22 Haziran 2025 Pazar

Dördüncü Yönetici

Raflarda tesadüfen rastladığım, alıp-okuduğum güzel bir kitap. Nasıl yazıldığının hikayesi, verilen QR kodlarda gizli resim ve videolarıyla değişik bir kitap. İçinde bulunduğumuz dördüncü sanayi devriminin yöneticisinin nasıl olması gerektiğini, ne yapması gerektiğini tanımlayan kitabı faydalı buldum, okurken çok sayıda cümlenin altını çizdim. Dördüncü sanayi devriminin yöneticilerine ve yönetici adaylarına tavsiye ederim.

Altı bölümden oluşan kitabın ilk iki bölümünde, içinde olduğumuz devrimi çeşitli açılardan analiz/yorumu var. Bu yazıda yalnızca bu iki bölümde ortaya konulan mega trendleri/değişimleri buraya not ediyorum. Tırnak içindeki ifadeler doğrudan kitaptan alınmıştır.


İlk bölüm: Gezegen, ekonomi, insan ve teknolojideki mega trendler

“…insan ve teknolojiyle ilgili trendleri ne kadar iyi anlarsanız anlayın, gezegenle ilgili trendler için harekete geçmiyorsanız, şirketiniz karbon salınımını dert etmiyorsa, günlük hayatınızdaki tüketim alışkanlıkları ve içinde bulunduğunuz dünya tamamen kaynaklarımızı tüketmek üzere kuruluysa, üzülerek belirtmeliyim ki hiçbirimizin bir geleceği olmayacak.”

  • Dünya ısınıyor ve iklim değişiyor. Büyükbaş hayvanların yaydığı metan gazı ile fosil yakıtların kullanımı ile ısınmanın baş suçluları.
  • Isınmanın bir başka nedeni ormansızlaşma. Amazon ve Uzakdoğu’daki yağmur ormanları palmiye dikmek ve başka nedenlerle azaltılıyor.
  • İnsanlık 1953’e kadar hiç plastik kullanmadığı halde, okyanuslardaki plastik miktarı, günümüzde balık miktarını aşmış durumda.

  • Isınma, iklim değişikliği, okyanuslardaki plastik kirliliği,… gibi konular için Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri en önemli yol haritasıdır.
  • Uber ve Airbnb ile dikkatimize gelen uygulamalara paylaşım ekonomisi deniyor. Bilinenlerin ötesinde yepyeni uygulamalar ortaya çıkacak. Paylaşım ekonomisi kaynak israfını önlemeye yardım ettiği gibi bireylerin ekonomisine katkı sağlıyor.
  • “Freelance çalışan sayısı da freelance çalışılabilecek meslek sayısı da gelecek yıllarda inanılmaz bir ölçüde artacak. Şu anda Amerika’daki toplam beyaz yakalıların %36’sı freelance ve beş yıl içinde bu oranın %50’yi geçmesi bekleniyor. Pandemi, freelance’e geçişi çok daha fazla hızlandırdı.”
  • İnternet iş yapışımızı hızlandırdı. Bireyler olarak hep daha hızlısını istiyoruz ama hepimizin hızın artışına uyum sağladığımızı, hızı anladığımızı yani alışkanlıklarımızı yeni duruma uydurduğumuzu söyleyemeyiz.  Hız beklentisi Whatsapp’tan iş yapan insan sayısını arttırdığından; mavi ve beyaz yakalı çalışanlardan başka “Whatsapp yakalı” profesyonellerden bahsedilebilir.
  • Döngüsel ekonomi hammaddelerin üretilmesi, hammaddenin ürüne dönüştürülmesi, üretim sırasındaki kayıp ve firelerin azaltılması, fire ve bozukların çöpe atılmak yerine başka bir ürüne dönüştürülmesini tanımlayan ideal durumun adı. Her adımda enerji ve su kullanımının azaltılması, karbon salınımının azaltılması gerekiyor.
  • Beğeni ekonomisi ürünlerin satışını arttırıyor. “Amazon Amerika’da 2800 kişi sadece ürün değerlendirmelerini yönetmek için çalışıyor.” Paylaşım ekonomisi da beğeni puanı üzerine kurgulanmış. Puanınız kötüyse işleriniz azalıyor.
  • İnsan ömrü uzuyor. 1905’de Avrupa’da ortalama ömür erkeklerde 37 ve kadınlarda 42 idi. Dolayısıyla insanlar boşanmayı düşünemeden ömürleri tükeniyordu. Bugün doğan kız çocuklarının 90 yıldan fazla yaşaması bekleniyor. Uzayan insan ömrü, boşanma sayısının artması, emekli sayısının artması ve sosyal güvenlik sistemlerinin emeklilere bakamayacak duruma gelmesi, emeklilik yaşının 65’in üzerine gelmesi, ülke nüfusunun azalması, nüfus yapısının (kadın/erkek, din/mezhep, etnik köken…) değişmesi gibi durumları getirecek. Muhtemelen dördüncü yönetici 75 yaşında emekli olabilecek.
  • Her bireyin beslenme alışkanlığı, çalışma saatleri ve günlük rutinleri giderek diğerlerinden farklılaşıp-özelleşecek. Freelance’lerin ve Whatsapp yakalıların artışı da dikkate alındığında, pandemi insanları kapalı alanlarda, kahve dükkanlarında yaşamaya alıştırdı. “İstanbul gibi bir metropolde yaşayan bir beyaz yakalının bir günde açık havada geçirdiği süre ortalama 51 dakika.”
  • Kişiselleştirilmiş ürün ve hizmetler giderek artacak. Herkes her satın aldığını kendisine özel istiyor. İnternet, teknolojinin geldiği yer ve zenginleşme insanların bana özel olsun talebini destekliyor ama dünya kaynaklarının tükenmesine de yol açıyor.
  • Dördüncü sanayi devrimi insanlarla makinelerin bir arada çalıştığı bir dönem.

Ticaret ve saha çalışmalarını yüklenen Drone, 

uzaya uyduyu uzaydaki yörüngesine taşıyan roket,

ev dahi üretebilen üç boyutlu yazıcı,

gömlek ütülemeyi gereksiz kılan apre,

anne karnındaki bebeğin gelecekteki anomalilerini tespit eden CRISPR,

uçaktan daha hızlı ulaşımı sağlayacak Hyperloop,

sanal gerçeklik ile artırılmış gerçeklik (VR ve AR),

büyük veri ile yapay zeka… gibi teknolojiler artık hayatımızda ve bunlar insanların giderek daha az çalışmasına neden olacak (kitapta çok sayıda örnek uygulama var.)

Yakın zamanda sürücüsüz araçlar, askeri araçların insansız olması (İHA’lardan daha fazlası) ve güneş ışığıyla şarj olan aküyü de görüp-bir kademe daha ilerleyeceğiz.

İkinci bölüm: Mega hibrit dünya

Şirketlerin yıllarca uğraşıp-hayat geçirebileceği dijital dönüşümler; pandemi sayesinde çok kısa sürede devreye girdi. Artık mega hibrit bir dünyadayız. “Dün, hayatımızda olması yakın zamanda mümkün görünmeyen her şey bugün yeni normalimiz.” Yazara göre pandemiden sonra hayatımızda şunlar değişti: “İş gücünün dijital yöntemlerle nasıl etkin kullanılacağını anladık… insanlar bir gayeyle desteklenen iş kültürlerinde yaşamak istiyor… herkesi dahil eden adil organizasyon ve şirketlere ihtiyaç var… hesap verebilen yeteneklerle tanıştık. Yetenekli birinin, yaptığı işin tüm sorumluluğunu aldığını, işi en baştan en sona kadar götürme arzusuna sahip olduğunu gördük… çevresel, sosyal ve kurumsal yönetim (ESG, Environmental Social Governance) artık yeni siyahımız. Doğaya, insana, çalışanlarına, bulunulan organizasyona, rakibe karşı iyi ve adil davranmayan şirketler artık istenmiyor…”

  • Online & Offline: Ülkemizde online satılan her 10 ürünün yedisi offline denendikten sonra alınıyor. Online’a bu kadar geçiş varken, online toplantılardan yüz yüze toplantının faydasını beklemek boşuna. Yönetici yüz yüze gösterebildiği mimik ve vücut dilini gösterecek, herkesin katılımını sağlayacak yollar bulmak zorunda.
  • Ev & Ofis: Günümüz iş hayatında ev ile ofis birbirine karışmışken, çalışanın evindeki olumsuzlukları bilmek ve işe yansımasını önlemek gerek.
  • Yerinde & Uzaktan: Eskiden arızalanan ürün servise götürülürdü. Artık sorunun giderilmesi için ille servise gitmek gerekmiyor. Uzaktan sorun çözümü daha kolay. (AR, VR)
  • Sabit & Mobil: İş ve çalışma modellerimizde de sabit ve mobil uygulamalar geliyor. Yurt dışından montör getirmek gibi konuya göre geçici CFO kiralamak da söz konusu olacak.
  • Yerel & Uluslararası: Her şeyi lokal yapmak zorunda değiliz. “Amerika’da çekilen röntgenlerin raporlarının üçte ikisi Hintli doktorlar tarafından yazılıyor.”
  • Eski & Yeni: İnsan ömrü uzadığı için çalışanların bir kısmı yaşlı olacak. Eskiyle yeniyi birlikte çalıştırmak, kuşakların birbirinden öğrenmesini sağlamak gerekecek.

Yer vermediğim başka başlıkların da olduğu bölümde;

Çalışanların çoklu becerileri olmalı, tek bir konunun uzmanlığı yetmiyor,

Şirketlerin esnek çalışma modelleri olmalı,

Trendleri anlayan, bilgileri birbirine bağlayan, yeni tip yöneticiler olmalı,

“…değişim dalgalarının üzerinde sörf yapan fil” kıvamında değişimi yönetebilen çevik şirketlerin yetenekli çalışanları bulmak ve elde tutmak gibi sorunları olacak deniyor.

 

Sonuç

Günümüzdeki büyük değişimleri anlamak açısından kitaptan alıntılarla aklımda kalanları yazdım. Sonraki bölümlerinde organizasyon, liderlik ve dördüncü yöneticiye öneri ve tavsiyeler yer alıyor. İddialı yönetici adaylarının okumasında fayda var.

18 Mayıs 2025 Pazar

Ambalaj Malzemelerinin Kıyaslanması ve Alternatifine Geçiş

Aşağıda linkini verdiğim yazıya denk geldim, çok önemli buldum ve burada paylaşıyorum. Kuzey Amerika proses endüstrisi için hazırlanmış ama Türkiye olarak bazı dersler çıkarmamız gerekiyor.

Beş Mega Trend
Ambalaj sektörüne şekil verecek mega trendler: Jeopolitik ve ticaret, kullanışlılık ve hareketlilik, e-ticaret, sağlık ve iyi yaşama ile sürdürebilirlik olarak sıralanmış.
  • Trump’ın gümrük vergileri dünya ticaretini etkileyecek, muhtemelen ambalaj maliyetlerini arttıracak. Korumacılık ve vergiler muhtemelen başka ülkeler tarafından da giderek daha çok konulacak. Büyük
  • Hareket halinde yaşam tarzı, daha çok serbest zaman isteği, kısa sürede veya uzaktan iş yapma motivasyonları ambalaja olan talebi arttırmaktadır. Taşınabilir, tek kullanımlık ama bitmemişse tekrar kapatılabilen, kullanıma hazır ve mevcuda göre daha küçük boyutlu ambalaj talebi artacaktır.
  • Artmaya devam eden e-ticarette ambalaj hem taşıma sırasında koruyucu hem de markanın bir temsilcisidir. Aşırı ambalajlamanın olmaması ve ambalajdan çıkarmanın kolaylaşmış olması ile daha sürdürülebilir modeller önemli olacaktır.
  • Tüketicilerin bilinci arttıkça kendilerine daha iyi ürünleri tercih ederken, işlenmiş yerine taze ürünleri, mikro plastiklerden kaçınma, daha sağlıklı bariyer uygulanmış gibi konulara bakmaktadır. Bu bakış açısı ambalaj talebini azaltmaktadır.
  • Avrupa ve ABD’deki sürdürülebilirlik gayretleri, bu konuda yeni hazırlanan mevzuat ile artan tüketiciler ambalajda; geri dönüştürülebilir olma, tek cins malzemeden yapılmış, biyo kompozit olma, ambalaj ağırlığının azaltılması, geri dönüşmüş malzemeden yapılmış olması gibi konulara önem veriyor. Buna karşılık ambalaj üreticileri açısından konu ambalajın beklenen görevlerini yaparken ucuz olması ve çevreye zararı olmamasının aynı anda sağlanması gerekiyor.

Trendler Ambalajı Nasıl Etkiliyor?
Çalışmayı yapan BCG ekibi 8 nihai pazardaki 350’den fazla ürün kategorisinde kullanılan 50 ambalaj türü için bir model oluşturmuş. Genellikle mega trendlerin destek verdiği kâğıt ve esnek plastik kazanan ambalaj cinsleri olarak ortaya çıkmış. Yeni bariyerler ile uygulama teknolojisindeki yenilikler kâğıdın gıda ve içecek ambalajı olarak kullanılmasını arttıracaktır. Plastik, özellikle esnek plastik sürdürebilirlikle ilgili olumsuzluklara rağmen maliyet ve işlev bakımından önde olmaya devam ediyor.
Kırmızı bu malzemeden uzaklaş yani alternatifini bul anlamına gelirken koyu yeşil kıyaslamada en iyi malzeme bu anlamındadır. Kahverengiyi nötr olarak okumak gerekir. Jeo politik ve ticaret açısından metal ambalaj en riskli görünürken, pembe renkli ambalajlar (cam, içecek ambalajı ve kâğıt) risk olabilir anlamındadır. Önceki paragraftaki genel değerlendirme en alt satıra (Overall) göre yapılmış olmalıdır.
Çalışmanın bir çıktısı da ambalaj malzemeleri arasında nasıl geçiş olduğunu da göstermek olmuş. Yukarıdaki tabloya göre; 2018-2023 döneminde plastikten-kâğıda, rijit ambalajdan-esnek ambalaja ve metal ambalajdan-diğer ambalajlara geçiş trendleri hesaplanmış. Örneğin 2018’de ölçülen hazır donmuş yemek kaplarından plastik olanların sayısı, 2023’e gelindiğinde %2 azalmış ve kâğıt kapların sayısı %2 artmış. Benzer şekilde ekmek ambalajlarında %9 plastik azalmış ve kâğıda geçiş olmuş.

Yorum
  • Mega trendler ülkemizde de geçerlidir diye düşünürken, yüksek enflasyon ve göçmenler de ambalajı etkilemektedir.
  • Malzeme cinslerini trendler açısından kıyaslanmasını faydalı buluyorum.
  • Plastikten-kâğıda geçişi beş yıllık dönemde kıyaslama güzel olmuş. İçki şişelerinin dahi kâğıda döndüğünü bildiren çeşitli çalışmalar olsa da ilk defa rakama dökülmüş veriler ortaya konmuş.
  • Plastik kuşkusuz en çok kullanılan ve diğerlerine göre daha ucuz. Kâğıdın biraz daha mevzi kazanması yeni bariyerlerin ve uygulama tekniklerinin geliştirilmesine bağlı olacaktır.

5 Nisan 2025 Cumartesi

Avrupalı Kağıt-Karton Şirketlerinin 2024 İş Sonuçları

Kaynaklardaki ilk yazıyı okudum. Önceki yıllara göre enflasyon, maliyet artışı, tüketim eğilimlerinin değişmesi gibi nedenlerle kârlılıkta azalma gördüğümden buraya not etmeye karar verdim.

Avrupalı kâğıt/karton şirketleri farklı sonuçlar (iyiye giden veya kötüye giden) açıklamışlar. Şirketlerin 2024’ün ilk yarısında iyileşme ümitleri varken, ikinci yarıda ekonomilerdeki durgunluk ve artan maliyetler sonuçları bozmuş. Yazıdaki tabloyu bakış açıma göre biraz değiştirdim:


Ebitdaları yazıdaki tablodan hesapladığım için bazı hatalar olabilir. Verilen bilgilere göre önceki yıl (yani 2023’te) ebitdalar biraz daha yüksekmiş, benim hesabıma göre %21 gibi imiş. Hem cirosu azalan hem de kârlılığı azalan şirketler bulunuyor. Oradaki tespitler ise:
  • Stora Enso, UPM ve SCA 2024’te iyi performans göstermiş yani 2023’e kıyasla ebitda artışı bildirmiş. Stora Enso bir iyileştirme planının sonucu olarak bu durumu anlatırken, 
  • SCA 2023’e göre kendi orman kaynaklarını daha fazla kullanmasının etkisinden ve İsveç’te yeni devreye aldığı selüloz ve kâğıt kapasitelerinin daha yüksek sevkiyata ulaştığından (ciro artışı) bahsetmiş. 
  • UPM ise Uruguay’da yeni devreye aldığı okaliptüs selülozu fabrikasının katkısından dem vurmuş.

Fastmarkets’teki değerlendirme, üstte logosu görülen StepChange Consulting’in finansal sonuçları kıyaslama raporundan da bahsetmiş. StepChange Consulting sitesinden sınırlı olarak görme imkânı olan çalışmanın adresi aşağıdaki ikinci linktedir.

Fastmarkets, StepChange’in şöyle yorumladığını yazıyor: “Sektördeki genel performans 2024’te istikrar kazandı, ancak 2023’ün altında kaldı. Birçok segmentte kapasite fazlalığı var. Karlılık ciddi şekilde toparlanmamış olsa da, çoğu şirket pozitif ebitda açıklamayı başardı.”

StepChange’in çalışmasından (görülebilen kısımlardan) iki konu dikkatimi çekti:
  • Selüloz, kâğıt, ambalaj ve orman ürünleri sektör şirketlerinde toplamda %1 ciro azalması olmuş.
  • Ambalaj sektöründe (sadece “oluklu mukavva ambalaj veya kâğıdı” gibi anlamamak lazım, içinde ambalaj kağıtlarının da çokça olduğunu düşünüyorum) 2022’de %18 olan ortalama ebitda son iki yıldır %15’e düşmüş.
Bana göre
  • O kadar yeni kapasiteye rağmen ciro azalması, tüketimin düştüğünü gösterir.
  • Yukarıda yer vermedim ama kapasite azaltmak, tesis kapatmak suretiyle kârlılık sağlandığından bahsediliyor.
  • Sanırım artık bu sektör (orman ürünleri, selüloz, kâğıt ve ambalaj) artık daha az para kazanacak. Nitekim StepChange’in raporunun altıncı sayfasında bu sektör şirketlerinin 2018’den sonra S&P500 şirketlerine göre daha az piyasa değeri kazandığına ilişkin bir grafik verilmiş.
Kaynaklar:
1- www.fastmarkets.com 18 Mart 2025’te yayınlanan “European P&B companies post mixed financials for ‘difficult’ 2024” başlıklı yazı
2- StepChange Consulting’in “Pulp, Paper, Packaging and Wood Products industry financial benchmarking Mart 2025 raporu www.stepchange.com/b3nch

9 Mart 2025 Pazar

Ambalajda Yapay Zekâ Uygulamaları

Yapay zekâ (AI, YZ) işimizi, iş yapma şeklimizi çok değiştirecek. Muhtemelen kullandığımız mevcut makineler ve malzemeler YZ’nin sunduğu kolaylıklarla anormal değişecektir. Aşağıda linklerini verdiğim yazıları okudum ve şunları anladım:
Yapay zekâ ambalaj sektöründe üretim hatlarında, tedarik zinciri yönetimine, kalite kontrolünde ve ambalaj tasarımında giderek daha çok kullanılacaktır.

Ambalaj Üretiminde Verimlilik Artışı
Geçmiş satış verileri, müşteri davranışları ve piyasa trendlerini analiz eden algoritmalar sayesinde stok seviyesi iyileştirilmekte, fire oranları düşürülmekte ve tedarik zinciri daha etkin hale getirilmektedir. Ayrıca, rutin idari görevlerin otomasyonu ile insan kaynakları yönetimi ve bordro işlemleri daha verimli hale getirilerek çalışanların stratejik işlere odaklanması sağlanmaktadır.
YZ, üretim süreçlerinde koruyucu bakım sistemleriyle de büyük bir fark yaratmaktadır. Sensörler ve makine öğrenimi algoritmaları sayesinde ekipmanların çalışma performansı sürekli olarak izlenmekte, arızalar önceden tahmin edilerek plansız duruş süreleri en aza indirilmektedir. Bu sayede bakım maliyetleri azalmakta ve üretim verimliliği artmaktadır.

Kalite Kontrol ve Hata Tespiti
YZ destekli görüntüleme sistemleri, üretim hatlarında kalite kontrol süreçlerini optimize etmektedir. Mikroskobik düzeydeki kusurları tespit edebilen bu sistemler, insan hatasını en aza indirerek ürünlerin kalite standartlarına uygunluğunu sağlamaktadır. Özellikle ilaç ve gıda sektörlerinde, YZ tabanlı kalite kontrol sistemleri ürün güvenliğini artırarak müşteri memnuniyetini güçlendirmektedir.

Ambalaj Tasarımı
YZ, ambalaj tasarımlarının optimize edilmesine de katkı sağlamaktadır. Malzeme kullanımı, dayanıklılık ve geri kazanım gibi kriterleri göz önünde bulundurarak ambalaj tasarımlarında kullanılan YZ algoritmaları, dolaylı olarak sürdürülebilirliği desteklemektedir. Bu teknoloji, ambalaj atıklarını azaltmanın yanı sıra, daha hafif ve çevre dostu malzemelerin kullanımını teşvik etmektedir.
Ayrıca YZ, müşteri deneyimini geliştirebilecek yenilikçi çözümleri desteklemektedir. Örneğin, QR kodlar ve akıllı etiketler aracılığıyla tüketicilere ürün hakkında daha fazla bilgi sunulabilir ya da dinamik ambalaj tasarımları müşteri geri bildirimlerine göre şekillendirilebilir.

Kişiselleştirilmiş Ambalaj ve Müşteri Deneyimi
YZ, müşteri verilerini analiz ederek ambalaj tasarımlarını kişiselleştirme imkânı sunmaktadır. Büyük ölçekli markalar belirli müşteri segmentlerine yönelik özel ambalajlar tasarlayarak marka sadakatini artırabilmektedir. YZ destekli pazarlama stratejileri sayesinde müşteri taleplerine daha hızlı ve etkili bir şekilde yanıt verilebilmektedir.
Özellikle gıda ve içecek sektöründe belirli demografik gruplara özel tasarlanmış sınırlı sayıda ambalaj üretimi, tüketicilere kendilerini özel hissettiren bir deneyim sunmaktadır. Bu da müşteri sadakatini ve satışları olumlu yönde etkilemektedir.

Tedarik Zinciri Optimizasyonu
YZ, stok yönetiminden başka lojistik ve dağıtım süreçlerini optimize ederek maliyetleri düşürmekte ve verimliliği artırmaktadır. Gerçek zamanlı veri analizi ile envanter seviyeleri takip edilerek talep tahminleri yapılmakta ve tedarik süreçleri buna göre planlanmaktadır. Bu, özellikle küresel tedarik zincirlerinde maliyetleri azaltarak ürün teslimat sürelerini kısaltmaktadır.
YZ tabanlı lojistik çözümleri, en verimli teslimat rotalarını belirleyerek nakliye süreçlerini optimize etmektedir. Bu sayede yakıt tüketimi ve karbon emisyonları azaltılarak daha çevreci bir lojistik yönetimi sağlanmaktadır.

Akıllı Fabrikalar ve Robotik Otomasyon
YZ destekli robotik sistemler, üretim hatlarında montaj, sıralama ve paketleme gibi süreçleri optimize ederek insan-robot iş birliğini güçlendirmektedir. Bu sistemler, iş gücü verimliliğini artırırken hata oranlarını azaltmakta ve üretim süreçlerini daha esnek hale getirmektedir.

Atık Azaltma ve Çevreci Çözümler
YZ ile sürdürülebilir ambalaj üretimine yönelik çözümler geliştirmek ve atık miktarını azaltmak mümkündür. Üretim süreçlerini optimize eden YZ sistemleri, gereksiz malzeme kullanımını en aza indirerek çevresel etkiyi azaltabilir.
Özellikle karbon ayak izini düşürmeye yönelik çalışmalar, YZ sayesinde daha etkin bir şekilde yürütülebilmektedir. Ambalaj üreticileri, YZ kaynaklı verileri kullanarak çevresel etkilerini ölçebilir ve daha sürdürülebilir üretim stratejileri geliştirebilir.

Özetle Yapay Zekâ ile Ambalaj Sektörü
YZ, ambalaj sektöründe kalite kontrol, tedarik zinciri yönetimi, üretim otomasyonu ve sürdürülebilirlik gibi birçok alanda büyük dönüşümler sağlamaktadır. Kestirimci bakım sistemlerinden kişiselleştirilmiş ambalajlara kadar geniş bir kullanım alanına sahip olan YZ, şirketlere rekabet avantajı sunmakta ve operasyonel verimliliği artırmaktadır.
Ambalaj sektöründeki şirketler için YZ’yi benimsemek artık bir seçenek değil, zorunluluk haline gelmiştir. Daha akıllı, daha yeşil ve daha verimli üretim yapmak isteyenler, YZ’nin sunduğu imkanları hızla hayata geçirmelidir.

16 Şubat 2025 Pazar

Ambalaj Sektörü Yeniden Kurgulanıyor

    Takip ettiğim süreli yayınlarda okuduğum kadarıyla ambalaj sektörü büyük çaplı değişecek. Değişecek derken şirket satın almaları/birleşmelerden, gümrük vergilerinden, plastik yerine kâğıt ambalaj olmasından veya sürdürebilir ambalaj malzemelerine geçişten çok daha fazlasını kastediyorum. Ayrıca yapay zekanın mevcut kâğıt ve ambalaj teknolojilerini nasıl etkileyeceğini henüz bilmiyoruz. Böyle düşünmeme yol açan gelişmelerden bir demeti şöyle:

    İş birliği için hisse alma (1)
Amazon, Ranpak’ın hisselerinden bir kısmını satın almış. Bu stratejik işlem Ranpak'a güçlü bir ticari ortak sağlarken, Amazon'a da geniş dağıtım ve paketleme ihtiyaçlarına uygun bir üretim şirketinde söz sahibi olma imkânı veriyormuş.
Biz ambalaj üreticileri müşterilere genellikle “çözüm ortakları olduğumuzu” söyleriz. Şimdi Ranpak, Amazon’un çözüm ortağından fazlası olmuş. Büyük çaplı ambalaj kullanan müşterilere Amazon/Ranpak olayı bir referans olacaktır.

Uzun dönem iş birliği anlaşması (2)
Tietoevry ve UPM, kapsamlı IT anlaşmasını beş yıl için yenilemiş. Ormancılık, selüloz, bio-yakıt, kâğıt…gibi alanlarda çalışan UPM bu anlaşmayla yapay zekâ esaslı inovasyon, verimlilik artışı, maliyet optimizasyonu, yeni IT teknolojilerine ulaşma ve bu konularda yoğun destek alacakmış. Tietevry ise bir yüksek teknoloji şirketi olarak IT, bulut, yazılım… gibi alanlarda çalışıyormuş.
Ormancılık, atık kâğıt geri dönüşümü, kâğıt üretimi gibi geniş alanlara yayılmış iş kollarına yapay zekanın girmesi mutlaka çok acayip inovasyonlar getirecektir. Devasa boyuttaki kâğıt üretim teknolojisinin anormal ölçüde küçülmesi, su/enerji kullanımının düşmesi sürpriz olmayacaktır.

Sektörel yoğunlaşma artıyor
Kâğıt ve ambalaj sektörlerinde bazı şirketler iş kollarını yeniden tanımlıyor. Clearwater Paper, hijyenik kâğıt bölümünü elden çıkarıp-diğer kâğıt sektörlerine yoğunlaşmaya çalışıyor. (3)
Öte yandan Ball Corporation, havacılık bölümünü elden çıkarıp metal ambalaj konusuna ağırlık vermeye karar vermiş. (4)
Yoğunlaşma şüphesiz iyidir. Özellikle hijyenik kâğıt sektöründe taban tabana zıt görüşler var. Hijyenik kâğıt sektöründen çıkan, belli bölgedeki hijyenik kâğıt üretiminden çıkan veya hiç bilmediği halde giren de var. Ormana dayalı selüloz yerine başka kaynaklardan hijyenik kâğıt üretenler de var, pandemi sırasında yapılan hijyenik kâğıt yatırımlarının fazla olduğunu düşünen de var. Bir şekilde denge oluşacaktır.

Yeni Ambalaj Geri Dönüşüm Kuralları
İki önemli düzenlemenin gelecek yıllarda uygulamaya başlaması söz konusudur: ABD’de EPR (Genişletilmiş Üretici Sorumluluğu, Extended Producer Responsibility) ve Avrupa Birliğinde PPWR (Ambalaj ve Ambalaj Atıkları Yönetmeliği, Packaging and Packaging Waste Regulation.) Ülkemizde de diğer ülkelerde de bunlara benzer kurallar gelecektir.
EPR kaynakların etkin kullanımı amacıyla ambalajın, yeniden kullanımı, parçalanması ve geri dönüştürme işlemleri de dâhil olmak üzere ürün yaşam döngüsü boyunca üreticileri olumsuz çevresel etkilerini önlemekle veya azaltmakla yükümlü hale getirmektedir.
PPWR ise benzer bir mantıkla ambalajın çevresel etkisini azaltmayı amaçlamaktadır. Yönetmelik, 2030 yılına kadar AB'deki tüm ambalajların geri dönüştürülebilir olmasını öngörüyor. Yönetmelik, online perakendeciler de dahil olmak üzere şirketlerin tasarımlarını ve malzeme kullanımlarını geri dönüşüm ve yeniden kullanımı arttıracak şekilde uyarlamalarını gerektirmektedir. Temel hususlar arasında ambalaj ağırlığının azaltılması, döngüsel ekonominin teşvik edilmesi ve genişletilmiş üretici sorumluluğu yönergelerine uyulması yer almaktadır.

Geri dönüşüm oranları tekrar hesaplanıyor
Yukarıdaki gibi zorlu kurallar gelirken, geri dönüşüm oranları daha çok sorgulanıyor. Aşağıdaki EPA (ABD Environmental Protection Agency, Çevre Koruma Ajansı) çalışmasına göre şimdiye kadar ilgili sektör dernekleri genellikle daha yüksek geri dönüşüm oranları veriyormuş. Tablodaki sayılar geri dönüşümü % cinsinden ifade ediyor.
Tahminlerdeki temel farkları veri toplama yöntemleri ile hesaplama metodolojisinden kaynaklandığı düşünülüyormuş. Sektör oluklu mukavva ambalajların %92’si geri dönüşüyor derken, EPA %53,5’u demiş. Muhtemelen bütün ülkelerde ambalaj atıklarının toplanma ve geri dönüşüm oranlarını tekrar hesap etmek gerekecektir.

Ambalaj tüketimi azalıyor
Enflasyon ve tüketicilerin gelirlerinin azalması, demografinin değişmesi ve yaşlı nüfusun artması gibi faktörler ambalaj tüketimini azaltıyor. Azalmayı açmak gerekiyor: Pandemi döneminde kişi başına yılda X tane koli, Y adet cam şişe, Z adet alışveriş poşeti kullanılıyorsa şimdi daha az kullanılıyor ve tekrar kullanım hedefleri ile depozito uygulamasıyla daha da az kullanılacak. Ambalaja giren ürün cinsleri henüz oturmayan ülkemizde azalma biraz daha geç görülecek.
Bütün bunların (tekrar dolum/kullanma, demografi değişimi vs.) sonucunda batıda ambalaj şirketleri fabrika kapatma ve çalışan sayısını azaltma yoluna gidiyor. (6) Yazıya göre çalışan azaltmalarda esas gerekçe düşük talep olarak öne çıkıyor. Benzeri durum Avrupa’da da var. Tetrapak (7) ve MM (8) benzeri nedenlerle Fransa’daki birer işletmesini kapatıyor. Tetrapak’ın açıklaması, hemen bütün gerekçelere örnek durumdadır: “2019-2023 arasında Papeterries de Dijon fabrikasının talebi %15 düşerken, maliyetler %24 artmış. Fabrika çalışma yüzdesi %71’den %65’e gerilemiş.”

Özetle
Kişi başına tüketilen ambalaj miktarsal olarak azalıyor. Tüketici alışkanlıkları değişiyor ve nüfus yaşlanıyor.

Yeni regülasyonlar geri dönüşümü ve tekrar kullanımı giderek arttıracak. Ambalajlar giderek hafifleyecek (yani hammadde tüketimi azalacak.)

Tekrar kullanımı kolaylaştırmak amacıyla kompozit ambalajlar (plastik/kâğıt, plastik/cam) artacak.

Ambalaj sektörü kendini yeni teknolojilere uyarlayacak, işini tekrar tanımlayıp-ona yoğunlaşacak.

Büyük çaplı tüketim malı üreticilerinin ambalaj üretimine soyunması muhtemeldir. Mobilya fabrikalarında, e-ticaret şirketleri zaten ambalaj üretimine bir ucundan girmiş durumdadır.


Yukarıda Bahsi Geçen Yazılar
(1)  https://www.investing.com/news/sec-filings/ranpak-and-amazon-enter-strategic-warrant-agreement-93CH-3836971
(2)  https://fintech.global/2025/02/03/tietoevry-and-upm-enhance-strategic-it-partnership-with-ai-driven-services/
(3)  https://www.clearwaterpaper.com/investors/press-releases/news-details/2024/Clearwater-Paper-Announces-the-Closing-of-the-Sale-of-its-Tissue-Business/default.aspx
(4)  https://www.ball.com/newswire/article/124211/ball-completes-sale-of-aerospace-business
(5)  https://resource-recycling.com/recycling/2025/01/28/us-epa-shares-new-recycling-rate-estimates/
(6)  https://www.packagingdive.com/news/layoffs-january-2025-packaging-corporation-america-orbis-dow/738709/?utm_source=Sailthru&utm_medium=email&utm_campaign=Issue:%202025-01-31%20Packaging%20Dive%20%5Bissue:70030%5D&utm_term=Packaging%20Dive
(7)  https://www.euwid-paper.com/news/companies/tetra-pak-mulls-closing-production-site-in-dijon-280125/
(8)  https://www.printindustry.news/story/48193/mm-packaging-sarreguemines-plant-draws-to-a-close

12 Ocak 2025 Pazar

Zarfların Yükselişi

E-ticaret artmaya devam ederken, oluklu mukavva ambalaj kullanımı sanki düşüyor. Takip ettiğim çeşitli yayınlara göre e-ticarette zarf (mailer) kullanımının giderek arttığını düşünüyordum.
Konunun detayına baktığımda düşüncelerimi doğrulamış oldum. Bulgularım şöyle:

Oluklu mukavva satışlarının e-ticarete paralel artmadığı tespit edilmiş
Kaynaklardaki ilk yazıdan (1) alınan şu grafik durumu açıklıyor:
Grafiğe göre ABD’de perakende satışlar artarken, oluklu mukavva ambalaj satışları düşüyor daha doğrusu yerinde sayıyor. Yazının dayandırıldığı uzman bunu e-ticarette zarf kullanımının artmasına bağlıyor.
Bizde durum ne derseniz, plastik kargo zarfından halen kurtulamadığımızdan; değil kağıt zarfa henüz oluklu mukavvaya bile geçememiş durumdayız.

Amazon gönderilerinde oluklu mukavvayı azaltmaya başlamış
(2) numaralı kaynaktan aldığım aşağıdaki tabloya göre Amazon gönderilerinde giderek daha az oluklu mukavva ambalaj kullanıyor.
 Ürünü orijinal ambalajıyla gönderme ve esnek ambalaja (yani zarfa) geçişler artıyor.
Zarflar hakkında kısa bilgi
  • Zarf esnek ambalaj kategorisindedir. Kağıt veya plastik esaslı, içi takviyeli veya takviyesiz, çok katlı veya tek kat malzemeden üretilmiş, kalın veya ince çok çeşitli modelleri vardır.
  • Zarf tipi kutularla karıştırılmamalıdır.
  • Hassas parçaların gönderilmesi amacıyla içine balonlu naylon veya balonlu kağıt kaplanırken şimdilerde içine tek yüzlü veya ondüle olmuş kağıt kaplanmış modelleri de bulunmaktadır.
  • Boş ambalaj malzemesi olarak oluklu mukavvadan daha az yer/hacim kaplaması önemli bir avantajdır.
  • Muhtemelen küçük bir oluklu mukavva kutuya göre karbon ayak izi daha az olabilir.
  • Gönderilecek parça büyüklüğüne bağlı olarak oluklu mukavvaya göre daha ucuz olabilir.
Zarflar ne kadar oluklu mukavvanın yerine geçebilir?
E-ticarette böyle bir gidişat varsa zarflar hangi oranda oluklu mukavvanın yerine alabilir konusunu ChatGPT’ye analiz ettirdim.
Yapay zekanın bulgularına göre mevcutta oluklu mukavva ambalaj kullanımının %30’u zarfla dönebilir. Son cümleye dikkat etmek gerekir: Ürün cinsi önemli ve koruyucu takviyeli (balonlu kağıt) zarfları ne ölçüde kullanabileceğiniz önem arz ediyor.

Zarf sektörünün geleceği nasıl?
(3) numaralı kaynaktaki tanıtım yazısına göre zarfların geleceği oluklu mukavvadan daha açık görünüyor.
Raporun tanıtım yazısından alınan yukarıdaki bölüme göre; Avrupa zarf pazarı 2021’den 2030’a yılda ortalama %15 büyüyecekmiş.

Zarfların olumsuz yanı
  • Düzgün bir dikdörtgen prizma şeklinde olmaması, oluklu mukavva ambalaja göre herhalde en olumsuz tarafıdır. 
  • Aynı ebattaki zarfın içine kalınlığı farklı iki ayrı kitap konulduğunda dış ölçü değişir. Ürüne göre değişen hacim kargo ücret hesabında sıkıntı yaratır.
  • İçine konulan ürünle şekli değişebilir olması sakıncalı olabilir.
  • Oluklu mukavvadaki yük taşıma yetkinliğinin olmaması, zarfların ilk aklıma gelen zayıf noktalarıdır.
Sonuç
Oluklu mukavvadan zarflara doğru bir geçiş var. Bu trend devam eder.

22 Aralık 2024 Pazar

2025 Beklentileri

Bu yazıda içinde bulunduğumuz aralık ayı itibarıyla yayınlanan yazılardan yola çıkarak sektörümüz için birkaç beklentimi yazdım.

Kanada (1)
Donald Trump’ın Kanada ve Meksika'dan yapılan ithalatlara %25 oranında genel bir tarife uygulama tehdidi, Kanada'daki özel orman arazisi ve kereste fabrikası sahipleri üzerinde yıkıcı bir etki yaratabilir. Bu durum, federal ve eyalet hükümetlerinden koruma talebinde bulunan Kanada Orman Sahipleri tarafından dile getirildi.

Önceki Trump Döneminde (2)
ABD ticaret ortamı, 2018'deki kapsamlı tarifeleri anımsatan bir şekilde yeniden bir sarsıntıya hazırlanıyor. O dönemde, Donald Trump yönetimi, ticaret açığını azaltmayı ve yerli sanayileri korumayı hedefleyen tarifeler uygulamıştı. Bu tarifeler arasında ithal çelikte %25, alüminyumda ise %10 oranında vergiler yer alıyordu.

Bu politikalar, büyük ölçüde Çin’i hedef alarak, zamanla 250 milyar dolardan fazla malı kapsayacak şekilde genişledi. Bu durum, tedarik zincirlerinde şok etkisi yaratarak yük taşımacılığı piyasalarını yeniden şekillendirdi. Şimdi, ufukta beliren yeni Trump tarifeleriyle birlikte sektör, daha da değişken bir küresel ortamda benzer zorluklarla karşı karşıya kalıyor.

2018'deki tarifelerin yürürlüğe girmesiyle birlikte, işletmeler artan maliyetlerden önce ürünlerini ithal etmeye yöneldi ve benzeri görülmemiş ölçekte bir zamanından önce ithalat ve taşıma yaşandı. Taşımacılık ücretleri fırladı; yalnızca konteyner navlunu %70'ten fazla arttı. Bazı limanlar, sıkışıklık nedeniyle ciddi gecikmeler ve tıkanıklıklarla karşı karşıya kaldı.

Benzer bir senaryoyla karşı karşıya olabiliriz. Taşımacılık şirketleri, yeni tarifelerin şubat sonu veya mart başı gibi erken bir tarihte yürürlüğe girebileceği konusunda uyarıyor. Bu durum, şirketlerin daha yüksek maliyetlerden kaçınmak için tekrar hızlı ithalat ve nakliyeye yönelmesine neden olabilir. Güney Kaliforniya limanlarında halihazırda mevcut olan iş gücü belirsizliği endişesiyle, bu limanlar yeniden artan faaliyet ve gecikmelerle karşılaşabilir.

2018 tarifelerinin beklenmedik sonuçlarından biri, kısa vadede taşımacılık sektörüne sağladığı faydaydı. Tarifeler yürürlüğe girmeden önce malları taşımak için yaşanan yoğunluk, sıkışık kamyon taşımacılığı kapasitesi, artan ücretler ve güçlü hacimler yarattı; bu da birçok taşımacılık şirketi için olağanüstü bir yıl anlamına geldi. Ancak bu canlanma, bir bedeli oldu. 2019'a gelindiğinde, talebin zayıflaması ve navlunların düşmesiyle birlikte yük taşımacılığı piyasaları yavaşladı. Geçmiş, bir rehber niteliği taşıyorsa, benzer bir yükseliş ve düşüş döngüsü 2025’te tekrar yaşanabilir.

Amerikan palet üreticileri için tarifeler yalnızca makroekonomik bir endişe olmaktan ibaret değil; aynı zamanda maliyetleri doğrudan etkiliyor. Birçoğu ithal edilen çiviler gibi bileşenler hâlihazırda yüksek tarifelere tabi. Bu tarifelerdeki olası artışlar, dar marjlarla çalışan bu sektörde maliyetleri daha da artırabilir. Eklenen her bir maliyet, muhtemelen tedarik zinciri boyunca üreticileri, perakendecileri ve nihai kullanıcıları etkileyerek aktarılacaktır.

Hurda Kağıt ve Oluklu Mukavva Kağıdına Etkisi (3)
Fastmarkets RISI "Tüketim malları üreticileri ve Çin'deki büyük ihracatçılar ve ithalatçılar, bu duruma seçimlerden önce bile hazırlıklıydı ve seçimlerden sonra hemen harekete geçtiler." Diyor.
Çin ve Güneydoğu Asya'daki büyük ihracatçılar, Trump'ın göreve başlamasından önce ürünlerini ABD'ye göndermek için üretim hızını artırdı. Geleneksel olarak yılın dördüncü çeyreği ambalaj sektöründe zayıf geçse de bu yıl kahverengi kâğıt ve karton gibi kâğıt esaslı ambalaj siparişleri Trump dönemine hazırlık yapmak amacıyla aniden arttı. Bu durum, hurda kâğıt talebini de artırdı.

Seçimden sonra ABD'ye mal ithalatında deniz nakliyat ücretleri hızla arttı. Çin'den ABD'ye yapılan sevkiyatlara %60'lık bir tarifenin uygulanma olasılığı belirsizliğini korusa da Çin'in kâğıt ambalaj talebinin Trump'ın göreve başlamasının ardından muhtemelen düşmesi bekleniyor.
Çin'in 2018'de hurda malzeme ithalatını yasaklayan politikası sonrası, Hindistan ve Güneydoğu Asya, ABD'den hurda kâğıt ihracatı için birincil destinasyonlar haline geldi. Bu ülkeler, geri kazanılmış kâğıdı işleyip Çin'e ambalaj üretimi için gönderiyor.

2024 yılının Ocak-Ekim döneminde, Hindistan, Malezya, Tayland ve Vietnam ABD'nin geri kazanılmış fiber ihracatının yaklaşık %40'ını aldı. Meksika ise %15 ile ikinci sırada yer alırken, Çin %10 ve Kanada yalnızca %5 oranında pay aldı.

Çin'in geri dönüştürülmüş fiber talebinin düşmesi durumunda Asya'nın ABD ihracatına olan talebinin de düşeceğini ve bunun kesinlikle ABD'nin hurda kâğıt pazarını etkilemesi beklenir. Aynı şekilde, gelişmekte olan ülkelerden (örneğin BRICS ülkeleri) ithal mallara uygulanacak tarifeler, ABD'ye ithal edilen malların yavaşlamasına ve kâğıt ambalaj talebinin zayıflamasına neden olabilir.

Meksika'nın tüketim malları üretiminin ABD talebine bağlı olduğundan, ABD'den kahverengi kâğıt ithalatını azaltacaktır. Kanada ve Meksika'dan yapılan ithalatın ABD pazarında kritik bir rol oynamadığı için tarifelerin fiyat artışları üzerinde doğrudan bir tehdit oluşturması beklenmiyor.
Tarifelerin geri dönüşüm sektörünü büyük ölçüde etkilemeyeceğini umuluyor. Ancak tarifelerin belirsizliği, planlama zorluklarına neden oluyor.

Kahverengi Kâğıt Fiyatları (4)
Oluklu mukavva kâğıdı sektöründeki fiyat artışlarının 2025 sonuna kadar etkisini sürdürmesi bekleniyor. Ancak analistlere göre, yeni tarife tehditleri gibi başka konular da önümüzdeki yıl için dikkati çekebilecek unsurlar arasında yer alıyor.

RaboResearch, 2024'ün dördüncü çeyreğine ilişkin Kuzey Amerika kahverengi kâğıt raporunu yayımladı ve bu rapor, Eylül 2026'ya kadar yıllık %11,4'lük bir fiyat artışı öngörüyor. Bu ise 2025 yılında farklı kahverengi kağıt türleri için metrik ton başına ortalama 60-80 dolarlık fiyat artışı duyurularıyla "yakından uyumlu." (Rapor alıp-alabileceğiniz toplam zam 80 dolar demiş oluyor.)

RaboResearch'e göre "70 dolarlık fiyat artışı oldukça yüksek ve kısmen önceki artışların tam olarak yansıtılmamış olmasından kaynaklanıyor” muş. Raporu hazırlayan analist "fiyat artışının kabul edilmesi oldukça olası. Ancak tam 70 dolar olarak mı kabul edileceği şüpheli, çünkü bu oldukça büyük bir artış. 45 veya 50 dolar olması mümkün” diyerek sınırı çizmiş.

Genel olarak, ABD’de kahverengi kâğıt üretiminin durağan veya hafif bir artış göstermesi bekleniyor. Rapor üretimde iki yıl boyunca sabit bir büyüme bekliyor. Ancak rapor, büyük birleşmelerin sektörde etkili olduğunu ve kahverengi kağıt üreticilerinin operasyonel varlıklarını dikkatlice incelediklerini belirtiyor. Bazı tesislerin kapatılması veya durdurulmasının gündemde olduğunu da belirtmiş.

Yorum
Yeni gümrük vergileri Kanada, Meksika ve Çin ile Asya ülkelerini olumsuz etkileyecek. Çin ve Asya’da kağıt talebi 2024 son çeyreğinde biraz artmış ama artık artması pek beklenmiyor.

Tarifelerin yılın ilk aylarında gemi trafiğini arttırması mümkündür.
ABD’de açıklanan kâğıt zammının ancak 40-50 doları tutar, kalan 20-30 dolarlık kısmı için üreticiler tekrar zam isteyeceklerdir.

Asya’ya ABD’den hurda ihracatı azalacağı için hurda fiyatının üzerinde baskı olur ve belki de 2019’da ABD’de görüldüğü gibi ambalaj atıkları toplanmamaya başlanır.

Ülkemizde Ne Olur?
Özetle oradakilerin benzeri olur. Maliyet artışları nedeniyle açıklanacak zammın bir kısmı tutabilir. Muhtemelen nakit akışı en sıkıntılı üretici kendi açıklayacağı zamdan en önce vaz geçer.

Dünyanın en büyük ekonomisinde iki yıl boyunca kâğıt üretiminin artması beklenmezken, ülkemizde kâğıt üretiminin artmasını beklemek hayaldir.

Kurlar kontrol altında ve Euro’nun zayıflaması varken içerde hurda kâğıdın toplanma motivasyonu düşer. Parası olan kâğıt üreticisi için hurda ithalatı şimdilik (en azından 2025’te) daha caziptir.