | 83,8% | 78,8% | 75,0% |
Kağıt üretimini esas etkileyen ihracat ve ithalat rakamlarıdır. 2016’daki ihracat artışı, kağıdı yetmez kılmıştır. İthalatta yıllarla azalma görünmektedir. 2017-2019 dönemi ihracatın 200 ve ithalatın 580 bin tonda sabit kalacağı öngörülmektedir.
Bu şartlar altında kağıt üretiminin 2.228, 2.254 ve 2.294 bin ton olacağı hesaplanmaktadır. Buna karşılık SKSV, kağıt üretiminin 2.482, 2.525 ve 2.580 bin ton olacağını tahmin etmektedir. 2017’de 2.482 bin ton üretilmesi, kapasite kullanımının birden bire 8 puan kadar (85,7’den 93,3%’ye artması gerektirdiğinden) pek olası değildir. Hurda yeterliliği ise ayrı bir konudur.
Geçen yıl 270 bin tona kadar tırmanan ihracatın, kurların stabilize olması ile önümüzdeki yıllarda 200 bin tonlara gerileyeceğini tahmin ediyorum. Kağıt ithalatının ise (ithaline mecbur olduğumuz kağıtların üretimine başlamadığımızdan) aynı seviyede kalması mümkündür.
Oluklu mukavva kağıtlarının toplam tüketimi önümüzdeki üç yılda 2,6 milyon tonlar seviyesinde olacaktır. Bu şartlar altında geçen yıl 86%’ya ulaşan kapasite kullanımı, 2017’de 84’e ve 2018’de 79’a inecektir.
Kurlarda yine bir artış olursa, kağıt ihracatı cazibesini arttıracağından ve kapasite yeterli olduğundan rahatlıkla cevap verilebilir ama hurda sektörü bunun ne kadarına izin verir hesaplanmalıdır.
Hurda Kağıt Sektörü:
Oluklu mukavva kağıdı üretmek üzere toplanan hurda kağıtların durumu şöyledir. Gri karton, krome karton, temizlik kağıdı, kırtasiye, viyol,…gibi sektörlerde kullanabilen esasen hurda kağıt olan ürünler bu tabloda yer almamaktadır.
bin ton | 2014 | 2015 | 2016 | 2017 | 2018 | 2019 |
Hurda kağıt ihtiyacı | 2.210 | 2.628 | 2.736 | 2.674 | 2.705 | 2.753 |
toplanan miktar | 2.175 | 2.517 | 2.444 | 2.450 | 2.475 | 2.500 |
ithal edilen | 184 | 248 | 451 | 400 | 425 | 450 |
ihraç edilen | 43 | 57 | 46 | 50 | 50 | 50 |
diğer kağıt sektörlerine giden | 149 | 137 | 159 | 176 | 195 | 197 |
451 bin ton ithalat ile 2016 şimdiye dek en çok hurda kağıt ithal edilen yıl olmuştur. İthalat bu yıl 400 bin olmak üzere devam etmek zorundadır.
Hurda ihracatı esasen yasak olmakla birlikte, 2016’da 46 bin ton hurda ihraç edilmiştir. Toplanan hurda kağıdın bir kısmı başka sektörlerce kullanılmaktadır.
Sonuç ve Yorum:
Adı geçen sektörler arasında, esas müşteri konumunda olan oluklu mukavva ambalajdır. Bu sektörün eski zamanlardaki gibi 5% ve üzerinde büyümesi, ülkemizde hem kağıt üretimini hem de atık kağıt faaliyetlerini anormal tetikler. Bu ise, devletimizin, inşaat gibi ambalaj kullanmayan değil, imalat sanayi gibi ambalaj kullanan sektörlerin teşviki ile mümkündür.
Geçen yılın sonlarından başlayarak-2017’nin ilk aylarında Çin’e yapılan kağıt ihracatı, kağıt sektörünü kurtarmıştır. Yeni bir ihracat dalgası olmazsa, kağıt sektöründe kapasite fazlalığı hissedilecektir.
Üçlü arasında, nihai kısıtlamayı hurda sektörü koymaktadır. Hurda kağıt sektörünün gelişmesi için, piyasa gerçekleri ile fazla uyuşmayan düzenlemelerden vaz geçmek gerekir. Açıkça bellidir ki toplanan hurda kağıt yetmiyor ve önemli bir kısmı çöpe gidiyor. Çöptekilerin bir şekilde ekonomiye kazandırılması şart görünmektedir. Böyle olursa, ülkemiz net bir kağıt ihracatçısı olabileceği gibi, oluklu mukavva sektörünün maliyetleri düşecek ve enflasyona olumlu katkısı görülecektir.
Zincir şu şekilde çalışmaktadır:
Hurda ile ilgili toplama kısıtlamalarını kaldır
Hurda toplanma ve ticareti kolaylaşsın, miktar artışı
Kağıt fabrikalarının maliyeti düşsün
Kağıt ihracatı artsın
Oluklu fabrikalarının alım maliyeti düşsün
Ambalaj fiyatları geri gelsin ve ambalaj ihracatı şansı artsın
İşin ruhuna uygun, hurda sektörü düzenlemeleri olmadan hurda işi kolaylaşmadan, ne kağıt ucuzlar ne de kutu. Söylendiği gibi bazı fiyat düşme beklentileri oluşsa da bunlar, olması gerektiğinden değil bazı üreticilerin kapasite doldurma gayretindendir.
Yukarıdaki rakam ve bilgilerin daha fazlası için, ilgili derneklere başvurmanız gerekir:
www.a-ged.org.tr
www.sksv.org.tr
www.omud.org.tr
Etiketler:
aged,
bobin,
hurda,
hurda ithalatı,
kağıt,
kağıt ihracatı,
kağıt vakfı,
kutu,
miktarsal denge,
mitar dengesi,
oluklu ambalaj,
oluklu kağıdı,
oluklu mukavva,
omüd,
sksv
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)